Mahkeme, 'PKK'lılar ile aynı araçta yakalandı' iddiasının iftira olduğunu ortaya çıkardı...
Abone olAlmanya'daki Deniz Feneri davasını izlemeye giden CHP'li Kılıçdaroğlu ve Kılıç hakkında 'PKK'lılarla aynı araçta yakalandılar' haberinin düzmece belgelerle yapıldığı ortaya çıktı
CHP İletişim Koordinatörlüğü, "Hessen Eyalet Başsavcısının, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi Ali Kılıç’ın ’terör örgütü mensuplarıyla aynı araçta yakalandığı’ iddiasına ilişkin tutulan tutanağın, sahte olduğunu açıkladığını" bildirdi.
CHP İletişim Koordinatörlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, "geçen yıl Deniz Feneri e.V. davasını izlemek üzere Frankfurt’a giden CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu ve MYK üyesi Kılıç’ın terör örgütü PKK üyesi kişilerle aynı araçta yakalandığı, bunun tutanakla saptandığı" yönünde iddiaların öne sürüldüğü hatırlatılarak, bu gerçek dışı iddiaların bazı gazetelerde yer aldığı belirtildi.
Açıklamada, bazı gazetelerde çıkan haberlerde "Frankfurt’a giden Kemal Kılıçdaroğlu ile Ali Kılıç’ın PKK’lı Nevzat Rıdvan ve Mustafa Güler ile buluşarak bir saunaya gittiği, sauna çıkışında da Alman polisi tarafından araçları durdurularak tutanak tutulduğu" iddialarına da yer verildiği ifade edildi.
Ali Kılıç’ın, bu yalan haberler üzerine Hessen Eyalet Başsavcılığına başvurarak şikayetçi olduğu ve konunun açıklığa kavuşturulmasını istediği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Hessen Eyalet Başsavcılığı, 6100 UJS 27 9491/09 POL numaralı ve 27 Mayıs 2009 tarihli Başsavcı Claude imzalı yazıyla söz konusu belgenin sahte olduğunu bildirdi. Hessen Eyalet Başsavcılığından gelen belgede, özetle şöyle denildi:
Trafik kontrolünü gösteren tutanak sahtedir. Frankfurt am Maln’de Braubacher Caddesi bulunmadığı gibi böyle bir karakol da yoktur. Ayrıca Hessen Eyalet Emniyet Genel Müdürlüğü antetli 11 Eylül 2008 tarihli belge de aynı şekilde sahtedir. Hamburg’da böyle bir adres bulunmamaktadır. Hamburg ’HH’ plakalı böyle bir araç da trafik kayıtlarında yoktur. Öte yandan söz konusu belgede adı geçen şahıslar hakkında ne geçmişte ne de şimdi herhangi bir soruşturma bulunmamaktadır. 9 Eylül 2008 tarihli telefon dinleme tutanağı da gerçek değildir.
Öte yandan, bir Alman vakfından CHP’ye para yardımı yapıldığı iddiası da Alman hükümeti tarafından yalanlanmış, Almanya’nın Ankara’daki Büyükelçisi de bu yalanlamayı Dışişleri Bakanlığına bildirmişti. Yalanlamayı kamuoyuna duyurmayan Dışişleri Bakanlığı ise Almanya Büyükelçisinin teamüllere aykırı davrandığını öne sürerek, yalan haberin kamuoyuna duyurulmamasındaki sorumluluğunu gözlerden gizlemeye çalışmıştı."
OLAYIN GEÇMİŞİ
Bir dönem Alman Emniyeti'nde de görev yapan yazar Talip Doğan Karlıbel, Ülke Tv’de Kasım 2008’de yayımlanan Sıradışı programında Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili şok iddialarda bulunmuştu.
Karlıbel, CHP Grup Başkanevekili Kılıçdaroğlu'nun Almanya'da iki uyuşturucu kaçakçısı PKK'lı ile genelev tarzı çalışan ünlü bir saunaya gittiğini ve çıkışta da polis kontrolüne takıldığını savunmuştu. Dahası Kılıçdaroğlu'nun yanında iki kanun kaçağının yanı sıra CHP'li hemşehrisi Ali Kılıç da vardı. Karlıbel şöyle konuşmuştu: “Polisin durdurduğu araçta tespit edilen Nevzat Rıdvan, Mustafa Güler isimli, Osman Tekin, ve Hilmi Kaya isimli polisleri öldüren şahıslardır. 80 öncesi cinayetlerle ilgili yaptığımız çalışmada bu isimleri tespit ettik. Bu zabıt emniyet müdürlüğünün yaptığı kontrolde aracın arka lambası yanmıyordu. Trafik kontrolü yapan ekip, takibi yapan ekibin aracının önüne geçerek bu aracı durdurmuş ve bu kaydı almıştır. İstanbul'da fiziki takip olduğunda tüm polisler bunu bilmez sadece o bölüme bakan ekip bilir. 80 öncesi çok fazla cinayet işlendi. Bu iki kişinin takip edilmesinin sebebi üst düzey uyuşturucu bağlantılı kişiler oldukları içindir. Polisin en büyük özelliği iş üzerinde baskını gerçekleştirmek için takip yapıyordu.
Ali Kılıç'ın kendisi PKK'lıdır. CHP MYK üyesi PKK sempatizanı ve PKK'lıdır. Mahmut Yılmaz, PKK'nın Almanya'da üst düzey yöneticisidir. Bu kişi yüzlerce kişiyi sokağa dökerek bu kişinin Türkiye'ye teslimine engel olmuştur. Ali Kılıç'ın yanında Mahmut Yılmaz kaçak olarak çalışmıştır, bu da tespit edilmiştir. Bununla ilgili belge de mevcuttur.
Mahmut Yılmaz'ın Türkiye'ye sürülmemesi, Türkiye'ye gittiği takdirde işkence göreceği iddiasıyla Türkiye'yi jurnalledi. Ben burada savcıları göreve çağırıyorum. Bu iddia ve belgeler hakkında soruşturma açabilir. Ali Kılıç çift pasaportludur. Kılıç'la ilgili bir soruşturma açılması hakkında bu kişi Türkiye'ye gelemez çünkü yargılanması hakkında çok ciddi cezalar alması kaçınılmazdır. Ali Kılıç, Mahmut Yılmaz'ın işlediği suçları bilmemesi mümkün değil, Hamburg'taki Tunceli ile ilgili derneğin temsilcileri Ali Kılıç'la ilişkileri vardır. Ali Kılıç, bu kişi ile ilgili tüm faaliyetleri kayından biliyor. Almanya'da Türk emniyete karşı büyük bir karartma faaliyeti yapmışlardır. Emniyete karşı karartmada Bayram Meral'in de büyük katkısı var. Mahmut Yılmaz'ın Türkiye'ye gönderilmemesi yönünde propaganda yapan 30 derneğin 5 tanesinde Ali Kılıç aynı zamanda başkan durumunda. 08.09.2008 tarihinde 16.45 te düzenlenmiş bir belge. Bu belgede yapılan işlem aracın plakası ve aracın içindeki kişiler Kemal Kılıçdaroğlu, Ali Kılıç ve iki PKK'lının isimleri kayıtlı. Belge aynı zamanda noter tasdiklidir.”