BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu'ndan CHP seferberliği!

CHP lideri Kılıçdaroğlu, iktidar için her CHP'linin bir kişiyi kendi partilerine oy vermeleri için ikna etmelerini istedi.

Abone ol
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tekstil işçileriyle sohbet etti, asgari üçreti bin 500 liraya çıkaracaklarını, çifçiye ise mazotu 1,5 liradan vereceklerini söyledi. Yanlış dış politika nedeniyle 2 milyon Suriyeli'nin Türkiye'ye geldiğini ve bunlara 5.5 milyar dolar harcama yapıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, 4 yıllığına iktidar istedi her CHP'linin bir kişiyi partiyerine oy vermeleri için ikna etmelerini istedi.

Kemal Kılıçdaroğlu partisinin Bartın ve Zonguldak mitinglerinde partililere seslendi. Türkiye'de 6 milyon 200 bin işsiz, aylığı 1000 TLnin altında 8 milyon emekli, yanlış dış politika nedeniyle 2 milyon Suriyeli ve bunlar için ödenen 5.5 milyar dolar, atama bekleyen 350 bin öğretmen bulunduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, çiftçinin ektiği ürünün karşılığını alamadığı için 2 Trakya büyüklüğünde ekilmeyen alan bulunduğunu belirterek şöyle dedi:
 
"Bunlar 13 yıldır tek başına iktidar olan bir partinin önümüze koyduğu tablo. Bu tablo bizim içimize siniyor mu? 13 yıl kredi açtık. Tek başına yönettiler. Hiç kimse önünde engel olarak durmadı. Ama bize yoksulluk, bize işsizlik verdiler. Kendi çocukları KPSS sınavına bile girmeden devlette memur oldular. Bizim çocuklarımız bekliyor. Üniveriteyi bitirdiler, 350 bin öğretmen atama bekliyor. O zaman gel yeni bir başlagıç yapalım."
 
HALKIN CEBİNİ DÜŞÜNEN SİYASET
 
Benim siyaset anlayışım onların siyaset anlayışına benzemez. Benim siyaset anlayışım cebini düşünen siyaset değil, halkın cebini düşünen siyasettir. Halk kazanacak. Halkın cebi para görecek. Benim siyaset anlayışımda benim çocuğum iş bulsun değil, eğer bu ülkede herhangi bir vatandaşımızın çocuğu işsizze o çocuk iş bulamıyorsa, o ailenin derdi benim de derdim olacaktır. Hiçbir ayrım yapmadan her çocuğumuza iş bulacağız, aş bulacağız. Asıl hedefimiz bu olacak.
 
"KAÇAK SARAYIN, YANDAŞIN, ÇOCUKLARIN İÇİN VAR, EMEKLİYE YOK"
 
Koro halinde itiraz ediyorlar; 'Emekliye parayı nasıl nereden vereceksin?' diyorlar. Hayatımda duyduğum en ayıp sorulardan birisidir. Sen kaçak saray yaparken sana kaynak sorduk mu? Kaçak saray için var, yandaşın için var, çocukların için var, herkes için var emekliye gelince 'Parayı nereden bulacaksın?' Parayı bulacağız, emekliye de vereceğiz. Sanıyorlar ki emekliye ayda 10 bin lira vereceğiz. Zaten ne alıyor ki? Aylığı bin liranın altında 8 milyon emekli var. 350-450 lira emekli aylığı alan var. 450 lira alana yılda 2 sefer 450 lira vereceksin, ona itiraz ediyorlar. Ben de 11 milyon emekliye sesleniyorum. Eğer onlar size 'kaynak yok' diyorlarsa siz de 'kusura baklayın bizden de size oy yok' deyin. Sizin sahibiniz yok bu hükümette. Sizin sahibiniz CHP’dir.
 
"KÖLELİK DÜZENİNİ KALDIRACAĞIZ"
 
Kölelik düzenine 'Evet' der miyiz? Kölelik drüzenini kaldıracağız. İşçi çalışıyorsa, kadrosunu vereceğiz. İş güvencesi olacak. 'Kaynağı nereden bulacaksın?' diyorlar. Bu işin kaynağı var. Zaten taşerona ödüyorsun parayı. Öderken yüzde 18 KDV de ödüyorsun. Taşeron da işçiye ödüyor. Ben taşeronu ortadan kaldıracağım. Ben doğrudan parayı işçiye vereceğim. Yüzde 18 de devletin karı olacak. Onlar bunu istemiyor. Biz yapacağız. Hem devlet karlı olacak çalışanın iş güvencesi olacak, sendikalı olacak. Sık sık 'Parayı nereden bulacaksın?' diye soruyorlar. Yeri geldiği zaman 'Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonemisinden biri.' Güzel, ben de biliyorum. Ben bunları savunurken niye itiraz ediyorsun? Para var mı? Elbette var. Kimler için var? Onlar için var, sizin için yok. Ama hakça düzende onlar için yok para sizin için olacak.
 
"ÇİFTÇİYE 1.5 TL'DEN MAZOT" 
 
Ben eski maliyeciyim. Vergi, bütçe nedir, nasıl harcanır bilirim. Bir özelliğim daha var; Kul hakkı yemenin ne menem bir bela olduğunu da bilirim. Petrol dışarıdan gelir, dolar ödenir, rafineride işlenir, rafineri üzerine payı koyar bilirim. Fiyat 1 lira 21 kuruş. Kaça satıyorsun? 4 liradan. Biz 1.5 lira taahhüt ediyoruz. Dönüp bana 'kaynağı nereden bulacaksın?' diyorsun. Sen yatlara verirken sorduk mu? Çiftçi alacak, traktörüyle tarlaya gidecek. Çalışacak, üretecek, kazanacak. Onlar yata, ben çiftçiye. Aynı şekilde elmas, yakut, inci, pırlanta bunlarda ÖTV yok. Çiftçinin mazotunda ÖTV var. Senin tercihin inciden, pırlantadan, yattan, kattan yana. Benim tercihim çiftçiden, üretimden, alın terinden yana. Aramızda bu kadar fark var.
 
"4 YIL YETKİ İSTİYORUM"

Eğer bunlar 13 yılda 6 milyon 200 bin işsiz yaratmışlarsa, yoksulluğu bitirmemiş 13 yılda 17 milyon yoksul yaratmışlarsa oturup düşüneceğiz. 4 yıllık yetki istiyorum. 13 yıl değil, 10 yıl değil, 8 yıl değil, 4 yıllık yetki istiyorum. 4'üncü yılın sonunda bu güzel ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Hiçbir aile 'Ben yoksulum' demeyecek. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. Bunun sözünü veriyorum. 4'üncü yılın sonunda güzel, huzurlu, kendi içinde barışık olan bir Türkiye, sokaklarında, caddelerinde çatık kaşlı insanların değil, güler yüzlü insanların dolaştığı bir Türkiye, gerilimlerin değil, beraber yaşamanın ne kadar güzel olduğunu gören bir Türkiye inşa edeceğiz. 
 
"SİYASET CEP DOLDURMA SANATI DEĞİL"
 
Benim çocuklarımın yatak odalarında boy boy para kasaları olmayacak. Benim bakanlarımın evlerinde, ayakkabı kutularında dolarlar olmayacak. Benim bakanlarım birilerinin emrinde yan gelip yatmayacak. Hiç kimsenin hakkını yemeyeceğiz. Her kuruşun hesabını vermek de bizim boynumuzun borcu olacak. Bu güzel ülkeyi şaha kaldıracağız. Şaha kalkan, üreten, büyüyen bir ülke olacak. Bölgesinde dışlanan değil, sorunlar çıktığı zaman başvurulan bir Türkiye olacak."