CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan olması halinde Başbakanlık konutunun kullanımı ile ilgili bir soru üzerine "Şimdiki evimiz bize yetiyor" yanıtını verdi.
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Başbakan” olması halinde “makam” olarak Ankara’nın Vekaletler Caddesi Başbakanlık Merkez Binası’nı kullanacağını, 100. Yıl semtindeki evlerinde de oturmaya devam edeceklerini açıkladı.
''NEREYE İSTERSE GİDEBİLİR''
Kılıçdaroğlu, partisinin önceki günkü Ardahan ve Iğdır mitinglerinden dönüşü sırasında uçakta gezisini izleyen gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “Başbakan olmanız halinde başbakanlık konutunu kullanır mısınız?” sorusuna, “Şimdi kullandığımız evimiz bize yetiyor; evimizden de komşularımızdan da mahallemizden de memnununuz. Önümüzde de güzel bir parkımız var. Çankaya’daki Başbakanlık Konutu’nu çalışma ofisi olarak kullanabiliriz” yanıtını verdi.
“Atatürk Orman Çiftiği’ne inşa edilen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı ODTÜ’ye vereceğinizi açıklamıştınız. Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çankaya Köşkü’ne geri mi dönecek?” sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu, “Nereye isterse gidebilir” demesi dikkat çekti.
''TAKIMINA GÜVENİYORSA GELSİN ÇIKARSIN''
Hürriyet'in haberine göre, Kılıçdaroğlu’nun, “Başbakan Davutoğlu ‘Televizyonda tartışalım’ önerinizi kabul edecek gibi görünmüyor. Peki biz kendi ‘A’ takımınızla 80’li yıllarda olduğu gibi televizyona çıkmayı düşünür müsünüz?” sorusuna verdiği yanıt ise “Yani öyle bir talep gelirse, niye olmasın. Hatta ben hiç konuşmam onlar konuşur. Bizim çok iyi bir takımımız var; Selin Hanım, Faik Bey, Murat Bey var, dış politikada uzman, Sencer hoca ve diğer arkadaşlarımız. Davutoğlu takımına güveniyorsa, gelsin çıkarsın takımını. Onlarla birlikte tartışalım” oldu.
Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin şunları söyledi:
TÜRKİYE’NİN TEMEL SORUNLARI BİZ ÇÖZERİZ
“Elimiz rahat şimdi. Eskiden Kürt sorunu konusunda ‘CHP ne der, ne demez?’ diye herkesin kafasında sorular vardı. Neyi söylediği de belki iyi anlaşılmıyordu ama şimdi çok açık, net duruşumuz var. Kitaplarımız, yayınlarımız var, herkese dağıttık, herkese söyledik, açık, net. Şunu güvenerek söylüyoruz. Türkiye’nin en temel sorununu bizim dışımızda hiçbir siyasal parti çözemez. Bunu gayet rahat ve inanarak söylüyoruz.
ERDOĞAN VE DAVUTOĞLU’NU YUHALATMAYACAĞIM
Toplum gerginlikten hoşlanmıyor. Gerginlik insana ve topluma zarar veriyor, o nedenle miting meydanlarında düşüncelerimizi açıklarız, onu paylaşırız ama eleştiriye karşı Başbakan'ın yuhalatılması doğru bir olay değil. Buna izin vermeyeceğim. Bütün siyasi aktörler dahil buna. Cumhurbaşkanı da dahil, yuhalatmayacağım.
MEYDANLARDA DEĞİŞİK BİR ATMOSFER VAR
Değişik bir atmosfer gözlemliyorum; bunu sadece ben değil, siyasete ilgi gösteren bütün aktörler şu ve bu şekilde ifade ediyorlar. Seçim meydanlarında AKP’nin kan kaybettiğini görüyoruz. Halka güven veren parti kimliğinden büyük ölçüde uzaklaşmış, vatandaş da şu anda sorunlarıyla başbaşa bırakılmış durumda. 13 yılda ortaya çıkardığı tablo mutsuz bir Türkiye. Biz bunun üzerine, onlara farklı bir Türkiye vaat ediyoruz. Herkesin huzur ve barış içinde yaşayacağı bir Türkiye, refahın tabana yayıldığı bir Türkiye. Bu da halkın nezdinde kabul görüyor. Klasik bir iktidar- muhalefet çatışmasından öte tamamen onun dışında neyi, nasıl yapacağımızı halka anlatmaya çalışıyoruz.
BİZİM İÇİN İLK OLAN DİLİMİZ
Türkiye’nin içinde bulunduğu şartları en iyi tahlil eden, en sağlıklı çözümler üreten patiyiz. Seçim bildirgemizi bu açıdan önemsiyoruz. Seçim bildirgemizin toplumda genel kabul görmesinin temel nedenlerinden birisi de bu. Her kitlenin yaşadığı soruna çözüm üreten bir seçim bildirgesi. O zaten kendiliğinden, inançlarına müdahale edilmeyen bir yapı isteyecektir. Herkesin inancına saygı duyan bir devlet isteyecektir. Elinde sopa olan bir devlet değil, vatandaşına saygı gösteren, onun sorunlarını çözen bir devlet görmek isteyecektir. Biz böyle bir devlet, iktidar vaat ediyoruz. Bu seçimlerde hem kullandığımız dil hem sorunlara yönelik çözüm önerileri, bizim açımızdan ilklerden birisi. Bütün adaylarımıza söyledim, herkes pozitif siyaset yapacak, bizim neler düşündüğümüzü, neler yapmak istediğimizi anlatacak. Bu tablo Türkiye genelinde kullanılan bir tablo.”