Kılıçdaroğlu'ndan altında kalır yanıtı

HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur'un "Şerefli bir Türk Hakimi özür dilemez" sözlerine Kılıçdaroğlu'ndan yanıt.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HSYK hakimine " "Bir kimsenin şerefli olup olmadığına o kişi karar vermez, fazla konuşursak altında kalırlar" diye cevap verdi.

Kılıçdaroğlu, beşinci kez Zonguldak'ın Kdz. Ereğli ilçesine geldi. CHP'li Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve partililer tarafından ilçe girişinde karşılanan Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin ilçe başkanlığını ziyaret etti.

Kalabalık bir ortamda bir süre sohbet eden Kemal Kılıçdaroğlu, ardından CHP'nin projeleri hakkında açıklamalarda bulundu. Türkiye'de 2012 yılında işsizliğin büyük oranda artacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Beşinci kez buraya geldim. Bu gün insan hakları günüdür. İnsanların ağır bedeller ödeyerek hak elde ettikleri günü kutluyoruz. İnsan hakları günü insanların demokrasi, özgürlük ve adalet taleplerinin yoğunlaştığı bir gündür. Eğer bir ülkede demokrasi varsa halkın iradesine saygı vardır.

Halkın seçtiği vekillerin tutuklanmaması kararı vardır. Bakın, Prof. Dr. Mehmet Haberal, onlar seçimlere girdiler. Yüksek Seçim Kurulu 'evet' dedi ve seçildiler. O zaman baştan izin vermeyin. Bunun yanı sıra ekonomik sorunlar bunun başında geliyor. Büyük bir işsizlik var. Dün Adana'ydım. Adana işsizlikte bir numaralı ildir.

İstanbul'dan sonra sanayinin filizlendiği kentte işsizlik oranı yüksek. Önümüzdeki yıl göreceksiniz, çok daha büyük ekonomik sorunlarla karşılaşacağız. Büyüme hızımızı hükümet 2,5 olarak açıkladı, IMF 2 büyürsünüz dedi. Nüfus artış hızı ise yüzde 3'tür. İşsizlik hafiflemekten ziyade artacaktır. Gençlerdeki işsizlik oranı yüzde 2'dir. Ama benim size bir sözüm var. Bunu kimse unutmasın. Asla umutsuz olmayacağız, asla karamsar olmayacağız. Bu ülkede halkın iradesini temsil eden halktan güç alan CHP'dir. Seçimlerden önce pek çok proje açıkladık. Bu projeler uygulanamaz dediler. Hayalidir dediler şimdi bizim projelerimizi ele almaya başlılar. Demek ki biz doğruları söylüyoruz.

CHP lafı kılı kırk yararak söylüyor. Hesabını kitabını yapmadan, dengeler sağlanmadan CHP proje açıklamamıştır. Şimdi geldiler bizim projelerimize sahip çıkıyorlar. Bizim 41 projemizi de isteseler tamamını getireceğiz. Bizden özür falan da dilemesinler. Biz halkı için çalışıyoruz" dedi.

"ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER ADALETİ YARALIYOR"

Adaletin olmadığı yerde demokrasi ve özgürlüğün olduğunu ifade eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HSYK'ya yüklendi. Kılıçdaroğlu, "Şunu unutmayın, adaletin olduğu bir yerde demokrasi özgürlük olur. Bir yerde adalet yoksa demokrasi ve özgürlük de olmaz. Adaletin olduğu yerde insanların gelecek güvencesi olur. Bu olmazsa insanlar geleceğe güvence ile bakmazlar. Adaletin olmadığı yerde tuz kokmuştur. Yargıyı eleştirirken de biz çok dikkat ediyoruz.

Ancak yargının militanlaşmasına veya arka bahçe olmasına izin vermeyiz. Özel yetkili mahkemeler birer operasyon mahkemesidir. Siyasi otoriterinin emrine ve talimatına göre karar verirler. O nedenle bizim 41 projemiz arasında özel yetkili mahkemelerin kaldırılması da var. Çünkü onlar doğal yargı ve yargıç mahkemelerine karşıdır. Adaleti yaralayan mahkemelerdir.

CHP bütün partilerden daha fazla çalışıyor. Benim bütün partililerden isteğim var halkla daha fazla kucaklaşacağız. Çözümlerimizi anlatacağız. Çözümlerimizin ne kadar tutarlı olduğunu, bu gün
hükümetin bile sahip çıktığını anlatacağız" dedi.

"TRT 3 NİYE YASAKLANDI"

 AK Parti hükümetinin özelleştirme yoluyla 30 milyar dolar para aldığını ifade eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu yolla Cumhuriyet tarihinin en büyük borçlanmasının olduğunu dile getirdi. Herkesin borç içinde olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, TRT 3'ün de halkın gerçekleri öğrenmemesi için yasaklandığını belirtti. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Özelleştirme yoluyla AK Parti'nin aldığı para 30 milyar dolardır. Cumhuriyet tarihinin en büyük borçlanmasını yaptı. Ama bizim anladığımız bir anlamda büyüme de yok. Herkes borç içinde. Bir ev düşünün adam buzdolabını sattı. Biraz geçindi sonra çamaşır makinesini sattı. Daha sonra yatak odası, televizyonunu sattı, Sonra bir baktı borç aynı borç. Hatta biraz daha borcu büyümüş. Evde de hiçbir şey kalmadı.

Bizim durumumuz da buna benziyor. Her şeyi sattık. Dünyanın borcunu yaptık. İşsizlik, kimse de iş bulamadı. 2012 o açıdan çok önemlidir. Bu günden herkese söyleyelim. Hükümetin tek dayanağı var sıcak para. Yani borç. En büyük korkusu da para çıkacak mı çıkmayacak mı? O para ortaya çıkarsa çökecek. Türkiye'nin ihracat yapması lazım.

Cari açığı yerine cari fazlası olması lazım. Bu Plan Bütçe Komisyonu'nda, bütün bütçelerde söylendi. Siz niye sanıyorsunuz ki TRT 3 niye yasaklandı. Halk gerçekleri, meclisteki tartışmaları görmesin. Gerekçe halkı gerçekleri anlatmamaktı."

OKUR'A YANIT

HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur'un, Kılıçdaroğlu'yla süren "özür dileme" tartışmalarıyla ilgili olarak "siyasilerle polemiğe girmek gibi bir niyetim yok" ve "Şerefli bir Türk hakimi olarak hiç kimseden özür dilemeyiz" yanıtını değerlendiren Kılıçdaroğlu, şöyle yanıt verdi:

"Bir kimsenin şerefli olup olmadığına o kişi karar vermez. Kişinin şerefli olup olmadığına 3 kişiler karar verir. Bizim yaptığımız net eleştiriler var. Ben o eleştirileri bekliyorum. Siz Deniz Feneri savcıların hangi gerekçe ile görevden aldınız. Ben bunun cevabını bekliyorum. Bana bunun cevabını verebiliyor mu? Haberal, kendisinin yargılandığı mahkemenin üyelerini mahkum ettirdi. Bunlar davadan çekilmedi. Biz o yargıçlara nasıl güveneceğiz. Bir duruşmayı vicdanını terazisinde değil de onu kan davası haline dönüştürerek karar verme sürecine getiren bir hakime nasıl güveneceksiniz. HSYK oturmuş oraya seçtikleri yargıçlar baksınlar."

"ŞEREFLİ ARKADAŞIMA SORUM VAR"

Şerefli tartışmasını sürdüren CHP Lider ceğe güvence ile bakmazlar. i Kemal Kılıçdaroğlu, "O şerefli arkadaşıma şunu sormak istiyorum. N.Ç. davasını çok iyi biliyor değil mi. O davada karar verenlerin kendileri tarafından oraya atandığını biliyor mu acaba. Eğer daha fazla konuşursak altında kalırlar. Otursunlar yargıya baksınlar. Yargı kokuyor. Bir yargıç Yargıtay'dan istifa ediyor. O yargıç, 'Yargıtay'da olanları artık benim kaldırmıyor' diyor. Acaba bu söze kulak veriyor mu?" dedi.

KARAKOLDA DAYAK YİYEN KADIN

Bir gazetecinin İzmir'de bir karakolda Fevziye Cengiz isimli bir kadının dayak yediği iddiaları sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin geldiği süreç, baskı terör her yerde var. Medya üzerinde var, karakolda da olacak" diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI İLE İSRAİL POLEMİĞİ

Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile İsrailli bakan arasındaki polemiğinin hatırlatılması üzerine yanıt veren Kemal Kılıçdaroğlu, "Perdenin önünde başka, perdenin arkasında farklı bir tablo var. Halkı kandırmak için her şeyi yapıyorlar. İsrail'i protesto ediyorlar vesaire vesaire. Ben sormak istiyorum. Brüksel'de kapalı kapılar ardında, otel odalarında pazarlık yapanlar kimlerdi. Malatya Kürecik'e İsrail kalkanını kuran kim. Başka bir ülke mi? Hangi gerekçe ile biz onu yapıyoruz, İsrail'in güvenliğini sağlamak için. Oradan elde edilecek bilgiyi birinci elden İsrail'e vermek için. Kimi kandırıyorlar" dedi.

Ziyarette CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na partililer tarafından simit, kaşar peyniri, keş ve çaydan oluşan mönü ikram edildi.