CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Şubat soruşturması kapsamında yapılan yeni gözaltılara tepki gösterdi.
Abone olKılıçdaroğlu, SGK Genel Müdürlüğü döneminde kendisini fişleyenin Başbakan Erdoğan olduğunu öne sürdü.
Kılıçdaroğlu ile iktidar partisi arasında 28 Şubat tartışması tam gaz devam ediyor. 28 Şubat döneminde fişlendiği ortaya çıkan Kılıçdaroğlu, faturayı AK Parti iktidarına kesti. CHP liderinin hedefinde Erdoğan vardı:
"R.Tayyip Erdoğan beni fişleyendir. 28 Şubat soruşturması cadı avına dönüşüyor. Savcılar Başbakan'ın talimatını yerine getiriyor. İntikam duygusuyla hukuk ve adalet aranmaz."
Kılıçaroğlu bu açıklamaları ayağının tozuyla indiği Bosna Hersek'te yaptı. Bir dizi temaslarda bulunmak üzere CHP heyetiyle bu ülkeye giden Kılıçdaroğlu, operasyonların intikam amaçlı yapıldığını yineledi.
"FİŞLEMEYİ YAPAN AKP İKTİDARIDIR"
Beraberindeki heyetle birlikte daha sonra Türk Kültür Merkezi'ne geçen Kılıçdaroğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin ''28 Şubat kapsamında fişlendiğini iddia etmesi ve bugün Başbakanlığın cevabının bazı gazetelerde yer aldığını'' hatırlatarak buna ilişkin görüşünü sorması üzerine, şunları kaydetti:
''Başbakanlığın Danıştay'a gönderdiği savunmada, 2004 yılına kadar Başbakanlık Takip Kurulu'na kadar gelen bütün şikayetlerin, ihbarların herhangi bir kayda girmediği bildiriliyor. Başbakanlık diyor ki; biz bunları 2004 yılında ilk kez kayda aldık. Yani fişlemeyi AKP iktidarı yapıyor, bunu da kendisi Danıştay'a gönderdiği bir yazıda itiraf ediyor. Dolayısıyla baktığımız zaman fişleme süreci 2004 yılında resmen Başbakanlığın arşivine girerek belgelendirilmesi, bizim demokrasi anlayışımız açısından onaylayacağımız bir durum değildir.
Hem fişlemeden şikayet edeceksin, hem 'fişleme yapanları yargılayacağım' diye yola çıkacaksın ancak geldiğimiz noktada görüyoruz ki fişlemeyi yapan AKP iktidarıdır. Bu üzüntü verici bir durum olay. Danıştay'da kendisini savunuyor Başbakanlık, 'biz fişlemeyi yaptık' diye. Eğer demokrasi konusunda samimiyseniz, Başbakanlığın Danıştay'a vereceği yanıt bir cümleden ibaret olacaktı; 'Geçmişte Başbakanlık Takip Kurulu bu tür olayları gerçekleştirmiştir. Ama biz bunları tasvip etmiyoruz. Yapılan uygulamalar yanlıştır, bu uygulamalara da katılmıyoruz' demesi lazımdı. Tam tersine yapılan fişlemeyi savunuyor. İki yüzlü politikanın ömrü kısalıyor. Gerçeği onların yazılarından, açıklamalarından öğrenmiş oluyoruz.''
CADI AVINA DÖNECEK
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu süreçle ilgili olarak Sayın Başbakan'ın bir açıklaması oldu, savcılara bir talimattır. Özel yetkili mahkemelerin savcılarına bir talimat. Siyasi otoriteden talimat alan bir yargılama düzeni, hukuku yargılar. Hukukun üstünlüğü değil egemen güçlerin üstünlüğü akla gelir. Aklımıza gelen de bu. Normalde hiç bu sürece müdahale etmemek gerekirdi. Bu süreç kendi mecrası içinde yürüyebilirdi ama dediğim gibi Sayın Başbakan'ın talimatı oldu, bu talimatı savcılar yerine getiriyorlar, öteden beri söylediğim bir şey var yine altını özenle çizerek söylüyorum; 'İntikam duygusu ile hukuku bulamazsınız, adaleti bulamazsınız, adalet yüce bir kavramdır, adalet sözcüğünü yıpratamazsınız'. Eğer siz adaleti sağlıklı çalışan bir mekanizma içerisinde gerçekleştiremezsiniz, ortaya çıkan adalet, adalet değildir. Belli kişilerin iradesinin yargıya yansıması anlamına gelir bu, biz bunu demokraside kabul etmiyoruz.”
“Bugünkü operasyonların gelişip, bir 'cadı avına' dönüşüp dönüşmeyeceği” yönündeki soruyu da Kılıçdaroğlu, “Hiçbir endişeniz olmasın. Bundan sonra da yine Sayın Başbakan'ın izniyle, talimatıyla, öngörüleriye, önceden bilgi verilerek pek çok operasyon yapılabilir. Bu süreç 'cadı avına' dönecek” şeklinde konuştu.