Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Eren Erdem tam bir kumpas mağduru, hayatı FETÖ'yle mücadeleyle geçti. FETÖ'ye üye olmamakla beraber yardımla suçlanıyor. Bunun takipçisi olacağız" dedi.
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme dair konularda açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu, "Eren Erdem tam bir kumpas mağduru, hayatı FETÖ'yle mücadeleyle geçti. FETÖ'ye üye olmamakla beraber yardımla suçlanıyor. Bunun takipçisi olacağız" dedi.
İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları...
- Eren Erdem tam bir kumpas mağduru, hayatı FETÖ'yle mücadeleyle geçti. FETÖ'ye üye olmamakla beraber yardımla suçlanıyor. Bir gizli tanığın şikayeti üzerine dava açılıyor. Mahkeme kumpas olduğunu gördü tahliye verdi, savcı itiraz etti gece mahkeme toplandı kaçma şüphesiyle tutuklandı. Niye kaçsın, suçlu insan kaçar Eren Erdem suçlu değil ki. Bunun da takipçisi olacağız.
- Gazi olamayan malüllerimiz var. Gelin bunu çözelim diyoruz ama kibir ittifakı yanaşmıyor. Çünkü halkı koyun olarak görüyorlar. Kadro alamayan taşeron işçisi arkadaşlarımız var. Kadro köleliği ortadan kaldırmadı. Kadro verilenlere yüzde 4 zam verildi. Sen diğer işçilere ne veriyorsan buna da aynı hakkı tanımak zorundasın.
- TOKİ işçileri var aylardır haklarını alamıyorlar. Bugün haklarını aramak için gelmişler devletin şiddetiyle karşılaşmışlar. İşçi bunlar, haklarını arıyorlar, haklarını alamıyorlar. Bu dikta yönetimlerinde olur, demokrasilerde hak aramak insan hakkının gereğidir.
- 2019'un ilk günlerinde Türkiye'yi yasa boğan bir olay oldu. Genç akademisyen Ceren Damar kardeşimiz bir öğrencisinin kurbanı oldu. Hak, hukuk öğreten bir kişi katledildi. Eşinin yaptığı konuşma hepimizi aydınlatacak bir konuşmadır. İyi insan olun diyor. Türkiye böyle bir sürecin içine itilmişse, oturup herkesin yeniden düşünmesi gerekiyor.
- Grupbaşkanvekili arkadaşlarımız bir düzenleme getirecekler, bu bir eğitim şehididir kadın cinayeti değildir, eğitim şehididir. Sağlık Bakanlığı yaptığı raporu gizlerken, Bülent Şık kardeşimiz bunu açıklıyor. Şu an devlet sırrını açıklamaktan yargılanıyor. Devlete bakın, vatandaş kanserli ürünleri tüketirken kimse sesini çıkarmayacak, biri bunu açıklarken yargılanacak. Allah akıl fikir versin.
- Emeklinin, asgari ücretlinin enflasyonuna bakalım margarin yüzde 42, kuru soğan 73 elektrik yüzde 45, okul defteri 48 sabun yüzde 68 zamlandı. Emekliye yüzde 10.19 zam verdiler. Emekli kardeşim milyonlarsınız, size hakkınızı vermeyen bu iktidarı oylarınızla cezalandırmazsanız açlığa mahkum edilirsiniz.
- Emeklinin, asgari ücretlinin enflasyonuna bakalım margarin yüzde 42, kuru soğan 73 elektrik yüzde 45, okul defteri 48 sabun yüzde 68 zamlandı. Emekliye yüzde 10.19 zam verdiler. Emekli kardeşim milyonlarsınız, size hakkınızı vermeyen bu iktidarı oylarınızla cezalandırmazsanız açlığa mahkum edilirsiniz.
- Emekliye yüzde 10 veriyorlar, yeniden değerlendirmeyle devletin yaptığı zam yüzde 23.70. Emeklinin de oturup biraz düşünmesi lazım.
- Sanayici kardeşime de seslenmek isterim. Senin önündeki en temel sorun sen yarını göremiyorsun, yatırım yapamıyorsun. Yarın ne olacaksın diye bilmiyorsun bilmemekte de haklısın çünkü kimse bilmiyor. Esnaf kardeşim aldığın ürünü satıyorsun ama yerine aynı ürünü alamıyorsun. Olağanüstü zamlar var seni de gözden çıkardılar. Oy verin Türkiye uçacak diyorlardı. Doğru Türkiye uçtu ama dereden aşağıya.
- Çiftçi kardeşime de seslenmek isterim. Bir hükümet çiftçiyle ancak bu kadar dalga geçebilirler. Bu ülkeyi kuranlar çiftçinin sorunları için Ziraat Bankası'nı kurdular şimdi seni bıraktılar futbol kulüplerinin işine düştüler. Çiftçiyi kurtaran bir Ziraat Bankası duydunuz mu, sen buna uyanmayacak mısın? Bankalara borçların 100 milyarı aştı halen uyanmayacak mısın? Sen uyanıncaya kadar bu kardeşin anlatacak sana.
- Emeklilikte yaşa takılanlar sanmasınlar onları unuttuk. Onların da hakkını sonuna kadar arayacağız. Çiftçiye para ödeyeceklermiş, zaten daha önce ödenmesi gereken parayı seçim öncesi ödüyorsun. Çiftçinin hakkını ödeyeceksen alacağı olan 114 milyar lirayı ödeyeceksin. O parayı ödemediğin sürece ben senin yakanı bırakmayacağım.
- Asgari ücretli kardeşlerime seslenmek isterim 2020 lira verdiler. Yetmez bu para ama milyonlarca kişi işsizken sen iş bulduğun için şanslısın. Asgari ücretin altında aylık alanlar bir milyondan fazla. Sizin derdinizi bizim dışımızda kimse dile getirmiyor.
- Peki ne oldu da Türkiye bu hale geldi. 16 yıldır memleketi tek başına yönetiyorlar, istediği kanunu çıkarıyorlar, istediği atamayı yaptılar, istediği bütçeyi yaptılar, istediği gibi vergilendirme yapıp af çıkardı. Devletin fabrikalarını istediği gibi sattı. Seçimle gibi seçimle gelmiş Başbakanı görevden aldılar. Her istediklerini yaptılar da memleket bu hale niye geldi. Büyümesi lazımdı memleketin.
- Bu düzenin adı hortumcu piyasa ekonomisi. Bu ekonominin özelliği şu; İnsanlar çalışırlar, üretirler katma değer yaratırlar. Yaratılan katma değerin hakça dağıtımı mı geçerlidir yoksa belirli kesimlere aktarılmasıdır. Hortumcu piyasa ekonomisi sadece bizde değil batan bütün ülkelerde geçerlidir. Önce onun hukuki altyapısını oluşturmak zorundasınız. 16 yılda 186 kez ihale mevzuatını değiştirdiler. Bunu kendi adamlarına ihaleler vermek için yaptılar.
- Diyarbakır Mazıdağı Demiryolu Bağlantı Hattı'nın ihalesini en düşükten 109 milyon daha fazla veren Cengiz İnşaat'a verdiler. Bakan, "Fiyat dışı unsur değerlendirmelerine göre en uygun Cengiz İnşaat'tı" dedi. Birincisi hukuku kendinize uyduracaksınız. Planlamayı ortadan kaldıracaksınız, planlama olmadığı zaman siz istediğinizi yapabilirsiniz. Çoğu kişi farkında değil. 10. Kalkınma Planı'nın süresi 2018'de doldu. Yeni plan Meclis'e de gelmedi. 21. yüzyıldan sözediyorum.
- Anayasa'nın 166. maddesi planlamadan bahsediyor: Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak devletin görevidir. Planda milli tasarrufu ve üretimi artırıcı, fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri gözetilir; kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma girişimleri, bu plana göre gerçekleştirilir. Plan yok ki gerçekleştirilsin.
- Diyor ki bu planlar TBMM'de kabul edilir. Senin ödediğin her kuruşun senin bilme hakkın var. Senin öğrenme hakkın var. Ne nasıl yapılacak bütün bunların planla yapılması lazım. Hortumcu piyasa ekonomisi için bu kaldırıldı.
- Hortumcu piyasa ekonomisinin bir başka özelliği de devletin fabrikaları arsalarıyla satılır çünkü alınan vergi yetmiyor sonra fabrikaları satıyorlar. Ne varsa hepsini sattılar şimdi sıra askeri fabrikaları satmaya geldi.
- Beşincisi sağlıklı işleyen demokrasilerde devletin vatandaştan topladığı her kuruşun hesabı verilir. Vatandaş devlete der ki sen benden vergi alıyorsun, hesabını ver. İki koyun versen güdemezler ama ben hepsini güdüyorum der. Bunu kim söyledi tarihe götüreyim sizi 1920 yılında İstanbul işgal altındadır. Bir grup aydın Vahdettin'e çıkar direnelim der. Vahdettin der ki: Millet bir koyun sürüsü bir çoban var o da benim.
- Eğer hortumcu piyasa ekonomisi varsa siyasi güç hesap vermez. Zaten sandık kuruyorum kim gelip hesap soracak. CHP kim oluyor diyorlar CHP Kuvay-i Milliyeci oluyor, CHP hesap soracak.
- Hortumcu piyasa ekonomisini oluşturanlar demokrasiyi askıya alırlar, çünkü onlar için demokratik kuralların hiçbirisi geçerli değildir. Bugün Türkiye'de yaşanan gerçeklerden birisi budur. Kimse korkudan cevap veremiyor. Adını bile sorsalar korkudan cevap veremiyor. Hortumcu piyasa ekonomisi olan ülkelerde tepedeki kişinin her şeye egemen olma isteği. Güç kaynağı benim diyor. 81 milyon koyun, ben ne dersem uyacaklar. Devlet de benim diyor. Vergiler toplanır ama yetmez. Egemen güçlerden toplanacaktır.