BIST 9.185
DOLAR 34,38
EURO 36,85
ALTIN 2.968,42
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu'na iktidar formülü

28 Şubat soruşturmasını destek vermeyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için en çarpıcı örnek Bülent Ecevit.

Abone ol

Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- Askere karşı dik duran dönemin CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit, yeni söylemiyle 73 ve 77 seçimlerinin parlayan ismi olmuştu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu 28 Şubat soruşturmasını "Adalet intikam duygusuyla aranırsa, orada adalet olmaz" sözleriyle açıklıyor. Post modern darbe olarak nitelenen bir döneme karşı yürütülen operasyona destek vermiyor. Aksine hükümetin yargıyı kullanarak rövanşist duygularla hareket ettiğini düşünüyor. 

Daha da ileri giderek AK Parti'yi 28 Şubat ürünü olmakla eleştiriyordu kısa bir süre önce. 27 Şubat 2012'de partisinin grup toplantısında şunları söylüyordu:

HAPİSTE YAŞADIN SEN SÖZDE

"28 Şubat seni Başbakan yapmak için yapılan bir manevraydı. Biz onu bilmiyor muyuz? El bebek gül bebek sizi aldılar, seni hazırladılar getirdiler. Şiir okudun diye hapse attılar. Hapiste yaşadın sen sözde. Buzdolabı çamaşır makinası, koltuklar, çekyatlar hepsi var. Bir de yanına hizmet vermesi için birini gönderdiler. Kebapları tutun bilmem neleri. Hücrede mi yaşıyorsun sen. Git Silivri kampını gör bakalım. Hapishane neymiş gör bakalım."

MAĞDURİYETİN GİDERİLMESİ Mİ İNTİKAM MI?

O dönem mağdur olan kesimlerin hak arayışını intikam duygusu olarak görüyor. Darbeler döneminin bir daha açılmayaçak şekilde kapanması adına yapıldığına inanmıyor Kılıçdaroğlu. Bir yandan eleştirdiği 28 Şubat'ın yargılanmasına da bir şekilde karşı bir pozisyonda. Aslında soruşturma Batı Çalışma Grubu (BÇG) etrafında seyrediyor. Dolayısıyla karşı bir "cadı avına" yada "yeni mağduriyetlere" yol açması düşük bir ihtimal.

ADALET ARAYIŞI

Ancak bir de yaşananlar var. Doğrudan zarar görenler "intikamlarını" muhtemelen müdahil olarak almak isteyecekler. Fişlenenler, iş hayatı kararanlar, yurt dışına gitmek zorunda kalanlar, hemen her kesimde cadı avının yaşandığı bir süreç , capcanlı örnekleriyle karşımızda. O dönemin yol açtığı hasarın ekonomik boyutunun 200 milyar dolar olduğu söyleniyor. İpek Mobilya'nın sahibi Saffet Arslan'ın iki gün önce yaptığı açıklama şöyleydi:

MÜTHİŞ BİR FREN

"Müthiş bir tempo ile gidiyorduk, her yıl ciddi rakamlarla büyüyorduk. Ama 28 Şubat'ta yaşananlar müthiş bir fren oldu, demoralize etti ve uzun süre toparlanmaya çalıştık. Taki 2004'e yeniden atak yapma gücünü bulana kadar... İklim o zaman müsait oldu. Bunlar kayıt altına alınmış zararlar olmadığı için bir yerde bilançolar birikmiyor. Ama 1996-1997'den bugüne neler kaybedilmiş, kişisel manada, sektörel manada bakarsanız çok büyük kayıplar var. İnşallah bir daha bunlar yaşanmaz. Türkiye hepimizin. Hep beraber sahip çıkacağız. Meşru yoldan yönetecekler, meşru yoldan yaşayacağız ve herkese kucak açılacak."

ECEVİT ÖRNEĞİ

Son gözaltılar sonrası CHP'den gelen reaksiyon eski söylemi bir kez daha gündeme getirdi. CHP'nin 28 Şubat özelinde Türk siyasi tarihinde askeri müdahalelere karşı net duruş sergilememesi, sıkça dile getirilen bir görüş. 27 Mayıs darbesi sonrası "CHP+asker=iktidar" formülü dillerden düşmedi. Kılıçdaroğlu'nun hayranı olduğu Bülent Ecevit, çarpıcı bir örnek aslında. 12 Mart 1971'de 46 yaşında CHP Genel Sekreteri iken muhtıraya karşı çıkmıştı. Bu yüzden fikir ayrılığına düştüğü İnönü'ye karşı mücadelesi, 14 Mayıs 1972'de genel başkan seçilmesiyle sonuçlandı.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ

Dahası 73 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde "ya darbe ya Gürler" sloganı Ankara'yı sarıp sarmalamıştı. Orgeneral Faik Türün, emrindeki 1. Ordu ile TBMM'yi koruma altına alacağını duyurmuş, ancak tehditler Ecevit'i vız gelmişti. Ecevit, Demirel ile anlaşarak askerin adayı orgeneral Faruk Gürler'e karşı Fahri Korutürk'ü Çankaya'ya yollamışlardı.

28 ŞUBAT'TA POZİSYON DEĞİŞTİRDİ

Genç Ecevit, bu duruşuna yeni söylemi, hitabeti ve karizmasını ekleyince 73 ve 77 seçimlerinde 1. parti oldu. Ancak aynı Ecevit 28 Şubat'a destek çıkmış "laiklik", ve " rejim elden gidiyor" gerekçesiyle askerin safında yer tutmuştu. Ancak 2001 krizinde hükümetin başında yer alan Ecevit, 2002 seçimlerinde sandıkta silinmişti.

1950 CHP: 39.45

1961 CHP: 36.7

1965 CHP: 28.7

1969 CHP: 27.3

1973 CHP: 33.29

1977 CHP: 41.3

1991 SHP (20.75) +DSP (10.7) yüzde 31

1995 DSP (14.6) +CHP (10.7) yüzde 25.1

1999 DSP (22.1)+CHP (8.7) yüzde 30.8

2002 CHP (19.3)+DSP (1.2) yüzde 20.5

2007 CHP+DSP 20.8

2011 CHP (25.9)+ DSP (0.25) yüzde 26.2