BIST 9.673
DOLAR 35,15
EURO 36,57
ALTIN 2.957,64
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu'ndan savcıya sert sözler

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ses kayıtlarıyla ilgili ifadeye çağıran savcıya sert sözlerle yüklendi.

Abone ol
Savcılık, grupta yayınladıkları ses kayıtları nedeniyle CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun peşine düştü. O savcıya "Erdoğan'ın savcısı" diye seslenen Kılıçdaroğlu, mahkemelerin baskıyla karar aldıklarını iddia etti. İşte Kılıçdaroğlu'nun o sert sözleri;
 
Kemal Kılıçdaroğlu, Gayrettepe'deki Point Otel'de sağlık sektörü temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen "Yerel Seçim Sürecinde Demokratik Güçlerin Rolü" başlıklı toplantıya katıldı.
 
Basına kapalı toplantı öncesinde Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
 
MİT yasasına ilişkin yapılması planlanan değişiklikle ilgili tartışmaların hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, demokratik toplumların, devlet baskısının hissedilmediği toplumlar olduğunu, Türkiye'de ise devlet baskısının gittikçe ağırlaştığını söyledi.

İSTİHBARAT DEVLETİ İDDİASI 
 
"Devletin bürokratı, Sayın Başbakan'dan izin almadan mahkemeye gitmiyor. Milletvekili zaten hiç gitmiyor. Çocukları, şehzadeler de gitmiyor. Böyle bir toplumu demokratik olarak görmek, kabul etmek mümkün değildir" diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin demokrasi konusunda kan kaybettiğini, "bir istibdat devleti" oluşturulmaya çalışıldığını öne sürdü. Bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Sadece bir yurttaş olarak ben değil, bu ülkenin aydınları da kaygı içindeler. Sadece ben ve bu ülkenin aydınları değil, bu ülkenin sivil toplum örgütlerinin başkanları da kaygı içinde. Sadece biz değil, AB yetkilileri de aynı kaygıları taşıyorlar. Bütün çağdaş toplumlar, 'Türkiye'de ne oluyor?' diye kulak kabartmış durumdalar. Her gün yeni bir baskıyla karşı karşıyayız. Bir dikta yönetimiyle karşı karşıyayız. Bir tek parti devletiyle karşı karşıyayız. Böyle bir yapıyı içimize sindirmemiz mümkün değil. Devletin savcısı, Cumhuriyet'in savcısı değil, Recep Tayyip Erdoğan'ın savcısıymış gibi hareket ediyor. Mahkemeler korkudan karar veremiyorlar. Böyle bir yapıyı kabul etmek mümkün değil. Demokrasi konusunda ağır bedeller ödemiş bir toplumuz biz. Siyasetçileri darağacına gönderdik. Şimdi yeniden makarayı terse sarıyoruz. Hangi demokrasi anlayışı böyle bir yasayı parlamentoya getirebilir? Bundan sonra her türlü baskı toplumun üzerine kurulacaktır."

"SEN RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN SAVCISI MISIN?" 
 
Grup toplantılarında yayımladıkları ses kasetlerine değinen Kılıçdaroğlu, "Mahkeme kararıyla yapılan bir dinlemenin ses kayıtlarını yayımladık. Şimdi o ses kayıtlarını yayınlayanlara doğrudan müdahale ediliyor. Savcı çağırıyor, 'Neden bunları yayınladınız?' diye... Savcıya sormak gerekiyor; sen kimin savcısısın? Sen Recep Tayyip Erdoğan'ın savcısı mısın? Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Savcı fezlekeyi imzaladığı andan itibaren o fezleke artık kamunun malıdır. Adı yolsuzluğa bulaşan bakanlara bakın. Hala toplumun içinde geziyorlar. Açıkça söyledim, yine söylüyorum: istediğiniz kadar baskıyı kurun, Cumhuriyet Halk Partisi olduğu sürece bütün baskıların üstesinden geleceğiz. Parlamento kürsüsünü kullanacağız, mitingler yapacağız, bütün kirli çamaşırlarını bu iktidarın topluma göstereceğiz. Bütün yurttaşlarım bize güvensin. Baskıcı hiçbir rejime izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
 
ABDULLAH GÜL'E ELEŞTİRİ
 
Kılıçdaroğlu, açıklamasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de eleştirilerde bulunarak, "Eğer o koltukta oturuyorsa, Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil edecekse, bütün bu baskılar konusunda biraz daha sesini çıkarmak zorundadır. Cumhurbaşkanlığı makamı, bütün bu olup bitenlerin karşısında suskun durma makamı değildir. Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil ediyor Sayın Cumhurbaşkanı. Herkesi temsil ediyor. 76 milyon yurttaşı temsil ediyor. Bu toplumda aydınların kaygısı varsa, aynı kaygıları dillendirmek zorundadır. Hükümetle pazarlık yapmak gibi bir görevi yoktur. Anayasa'da cumhurbaşkanın görevleri bellidir. Görevleri arasında hükümetle pazarlık yapma gibi bir görevi yoktur" ifadelerini kullandı.
 
Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi'nin, CHP'nin HSYK Kanunu'nda değişiklik yapan düzenlemenin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu reddettiğinin hatırlatılması üzerine ise "Bu konuda şu ana kadar bana ulaşan herhangi bir bilgi yok. Ayrıca Anayasa Mahkemesi neden reddedecek ki?" ifadelerini kullandı.