CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Belediye Başkanları Toplantısı'nda belediyelere yönelik operasyonları eleştirdi
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hiçbir CHP’li belediye başkanının hesabını veremeyeceği bir konunun olmadığını belirterek, iktidar partisinin, CHP’li belediye başkanları üzerine baskı uygulamanın, itibarsızlaştırmanın ve halkın gözünde küçük düşürmenin arayışları içerisinde olduğunu savundu.
CHP Belediye Başkanları Toplantısı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında Sheraton Oteli’nde başladı. 2 gün sürecek olan toplantının açılış konuşmasını yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önlerinde seçimlerin olduğunu, her siyasal partinin hazırlandığı gibi kendilerinin de seçimlere hazırlandıklarını söyledi.
YEREL SEÇİMLER HEDEF 2014
Her siyasal partinin temel amacının yerel seçimlerde başarı elde etmek olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Başarının yolu çalışmaktan geçiyor. Bizlerde bulunduğumuz kentlerde, ilçelerde, beldelerde başarılı bir belediye başkanlığı örneği sunuyoruz. Eksikliklerimiz olabilir. Ama eksikliklerimizi giderme konusunda da çabalarımızı samimi olarak sürdürüyoruz. ‘Yerel Seçimler Hedef 2014’ toplantımızın adını böyle koyduk.
Ama bu ilk kez burada konan bir isim değil. 2012’de ilk toplantımızı yaptık İstanbul’da, ilk stratejimizi ortaya koyduk. Daha sonra bir toplantı daha yaptık. Orada da biraz daha geliştirdik stratejimizi. Şimdi buradaki toplantıda diğer iki toplantıda elde ettiğimiz verileri, bulguları değerlendireceğiz ve 2014 seçimlerine daha sağlıklı bir yapıyla yol almaya çaba göstereceğiz” dedi.
Bir demokratik ülkede bir siyasal partinin seçimlere nasıl hazırlanıyorsa kendilerinin de öyle hazırlanmak istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Hukuk içinde, yasaların güvencesi altında evrensel kuralları dikkate alarak beledi başkanlarımız çaba harcayarak, Genel Merkez, Yerel Yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcıları çaba, harcıyor, emek harcıyor ve biz seçimlere hangi yolla, hangi yöntemle daha iyi hazırlanırız bunun arayışı içindeyiz. Bu arayışı demokratik bir ülkede bir siyasal partinin sürdürmesinden daha olağan bir şey yok. Biz böyle hazırlanıyoruz” diye konuştu.
İKTİDAR PARTİSİ CHP’Lİ BELEDİYE BAŞKANLARINA BASKI UYGULUYOR
İktidar partisinin de seçimlere hazırlandığını belirten Kılıçdaroğlu, iktidar partisinin CHP’li belediye başkanları üzerine baskı uygulamanın, itibarsızlaştırmanın ve halkın gözünde küçük düşürmenin arayışları içerisinde olduğunu ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, “CHP adına söylemiyorum ben bunu, demokrasi adına söylüyorum. Bizim üzerimize baskı kurmalarının bizim açımızdan hiçbir önemi yok. Biz bu baskıları aşa aşa bu günlere geldik. Ama biz bu ülkede demokrasi kazansın, hukuk kazansın. Mücadelemiz bu. Bunun için emek harcıyoruz. Bizi üzen noktada bu” şeklinde konuştu.
CHP’Lİ BELEDİYE BAŞKANLARININ VEREMEYECEĞİ HESABI YOK
Demokrasinin askıya alındığı bir sistemin geleceğe güvenle bakamayacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Toplum endişe içinde. Oysa demokrasilerde toplumlar endişe içine sürüklenmez. Sürüklenmemeli. Herkes bilmeli ki, Benim haklarım hukukun üstünlüğü çerçevesinde güvence altındadır. Eğer siz yurttaşın hakkını, yurttaşın oylarıyla seçtiği belediye başkanının hakkını elinden alırsanız, baskı uygularsanız ve bu baskıları siz sistemli bir projeyle sürdürürseniz orada sorunumuz var demektir. Bu bizim kabul edeceğimiz bir uygulama değil. Seçimle gelen bir belediye başka bütün demokrasilerde herkesin saygı duyması gereken bir belediye başkanıdır. Hangi partiden olursa olsun. Mademki belde halkı onu kendisine belediye başkanı olarak seçti, hepimiz ona saygı duyacağız. Seçimle gelen bir belediye başkanın ancak ve ancak seçimle gitmesi gerekir demokrasilerde. İşin kuralı budur. Seçim yapıyoruz niçin; demokrasi için yapıyoruz. Seçim yapıyoruz niçin; halkın katılımcı demokrasi anlayışını güçlendirmek için yapıyoruz. O zaman seçimle gelene dışarıdan sistemli baskı uygularsanız önce belde halkına saygı duymuyorsunuz demektir.
DENETİMİ BASKIYA ÇEVİRDİLER
Demokrasiye saygıya duymuyorsunuz demektir. Seçimle gelen, seçimle gider. Kuralı budur. Demokrasilerde kural budur. Neden bunu söylüyorum, seçimle gelen önce belde halkına hesap verir. Kimsenin aklına şu gelmesin. Efendim CHP’li belediyeler hiç denetlenmesin. Öyle bir talebimiz yok. Öyle bir iddiamızda yok zaten. Demokrasinin özünde de bu yatar zaten. Ama denetim hukuk içinde kaldığı sürece anlam ifade eder. Belediyeleri kim denetler; İçişleri Bakanlığı, Sayıştay, Maliye Bakanlığı, halk, beldedeki sivil toplum örgütleri denetler. Belediye başkanı da herkese hesap verir. Hiçbir CHP’li belediye başkanı hukuk içinde kalmak koşuluyla, hiçbir zaman denetimlerden şikayet etmemiştir. Niye etsin ki, veremeyeceği hesabı yok ki… Denetimse buyursunlar gelsinler denetlesinler. Bütün defterler zaten açık. Alınan paralar zaten belli. Toplanan paralar zaten belli. Nerelere harcandığı belli. Ama denetimi baskıya dönüştürürseniz o zaman farklı bir tablo ortaya çıkıyor.”