CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dokunulmazlığın kaldırılması konusunda bazı çekincelerinin bulunduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin Türkiye'de darbe dönemine benzer bir baskı dönemi oluşturduğunu iddia etti.
Abone olCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin darbe dönemine benzer bir baskı dönemiyle karşı karşıya olduğunu iddia etti. Dokunulmazlık konusunda bazı çekincelerinin de bulunduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, dokunulmazlık konusunun birden gündeme gelmesinin arkasında başka bir düşüncenin yattığını ileri sürdü.
Kemal Kılıçdaroğlu Habertürk TV'de Veyis Ateş, Bülert Aydemir ve Yavuz Semerci'nin sorularını cevapladı. Dokunulmazlıklar konusunda "kürsü dokunulmazlığı dışında dokunulmazlık olmasın" teklifini kabul ettiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, düşünce özgürlüğünün de kapsam içerisine alınması gerektiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"Düşünce özgürlüğü bağlamında, siyaset bağlamında bir dokunulmazlık olmalı. Birden bire dokunulmazlıkların gündeme gelmesinin arkasında başka bir düşünce yatıyor. Milletvekili dokunulmazlığı belli konularla sınırlanmalı.
Şunun yanıtını Davutoğlu'ndan alamadım; Gelen öneri ile benim dokunulmazlığım kalkıyor ama Başbakan Davutoğlu'nun dokunulmazlığı kalkmıyor. Neden? Bugün parlamentoda kavga oluyor. En çok üzülenlerden biri de benim. Bizim vekillerimiz asla kavga etmiyor. Parlamentoyu bu noktaya kimler getirdi? Neden Meclis sürekli kavga eder bir görünümde?
CUMHURBAŞKANI'NIN SINIRLARI
Cumhurbaşkanı'nı anayasal sınırlara çekilmesi için zorlamamız lazım. Bu sadece benim görevim değil. Tarafsız değil Cumhurbaşkanı. AK Parti'nin Eş Genel Başkanı pozisyonunda. Tarafsız davranacağına dair Cumhurbaşkanı yemin etti. Yemin etikten sonra ona herkesin uyması lazım. Tarafsız davranmıyorsunuz demiyorlar. Herkes korkuyor o yüzden ben söylüyorum. Cumurbaşkanı'nı halk seçiyorsa bu Anayasa'yı da halk seçti.
ANAYASA MAHKEMESİ'NDE EL SIKMAMA FOTOĞRAFI
Elimi sıknmasını beklemiyordum. Biz makama saygılıyız. Eleştiririz ama saygıda kusur etmiyoruz. Biz Erdoğan'ın kininin tutsağı olduğunu bildiğimiz için gelip geçeceğini biliyorduk. Gazeteciler de tahmin ediyordu. Fotoğraf çekmek için konumlandığı yer başka bir yerdi.
CHP NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR?
Algıyı bilemiyorum ama şunu bilmemmiz lazım. Türkiye'nin en temel problemlerine en sağlıklı çözümü CHP getirmiştir. Bizim belediyelerde asgari ücret bin 500 lira. Bir toplumu kısa sürede değiştirmek kolay değil.
Bizim söylemlerimizi diğer 3 parti de taklit etti. Anadolu'nun içi boşaldı şu anda. Bu tabloyu bu acıyı bizim halkımız hak etmiyor. 78 milyonluk bir kitleye sizin kendi programınızı bire bir anlatmanız imkansız.
"DARBE DÖNEMİNE BENZER BİR YAPI VAR"
Örgütlerimiz bir yere kadar anlattı. Ama televiyonlar var. Biz bazı yerlere girmeye zorlanıyoruz. Seçim meydanlarında çağrı çaptım. Sürekli CHP'yi kötüleyen kanallar var. Cesaret edip bizi kendi kanallarına çıkaramadılar.
Darbe dönemine benzer baskılar mevcut. Kamu bankalarının reklamları neden sadece iktidara yakın medya gruplarına veriliyor. Bunlar havuz medyası olarak nitelendiriliyor. İktidarı elbette övebilirsiniz ama arada bir denge bulunmak zorunda. Peki TRT'ye ne diyeceksiniz... Benim vergilerimle varlığını sürdüren bir kurum. O neden hükümet tarafında yayın yapıyor."
"MECLİS BAŞKANI GÖREVİ BIRAKMASI GEREKİR"
Dindar anayasa olması gerekir diyorsunuz. Buna kimse buna evet demiyor. Arkasından laiklik olmasın diyor, buna da toplumun her kesiminden "olmaz" diye cevap verince o koltuğu bırakması gerekiyor. Belki saygınlığını koruyabilir. Görüşünü açıklayabilir ama o koltuğundan ayrılmak şartıyla. Bulunduğu konum bunu söylemeye uygun bir konum değildir. İkinci bir husus ise bu sözleri söylediğinde Cumhurbaşkanlığı makamına vekalet ediyordu. "