MİT tırlarına ilişkin iddiaları yorumlayan Kemal Kılıçdaroğlu "Söyledim yine söylüyorum; Suriye'de dökülen kanların ana sorumlularından birisi bu iktidardır" dedi.
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, durdurulan MİT tırlarına ilişkin, "Oradaki yoksullara, çatışmalarda yaralananlara elbette yardım götürülebilir ama ilaçların altına bombaları gizleyerek ve sonra bunu inkar ederek, inkar ettikten sonra, belgeler ortaya çıktıktan sonra, kabul ederek bir zigzag çizerseniz bu Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışmaz" dedi.
Kılıçdaroğlu, Atatürk'ten bu yana CHP Genel Başkanlarının portrelerini çizen Ressam Yaşar Çallı'nın Emek Mahallesi'ndeki atölyesini gezdi. Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine, genel başkanların resimlerinin bittikten sonra CHP Genel Merkezi'nde sergileneceğini bildirdi.
"Dünkü fetih kutlamalarında TSK'dan da askerler vardı, ne düşünüyorsunuz?" yönündeki bir soru üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, "O konulara girmiyorum. Özellikle, özel bir tartışmanın içerisine girmek istemiyorum. Bu ülkenin işsizlik, yoksulluk sorunu var. Dünya kadar borç batağına batmış vatandaşlarımız var. Benim derdim onlar, ben onlarla ilgileniyorum" yanıtını verdi.
"CUMHURİYET OLAĞANÜSTÜ BİR HABERCİLİK GÖREVİ YAPTI"
MİT tırları iddialarına yönelik Cumhuriyet gazetesiyle ilgili soruşturma ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "yardımlar Bayırbucak Türkmenleri'ne gidiyordu" açıklamalarının sorulması üzerine ise Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Önce Cumhuriyet gazetesinin hakkını teslim edelim. Gerçekten de olağanüstü bir habercilik görevi yerine getirdi. O tırların içinde, hükümet bir açıklama yapıyordu, 'insani yardım' diye. Ben de hep şunu söylüyordum; 'İnsani yardım nasıl olur da halktan gizlenir. Tam tersine, medya eşliğinde insani yardım götürülür. Kimlere yardım ediyorsanız, o yardımları verirsiniz.' Ama gerçek ortaya çıktı, bütün görüntü ve belgelerle, silah gidiyor. En sonunda itiraf ettiler, 'evet silah gidiyor ama biz bu silahları Türkmen kardeşlerimize gönderiyorduk.' Oysa Türkmenler açıklama yaptılar, 'hayır biz herhangi bir silah almadık' diye. Biz CHP olarak Türkmen kardeşlerimize iki kez tırlarla insani yardım götürdük, kamplara götürdük, onları dağıttık. Onların sorunlarını dinledik, bizim yaptığımız gibi yapabilirlerdi. Beni kaygılandıran ve asıl üzen taraf, hukukun üstünlüğünü benimsemiş, anayasasında 'hukuk devleti' yazan bir ülkenin bu tür ilişkilere, yani örtülü ilişkilere girmiş olması. Bu Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışmıyor."
"EĞER İNSANİ YARDIM İSE..."
Türkiye'nin büyük bir devlet olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, eğer yardım yapılacaksa bu tür yollara başvurulmaması gerektiğini savundu.
Kılıçdaroğlu, eğer insani yardım götürülüyorsa bunun bütün dünyanın gözü önünde yapılması gerektiğinin altını çizerken, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Oradaki yoksullara, çatışmalarda yaralananlara elbette yardım götürülebilir ama ilaçların altına bombaları gizleyerek ve sonra bunu inkar ederek, inkar ettikten sonra, belgeler ortaya çıktıktan sonra kabul ederek bir zigzag çizerseniz bu Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışmaz. Geçmişimize, tarihimize yakışmaz. Çok büyük bir ayıptır. Söyledim yine söylüyorum; Suriye'de dökülen kanların ana sorumlularından birisi bu iktidardır. Hepsinin eli kanlıdır. Orada Müslüman kanı dökülüyor, bunlar ellerine silah veriyorlar. Komşudaki yangın bize sıçradı. Reyhanlı'daki, Cilvegözü'ndeki, Niğde'deki olaylar bu yansımaların sonucudur. Ayrıca şu var; biz silah gönderdik ne oldu? IŞİD gitti bizim Musul Konsolosluğumuzu bastı, 49 vatandaşımızı rehin aldı. Ne oldu, bir şey mi yapıldı? Hayır. Sonuçta, terör bize döndü. O nedenle hükümet, umarım dünya kamuoyu önünde daha zor duruma düşmez."
Kılıçdaroğlu daha sonra partisinin mitingine katılmak üzere Eskişehir hareket etti.