CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulu'nda konuştu.
Abone olİNTERNETHABER- CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu arasında devam eden 'militan yargı' polemiğinde tansiyon yükseliyor.
İzmir Mitingi'nde yüksek yargıyı 'AKP'nin arka bahçesi' olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, yargıçlar için ise 'militan' tanımını kullanmıştı. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından açıklama yapan HSYK ise CHP liderinden 'özür istemişti.'
HSYK'nın açıklaması sonrası yüksek yargıya 'bütçe görüşmelerinde yanıt vereceğim' diyen Kılıçdaroğlu bugün beklenen konuşmasını yaptı.
Yargıçlar için söylediği 'militan' tanımında ısrarını sürdüren CHP lideri, "Asıl siz benden ve adalet isteyenlerden özür dileyir" dedi.
TBMM Genel Kurulu'ndaki 2012 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı görüşmelerinde konuştu. Hükümetin bütçe çalışmalarını eleştiren CHP lideri, konuşmasının sonunun ise yargıdaki atamalara ayırdı ve şu eleştirilerde bulundu:
FEZLEKE ELEŞTİRİSİ
"... 'Bana özür dile' diyen yargıçlara soruyorum:
Bana dünyada bir tek örnek gösterin ki, bir milletvekili iktidarı eleştirdi diye hakkında fezleke düzenlensin. Bana dünyada saygın bir tek ülke gösterin ve basılmamış bir kitap hakkında imha kararı versin. Bu ülkede daha önce de kitaplar yasaklandı. Ne değişti?
Yine o yargıçlara soruyorum:
Hangi ülkede aranan bir sanık hakime gelecek ve kaçacaksın diye tutuklanacak. Bana bunun yanıtını 'iktidar ve onların arka bahçesi' yargıçlar söylesin. Hülle ile Anayasa Mahkemesi'ne yargıç atanacak ve hiçbir yargıcın sesi çıkmayacak. Bunu eleştirmemek adalete saygısızlık değil midir?
BENDEN ÖZÜR DİLESİNLER
Yargıtay'a 160 üye atandı. İlk turda 160 üye boş oy kullandı. Bu yargının militanlaşmasıdır. Benden özür istediler. Onlar benden ve adalet isteyen herkesten özür dilemesinler.
EŞŞEĞE OY VERİRLER
160 Yargıtay üyesi seçildi. Bir de referandum yapıldı. Yaşanan bu tabloyu yargıçlardan biri nasıl anlatıyor biliyor musunuz?
"Adalet Bakanlığı eşşeği aday gösterse, eşşeğe de oy verir." Bunu söyleyen bir yargıç. İşte gelinen tablo budur.
ÖZEL GÖREVLİ MAHKEMELER
Bir de Özel Yetkili Mahkemeler var. Bunlar operasyon mahkemeleridir. Bu mahkemelerde özel hukuk uygulanıyor. Bu mahkemeler kalkmadığı sürece bu ülkeye demokrasi gelmez. Adı üstünde bunlar 'özel görevli mahkemeler.' Bunlar yarın sizi de yargılayabilir. İnanın o zaman sizi biz savunacağız. Adelet herkes için olmalıdır. Adalet güçlülerin delip geçtiği, güçsüzlerin takıldığı bir ağ olmamalıdır.
3 AK PARTİ'Lİ VEKİL HAKKINDA İDDİA
Konuşmasının bir bölümünü 'milletvekili dokunulmazlıkları'na ayıran Kılıçdaroğlu, AK Parti'li 3 milletvekilinin dosyasının takipsizliğe düşürüldüğünü de ileri sürdü. Vekillerin isimlerini açıklayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Hepimizin dokunulmazlığı var. Milletvekili olduğumuz için dosyalarımız bekletiliyor. Ama 3 AKP'li milletvekilinin dokunulmazlığı olduğu halde dosyaları işlemden kaldırıldı. Dokunulmazlığı zaten var. İsterseniz bu isimleri de açıklarım. Bir AKP'linin hayali ihracat dosyası var. Nasıl oluyor da milletvekiliyken bu dosya zaman aşımına uğratılabiliyor? Soruyorum bu kararı veren yargıçlar için ne yaptınız? "
SÖZLEŞMELERE UYMUYORSUNUZ!
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler var. Anayasa da bu sözleşmeleri iç hukukun üstünde tutuyor. Bu sözleşmelere göre, tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması gerekiyor. Hangi yargıç anayasadaki bu maddeyi görmez. Mahkum olsa eyvallah! Mahkum da değil. Nasıl oluyor da hukuku uygulamıyor?
DENİZ FENERİ
Deniz Feneri yüzyılın soruşturması. Bir anda 3 savcı görevden alındı. Gerekçi ise 'Bir mahkeme kararını belli bölümlerini kapatmaları.' Peki ben yine soruyorum:
O belgenin altında kaç tane savcının imzası var. Bir! Peki neden 3 tane savcıyı görevden aldınız? Aynı şikayetler tonlarca yapıldı diğerlerine hiçbir şey yapılmadı.
Adaletin koktuğu yerde tuz kokar, tuzun koktuğu yerde bereket olmaz.
Bu kürsüden söz veriyorum. İç barışı sağlamak için CHP grubuna ne düşüyorsa hepsini yapmaya hazırız.