MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, CHP Lideri Kılıçdaroğlu için, "Ana muhalefet lideri, yabancı basına ülkede can ve mal güvenliği olmadığı şikayeti yapacak kadar ölçüyü kaçırmış vaziyettedir." dedi.
Abone olAlman basınına yaptığı açıklamalar nedeniyle AK Parti cephesinden sert eleştiri alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na bir tepki de MHP'den geldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, "Ana muhalefet lideri, yabancı basına ülkede can ve mal güvenliği olmadığı şikayeti yapacak kadar ölçüyü kaçırmış vaziyettedir. Bunların Türkiye'yi dışarıya şikayet tavrı ilk değildir. CHP yönetimi uzun süredir Türkiye hakkında yurt dışında olumsuz bir algı oluşması için olağanüstü gayret içerisindedir. Dışarıya karşı Türkiye'nin sorunlu bir ülke olduğu imajını verenler, ülkemizin yaşayacağı sıkıntılardan medet umacak kadar küçülmektedir" dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin, yazılı bir açıklama yaparak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin eskiden tanık olduğu karanlık senaryoların son günlerde yeniden sahnelendiğine şahit olunduğunu kaydeden Çetin, "Toplumun genel kabul görmüş değerlerini tartıştıran, asgari müşterekleri kirleten bir gündemle boğuluyoruz. 28 Şubat dönemine benzeyen kurgusal bir gündemin arkasına saklanmış önceden hazırlanmış bir dönüşüm programının kamuoyuna hazmettirilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz. Son birkaç haftanın gündemi, milleti bir arada tutan kimlik ve değerlere yönelik konuların tartıştırılmasından ibarettir. Meczubun birisi yeni devlet kurmaktan bahsetmekte, diğeri devlete katil deme cüretini göstermektedir. Atatürk büstlerine saldırılar, Türk milletine ve milli devlete yönelik bir husumetin ifadesi olarak sıradanlaştırılmaktadır. Ülkemizin kurucu değerleri ve milli kimliğine yönelik hücumlar, milletimizin dirlik ve düzenini bozmak için adeta bir yarışa dönüşmüş vaziyettedir" açıklamasında bulundu.
"ADALET GİBİ KAVRAMLARI AĞIZLARINA SAKIZ EDENLERİN İNANDIRICILIĞI OLMAYACAK"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin, şöyle devam etti: "Türkiye'de milletin değerleriyle kavga etmeye, onları kendi ideolojileriyle değiştirme çabalarına bir son verilmelidir. Millete ve değerlerine saygı duymayı herkes öğrenmelidir. Köksüz ve sapkın fikir sahiplerinin millet adına söz söyleyecek makamlardan temizlenmelidir. Milletin geleneksel değerleriyle kavgayı bir siyaset tarzı olarak benimseyen meczuplarla, türedilerle, etki ajanlarıyla yol arkadaşlığı görüntüsünden imtina edilmelidir ki, hiçbir zaman sahip olmadıkları gücü kullanarak toplumda karşılık bulmasınlar. Aksi halde devleti katillikle suçlayanı partisinde tutan aynı suça ortak durumuna düşmeyecek midir? Yeni devlet kurma iddiasını ortaya atanı bünyede barındırmak bir çeşit tasdik, hatta teşvik olarak anlaşılmayacak mıdır? Hırsızı bilip düzenbazlığına, ahlaksızı tanıyıp namertliğine, vatan hainlerinin ihanetine ortak olmak istemeyen aynı fotoğraf karesinde dahi görünmekten imtina etmelidir. CHP gibi bir taraftan bölücülerle birlikte poz verirken diğer taraftan adalet gibi kavramları ağızlarına sakız edenlerin inandırıcılığı olmayacaktır. Başta siyaset kurumu, medya ve aydınlar, Türkiye'nin taşıyıcı kolonları ortak değerlerimize yönelik saldırılara karşı milli ve ahlaki tavrı millet ve tarih önünde göstermelidir. Ancak üzülerek görüyoruz ki, milletin değerlerine yönelik saldırılar medya aracılığıyla yönetilmekte, sözde aydınlar TV ekranlarından yangına körükle gitmektedir. Siyaset kurumu Türkiye'de toplumsal bir bütünlük yerine, ayrışmayı ve bölünmeyi çıkarları için tercih etmektedir"
"CHP YÖNETİMİ YURT DIŞINDA OLUMSUZ ALGI OLUŞMASI İÇİN GAYRET İÇERİSİNDE"
CHP'ye yönelik eleştirilerde bulunan MHP'li Çetin, şunları kaydetti: "Ana muhalefet lideri, yabancı basına ülkede can ve mal güvenliği olmadığı şikâyeti yapacak kadar ölçüyü kaçırmış vaziyettedir. Bunların Türkiye'yi dışarıya şikâyet tavrı ilk değildir. CHP yönetimi uzun süredir Türkiye hakkında yurt dışında olumsuz bir algı oluşması için olağanüstü gayret içerisindedir. Dışarıya karşı Türkiye'nin sorunlu bir ülke olduğu imajını verenler, ülkemizin yaşayacağı sıkıntılardan medet umacak kadar küçülmektedir. Zaten yıllardır bütün milli kurumlarımıza sistemli bir saldırı yapılmaktadır. Devletimizi ayakta tutan kurumlarımızı ve kadrolarını iş göremez hale getirmek için her yol denenmektedir. Bu kirli savaştan, Türk milletinin milli kurumlarından birisi olan Milliyetçi Hareket Partisi de yeterince nasibini almaktadır. Türkiye'ye yapılacak her operasyonda milli duruş sergileyen MHP'nin direncini düşürebilmek için içeriden ve dışarıdan etkisizleştirmeye yönelik çabalar sürmektedir. Türkiye'nin tarihi tecrübe, birikim ve değerlerine yönelik linç kampanyasının bir benzeri, Milliyetçi Ülkücü geleneğe karşı yürütülmektedir. Yeni Türkiye, Yeni CHP derken, bütün bu dönüşümü köklerinden koparılmış Yeni MHP olmadan başaramayacaklarını anlayanların, partimiz üzerindeki faaliyetleri yoğunlaşmıştır"
"FİTNE ÇETELERİ KÜRESEL EFENDİLERİNE HİZMET İÇİN HER YOLU DENEMEKTEDİR"
Türkiye'nin ve partisinin yıpratılmaya çalışıldığını savunan MHP'li Çetin, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ülkemize ve partimize yönelik uygulanan yıpratma ve çökertme programının adını yıllar öncesinde destabilizasyon süreci olarak koymuştuk. Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak için PKK, Fetö ve Daeş gibi örgütler vekâlet savaşında kendilerine verilen görevi bir yere kadar yapabilmektedir. Terör canımızı yaksa da, Türk milletinin teslim alınamayacağını artık bütün dünya görmektedir. Terörü bir silah olarak kullanan örgütlerin açıktan saldırılarına karşı millet bir araya geldiği, milli şuur yükseldiği için bu kez devreye psikolojik harp yöntemleri sokulmaktadır. Son günlerde toplumun ahlak ve zihniyet dünyasını alt üst edecek tartışmaların körüklenmesi, güvensizlik ve istikrarsızlığa yönelik yeni bir savaş yöntemi olarak kullanılmaktadır. Bir zamanlar Soros çocuklarıyla uygulanan programın bir benzeri, siyasi, sosyal ve ekonomik sahada huzursuzluğa yol açacak yeni provokasyonlarla uygulanmaktadır. Milli Mücadele yıllarının Ali Kemallerini, Said Mollalarını mumla aratacak fitne çeteleri küresel efendilerine hizmet için her yolu denemektedir. Medya ve siyasetin içerisine yerleştirilmiş bizden görünen ama başkasına hizmet eden etki ajanları, terörün veremediği zararı Türk milletini kamplara bölerek, ortak değerleri tartışır hale getirerek vermektedir. Hâlbuki Türkiye'de anayasanın ilk üç maddesinde kısaca özetlenmiş devletin ve milletin yapısıyla ilgili çok büyük bir toplumsal mutabakat söz konusudur"