CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, uzun bir aradan sonra laiklik kelimesini ağzına aldı.
Abone olKonuşmalarında laiklik kavramını öne çıkarmayan Kılıçdaroğlu, bu kez farklıydı. Türkiye'de demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, özgürlükler ve laiklik alanında mücadele sürdürdüklerini söyledi.
DIŞ POLİTİKAYI ELEŞTİRDİ
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İstanbul’da düzenlenen “Balkanlar ve Sosyal Demokrasi Konferansı”nın açılışına katıldı. Son yıllarda Türk dış politikasının Balkan ülkelerinde tartışma konusu yapıldığını savunan Kılıçdaroğlu, “Bir ülkenin dış politikadaki başarısını belirleyen o ülkenin kendisini nasıl gördüğünden ziyade, başkaları tarafından nasıl algılandığıdır. Bugün bölge ülkelerinden Türkiye’ye karşı suçlayıcı sesler çıkıyorsa, Ankara oturup bunun sebebini anlamaya çalışmalıdır” ifadelerini kullandı.
OLUMSUZLUKLAR SOSYAL KALKINMA AŞILMALI
“Ekonomik adaletsizlikler aşılmadığı takdirde siyasi ilerlemeler kısa süreli ve etkisiz olmaya mahkumdur” diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu nedenle Balkanlar’da adil bölüşümün sağlandığı, üretim temelinde hakça bir ekonomik düzenin egemen olmasını Balkan halklarının refahı için arzuluyoruz. Avrupa Birliği ülkelerinden birçoğunun ekonomik zorluklarla boğuştuğu bugünlerde, krizlerin faturasının çalışanların ve emekçi kitlelerin sırtına yükleneceği endişesini taşıyor, bu bağlamda Yunanistan’da yaşananları kaygıyla takip ediyoruz. İstihdam yaratan, toplumun bütün kesimlerinin refahını artıracak ekonomi politikalarının Balkanlar’a istikrar getireceğini düşünüyoruz. Bugün iş sağlama, işin sürekli olması, sosyal dışlamaya karşı koyulması, kamu hizmetlerinin düzgün bir şekilde sürdürülmesi gibi sosyal konular, halklarımızın en çok kaygılandıkları konulardır. Dolayısıyla sosyal politikalar ekonomik politikaların vazgeçilmez bir parçası haline getirilmelidir. Küreselleşme sürecinin beraberinde getirdiği olumsuz etkilerin sosyal kalkınmayla en aza indirilebileceğine inanıyorum.”
LAİKLİK MÜCADELESİ VARDIR
Kılıçdaroğlu, CHP olarak Balkanlar’da yaşayan Türklerin desteğini de isteyerek, “Bugün Türkiye’de çok yönlü bir demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, özgürlükler ve laiklik mücadelesi vardır. Dayanışma anlayışımız çerçevesinde Balkanlar’daki yoldaşlarımızın desteği bize güç verecektir. Biz sosyal demokrasiyi uygarlığın yükselen değerlerinden biri olarak görüyoruz. Çünkü insan onuruna odaklanan, adaletin yaygınlaşmasını hedefleyen ve dayanışmayı esas olarak alan sosyal demokrasi bu özellikleriyle barış ve istikrarın da teminatı olmaktadır” dedi.