Partisinin son grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye'de hukuk katliamı yapıldığı iddiasında bulundu.
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu'nun hedefinde bu defa yargıçlar ve Türkiye'deki hukuk sistemi vardı. Kılıçdaroğlu konuşmasında "21. yy Türkiyesi'nde hukuk katliamı yapılmaktadır" şeklinde sert eleştiriler yapması dikkat çekti.
Kılıçdaroğlu konuşmasında, CHP'nin projelerini halka anlatan, halkın sorunlarını nasıl çözeceğini anlatan tek parti olduğunu belirterek, "Projelerimizi açıklarken, hiçbir kesimi ötekileştirmiyoruz. 'Bunlar bizi destekler desteklemez' diye bakmıyoruz. Bu ülkede bir insanın sorunu varsa, o sorun CHP'nin sorunudur. O nedenle bizim projelerimiz toplumda ses getiriyor. 'CHP söylüyorsa doğruları söylüyor' kanaatinin oluşmuş olmasından da mutluyum" dedi.
BÜYÜKELÇİLER ŞAŞIRDI
Kılıçdaroğlu. konuşmasında, geçen hafta Macaristan'daki Avrupa Birliği ülkelerinin büyük elçileri ile birlikte yaptıkları toplantı ile ilgili de partililere bilgi verdi.
Kılıçdaroğlu izlenimlerini şöyle anlattı: "Gördüğüm tablo: Türkiye'de demokrasi ve özgürlüklerdeki kısıtlamalar, bizim sorunlarımızın ötesine taşmıştır. Onlara bir sözü söylediğimde, bu ülkenin başkanı, 'biz yargının işe karışmıyoruz, onlar da bize karışmasın' söylemini dile getirdim. Bunu söylediğimde büyükelçilerin gözlerinde alaycı gülümseme oldu. AB giriş süresi için çaba harcıyan başbakan nasıl böyle der? Onlar, garipseyerek üzülerek doğru mudur? diye sordular. 'Malesef doğrudur' dedik. CHP'nin, demokrasi ve özgürlük söylemleri toplumda daha büyük yankı bulacaktır. 4 arkadaşımız ABD'de çok yoğun görüşme yaptı. Aynı kaygı orada da var.
Dünya Türkiye'yi gözlem altına aldı. Diyorlar ki 'biz, AB giriş süresince mücadele etmek istiyoruz, CHP engel oluyor.' İşte AK Parti'nin iki yüzü, oradaki yüzü ile Türkiye'deki yüzü ortaya çıktı. Batıya dönük olan maskesini indirdik, artık herkes görüyor. Söylemi ile tabanı zıt olan bir partiyi bütün dünya biliyor. Araya bir sürü adam koymuşlar, kendilerini anlatmak istiyorlar. Yemezler. Biz Avrupa'ya dökümanlarla, projelerimizle gidiyoruz. Biz demorkasiyi, özgürlüğü istiyoruz. Bir çocuğun yatağa aç girmemesini istiyoruz. Bizim temel özümüz budur.
Onlar şunu da anlamıyor. Basılmamış kitabın peşine savcı, yargıç, polis hep birlikte düşüyor. Tabi onlar buna da anlam veremiyorlar. Onlara dedik ki 'sizin kaygınızı biz de yaşıyoruz'. Demokrasi açısından geldiğimiz budur. Basılmamış kitabın toplatılması."
"HAPSE ATMAZSANIZ NAMERTSİNİZ"
Kılıçdaroğlu, Ahmet Şık'ın 'İmamın Ordusu' adlı kitabın toplatılması ve internet ortamında yayılması ilgili ise; "Başka bir nokta var, teknolojinin ve aydınlanmanın bizi getirdiği nokta. Kitap bilgisayara yüklendi, on binlerce kişi bu kitabı okudu. Buyurun yasaklayın. Bu onbinlerce kişiyi hapse mi atacaksınız? Atmazsanız namertsiniz" dedi.
YARGIÇLARA ÇAĞRI
Konuşmasında, soruşturmayı yürüten yargıçlara ise Kılıçdaroğlu, "Çocuklarınıza nasıl bir gelecek biraktığınızın farkında mısınız? Çocuklarınız ileride 'benim babam, taslak halindeki kitabın imhasına karar verdi' diye övünecek mi sanıyorsunuz. Çocuklarınız utanmıyor mu sanıyorsunuz? Bir yargıç çocuklarına, bir ülkenin özgürlüğü için demokrasisi için neler yaptığıyla övünür. Tarih, siyasi iktidarın sopası haline gelen yargıçların mezarları ile doludur. Herkes çocuklarına iyi bir miras bırakmak ister. Çocukların torunlarının utanmamasını ister. Eğer böyle bir mirası, övünecek miras olarak algılıyorsanız, sizin çağınız 21. yy değil" şeklinde seslendi.
HUKUK KATLİAMI YAPILIYOR
Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki hukuk sistemini ise "21. yy Türkiyesi'nde hukuk katliamı yapılmaktadır. Eskiden DGM olan mahkemeler tarafından yapılıyordu, şimdi Özel Yetkili Mahkemeler tarafından bu katliam yapılıyor. Siyasi otoritenin emrinde mahkeme olmaz. Bir mahkemeyi siyasi otoriterin eline veriyorsanız orada zaten hukuk olmaz. Olmayan hukuk, hukuk kılıfı içerisinde götürülüyor" şeklinde eleştirdi.
AVUKAT VE POLİSLERE TEŞEKKÜR ETTİ
DETAYLI BİLGİ DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
AVUKAT VE POLİSLERE TEŞEKKÜR
Bu haftanın avukatlar günü ve polis günü olduğunu da hatırlatan Kılıçdaroğlu, her iki meslek grubunun yaşadığı sorunlara da değindi. Avukatların yayınladığı bildiriyi değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Avukatlar bildiri yayınlamış, savunma hakkımız gasp edildi diyorlar. Suçlanan delirleri alamıyorlar. Yargılamada avukat yok sayılıyor. Buradan sessiz kalan barolara, hukuk fakültelerine sesleniyorum. 'Sizin sessizliğiniz utancınızdandır. Utancınızdan ses çıkaramıyorsunuz. Siz hukuk fakülteleri, mezun değil, yargıç yetiştirseydiniz bu tür hukuk garabetiyle karşılaşır mıydık? Bu tabyo 21.yy tablosuna yakışmıyor" dedi.
CHP'NİN YARGI PROJESİ
Yargı sistemi ile ilgili de bilgi veren Kılıçdaroğlu, projeyi "Biz, daha iyi Türkiye'yi, daha iyi çalışan yargı düzenini savunuyoruz. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu böyle olmayacak. Savcıları ayıracağız, Adalet Bakanlığı görevlileri orada yer almayacak. Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu'nu, siyasetin emrinden çıkarıp, yargıçlar kuruluna bağlayacağız. Yargıçlar yüksek kurulunun başkanı, maliye bakanlığının kapısında para dilenmeyecek. Ayrı bir bütçesi olacak. Adalet akademilerini de yargıçlar kuruluna bağlayacağız. Bu ülkede, hepimizin gururlanacağı yargıçlar yetiştireceğiz. Hukukun egemenliğini bu ülkede kuracağız. Savcı, yargıcın yanında değil, avukatın karşısında olacak. Bu düzen, yolsuzlukların kapatma düzenidir" dedi.
Deniz Feneri davasının henüz açılmadığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, dava açılmazsa, açtırmayanın siyasi iktidar olduğunu belirterek, Türkiye'yi bu ayıptan kurtarmak zorunda olduklarını dile getirdi.
BDP'li milletvekili Sabahat Tuncel'in bir polise attığı tokatı hatırlatan Kılıçdaroğlu, "O tokat yüreğimiz acıttı. O vekilin, tokat atmak değil, sorunu çözmesi gerekirdi. Polis özerk mi, özgür mü? Hayır. 'Dağıtacaksınız, biber gazı sıkacaksınız' diyorlar o da görevini yapıyor. Halkın iktidarında Türkiye Cumhuriyeti'nin polisi halkın polisi olacaktır" dedi.
"CHP'NİN DİKİLİ AĞACI VAR"
CHP'nin bir dikili ağacının olmadığına yönelik eleştirilerle ilgili ise Kılıçdaroğlu, geçen hafta ziyaret ettiği Diyanetişleri Başkanlığı'nı CHP'nin kurduğunu hatırılatarak, "Bizim dikili ağacımız var. Senin dikili ağacın yok. Senin ceplerin var bizim Türkiyemiz var" şeklinde konuştu.
DOĞU VE GÜNEY DOĞU PROJESİ
Kılıçdaroğlu, Doğu ve Güney Doğu Bölgesi'nin ekonomik kalkınması ile ilgili hazırladıkları proje ile ilgili de bilgiler verdi. Kılıçdaroğlu projeyle ilgili şunları söyledi: "Diyarbakırlı kardeşlerime sesleniyorum. 'Sana fabrika iş yeri değil, hapishane yapıyorum' diyene oy veriyorsan, elini vicdanına koy öyle oy kullan diyeceğim. Doğu, Güney Doğu'nun kalkınma hızı 9,5 olacak. Orayı petrol kimya üssü yapacağım. O siyasi irade bizde var. O bölge lojistik üssü haline gelecek. Yine o bölge güneş enerjisi ileri teknolojisi üssü haline getireceğiz. İddia ediyorum, bizim hazırladığımız rapordan daha üstün bir rapot Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yapılmamıştır. O bölgedeki şeker fabrikaların özelleştirme kapsamından çıkaracağız. Hayvancılığın ve besiciliğin üssü olacak. Doğu ve Güney Doğulu kardeşlerimiz unutmasın: Oy vermeseniz de, iktidar olduğumuzda bunları yaptığımızı göreceksiniz. Biz bunları yaptığımızda bile batıya ancak yüzde 75 oranında yaklaşabiliyoruz. Bölgeler arasında fark gittikçe açılıyor. Biz bu farkı kapatacağız. Sizin kültürel, sosyal sorunlarınıza da çözüm getireceğiz. Bu ülkede bir yurtaşın sorunu varsa o yurttaş bilsin ki benim sorunumu sorun edinen CHP'dir."
"ÜLKEYİ ACEMİLER YÖNETMİŞ"
Kılıçdaroğlu konuşmasının devamında ise şunları söyledi: "Son zamanlarda itiraflarla karşılaşıyoruz. Aile sigortasını getireceğiz dediğimiz zaman, Başbakan'ın ilk itirafı, resmi kayıtlara giren yüzbinlerce yoksul oldu. İkinci itirafı: Ben sanırdım ki, bu ülkenin sorunlarını bilen bir iktidar var. Meğer öğrendiki bu ülkeyi acemiler yönetiyor. Sonra kalfa, sonra da ustalığa gelmişler. Biz, ülkeyi hangi ustalıkla yönettiğini çok iyi biliyoruz. Bir üçüncü itiraf ta: Dedik ki annelere maaş vereceğiz. Bugün beyefendi diyor ki, bugün bizim dağıttığımız kaynak onların kaynaklardan fazla. Hani kaynak yoktu. 'Kopi- yapıştır yapıyorlar diyorlardı'. Senin programında aile sigortası mı var. Sen benden kopya çekiyorsun.
Askerliği, önce 9 sonra 6 aya indireceğiz dedik. Senin programında mı var. Bir insanın ar damarı çatlarsa yalan söylemekten kendini alamaz. Milletim şunu bilmesini isterim. Samimiyetimize inanmasını isterim."