BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,36
ALTIN 2.934,49
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu'ndan iki radikal çağrı

CHP Lideri Silivri duruşmalarının TRT'den yayınlanması çağrısı yaparken, MİT arşivininde açılmasını istedi

Abone ol

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon ve Balyoz davalarının görüldüğü Silivri duruşmalarının TRT'den canlı yayınlanmasını isterken, MİT arşivlerininde açılması talebinde bulundu. Kılıçdaroğlu ayrıca internet sitelerinin Kürtçe versiyonunun da olabileceğini söyledi. Kılıçdaroğlu bu çağrılarını Londra yolculuğu sırasında yaptı. 

MİT belgeleri açıklansın

İngiltere İşçi Partisi lideri Ed Miliband’ın davetlisi olarak 3 gün sürecek Londra gezisinin hemen öncesinde kendisini izleyen gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’a yönelik “Dersim isyanı arşiv belgelerinin açılması” teklifinin ardından “MİT’in arşivi de açıklansın. Hiç açıklanmayan belge mi olur?” dedi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:

Yassıada radyoda verilirdi

“1960 İhtilali sonrasında başlayan Yassıada yargılamaları radyodan yayınlanırdı. O tarihlerde yapılabilen bu yayın 2000’li yıllarda neden olmasın? Hükümet bu yürekliliği göstersin, kanallardan birini tahsis etsin. Böylelikle halkımız objektif bir şekilde süreci ve ‘AKP gerçekten hukukun üstünlüğünü mü savunuyor’ görsün.
m Japonya, Lockheed Yolsuzluğu’nun ülkedeki yargılanmalarını televizyondan yayınlattı. Burada olsun; iddialar ciddi mi değil mi; candaş ve yandaş medya iddia ve yargılamaları saptırıyor mu saptırmıyor mu, hep birlikte görelim. Ancak iktidar televizyon yayınına imkan tanıyan düzenlemeyi Meclis’e getiremez, buna cesaret edemez. Cesareti varsa getirsin destek bizden.

Devlet tarihiyle yüzleşmeli

Dersim belgeleri açıklanınca, neyle karşılaşırız, bilmiyorum. Ancak belgeler mutlaka açıklanmalı. Devletin halkından gizlediği bir konu olmamalı; halkıyla, kendisiyle, tarihiyle yüzleşmeli. Ben MİT’in belgelerinin de açıklanmasını istiyorum. ABD’de, İngiltere’de ya da diğer batı demokrasilerinde açıklanan bu belgeler Türkiye’ye gelince ‘Yok olmaz’ mantığına mahkûm ediliyor. Yüzlerce yıl geçiyor, belgeler açıklanmıyor. Tamam koyarsınız 20 ya da 30 yıl -fazlası doğru olmaz- açıklanır belgeler.

Örneğin Sabahattin Ali, Nâzım Hikmet hatta Necip Fazıl. Kim bilir, bu aydın ve sanatçılarımızla ilgili ne belgeler, ne fotoğraflar vardır MİT’in arşivlerinde. Sabahattin Ali’nin öldürülüşünü hâlâ dedikodudan öte bir bilgiyle net olarak bilemiyoruz. Yüzlerce yıl saklanan belge mi olur? Devlet kendi yazarını hangi yüzle ve nasıl görmüş bilmeliyiz. AKP değişimden yanaysa bunları açıklanmasına olanak tanısın.

Martta Irak’a gidiyorum

Talabani’nin davetlisi olarak mart ayı içinde Irak’a gideceğim. Arzum Bağdat, Erbil, Süleymaniye ve Kerkük’ü kapsayan geniş çaplı bir gezi olması yönündeydi, ancak Bağdat’la sınırlı kalacak. Barzani’yle de Bağdat’da görüşmek söz konusu.

İnternet sitemiz Kürtçe de olur

İnternet sitemizi Arapçaya da açtık, sırada Rusça var. Farsça da olacak. Bölgenin sosyal demokrat, sosyalist parti ve liderleriyle, aydınlarıyla daha sıcak temaslar kuracağız. CHP sitesinin ‘Kürtçe’ versiyonu da; neden olmasın?

Türkiye’yi biz anlatacağız

İngiltere ve diğer yurtdışı gezilerimizde Türkiye’yi kendi gözümüzden anlatacağız. Bugüne kadar kabul etmek gerekir ki AKP’nin gözünden izlediler Türkiye’yi. Bu kapsamda ezber bozacağız. Özgürlükler ve hukukun üstünlüğü konularında AKP’den farklarımızı da ortaya koyacağız.
AKP’nin özgürlüklerden yana olmadığının göstergelerinden biri, Ortadoğu yönetimlerine özeniyor olması. AKP bölge yönetimlerine özenirken; bölge halkları da Türkiye’nin yaşam tarzına özeniyor. Yoksa, ‘Halkların AKP’nin yarattığı yönetim tarzına yönelik bir özlemi olduğu’ sözü bizzat AKP’nin yaratmaya çalıştığı yanlış bir algı.

AKP statükonun partisi

CHP, değişimin partisidir; AKP ise statükonun sahibidir. AKP’ye ‘Gelin anayasayı değiştirelim’ dedim, masadan kaçtılar. TSK’nın İç Hizmet kanununun 35. Maddesi’nin değiştirilmesiyle ilgili olarak ‘Teklif bile veremezler’ dediler, verdik, ağızlarına alamıyorlar. Seçim barajının arkasına saklanıyorlar, fail-i meçhullerin aydınlatılması taleplerimizin önünde engeller. Özel yaşamın gizliliğini ihlal eden bunlar.

Halkı değişimle kandırıyorlar

Tüm bunların yapan AKP statükonun temsilcisidir; ancak halkı sözde, ‘Değişimin partisiyiz’ diye kandırıyorlar. Kendi statükolarını oluşturdular, şimdi onu sürdürmenin çabasında; kendi medyasıyla, kendi sendikalarıyla kendi yargısıyla. Halkı ayrıştıracak projeleri yürürlüğe koyan bir parti AKP.

Erbakan milliciydi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Necmettin Erbakan’ın vefatı nedeniyle önceki gün Saadet Partisi Genel Merkezi’ni ziyaret ederek başsağlığı dileğinde bulundu. Kılıçdaroğlu, ziyaretin ardından şu dağarlendirmeyi yaptı: “Sayın Erbakan’la Başbakan olduğu dönemde, Başbakanlık binasındaki toplantılarda zaman zaman bir araya geldik. Sayın Erbakan’la son olarak da hastaneye yattığı gün görüşmüştük; şahsımla ilgili olarak ‘Sizi yakından takip ediyorum. Başarılarınızı devamını diliyorum’ demişti. Sesinden iyi olduğunu düşünmüştüm. Sayın Erbakan’la ortak bir noktamız da vardı; millilik. O da milliciydi biz de.”