CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İznik'teki toplantıda konuştu. Kılıçdaroğlu, "Yol ayrımındayız, Türkiye bu badireden kurtulmalı" dedi.
Abone olCHP lideri Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi (PM) Toplantısı öncesi açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, ''Bu coğrafya ranta bırakılırsa hepimiz kaybederiz. Alın teri dökenler gelecekten endişe duyuyor. Tarım tüm dünyada stratejik sektördür. Bir yol ayrımındayız, Türkiye bu badireden kurtulmalı." dedi.
Dış politikada ve içeride sorun olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Ekonomi hiç iyi gitmiyor. Çok ciddi bir ekonomik krizin içindeyiz, göbeğindeyiz. Daha başlangıcındayız, sonuna daha gelmedik. İstanbul'da 11 Ağustos'ta toplantı yaptık. Türkiye bu krizi nasıl aşar, diye gayet iyi niyetle bir toplantı yaptık ve 13 madde halinde önerileri getirdik. Biz teşekkür beklerken tam tersine 'Siz dolar baronlarıyla beraber yürüyorsunuz' diye bir eleştiriye muhatap olduk" diye konuştu.
'YÖNETİMİN DENETLENEBİLİR OLMASI LAZIM'
Devleti yönetenlerin 3 temel noktada duyarlı olması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "1'incisi şu; devleti yönetenler eleştiriye açık olmalıdır. Bu demokrasinin olmazsa olmazıdır. Eğer siz bir devleti yönetiyorsanız siyasal partilerden, sivil toplum örgütlerinden, sanayiciden, esnaftan gelen eleştirilere kulak vermek zorundasınız. Onları korkutursanız orada demokrasi yoktur. Korkunun egemen olduğu yerde demokrasi olmaz. 2'ncisi; Türkiye'yi yönetenlerin şeffaf olması lazım. Şeffaf değilseniz israf ve yolsuzluk vardır. 3'üncüsü; denetlenebilir olması lazım. Yönetimin denetlenebilir olması lazım. Ne demek bu? Her aşamanın hesabını vermek, Sayıştay, TBMM, yargı gibi kurumlar tarafından yönetimin denetlenebilmesi lazım. Eğer denetlenebilir değilse tek adam rejimi varsa orada yolsuzluk ve israfın örtülmesi demektir. Hesabının sorulmaması demektir. O açıdan şu andaki Türkiye'nin yönetimine bakalım. Şu an 3'ü de yok hatta önerilere bile tahammülü yok" dedi.
'TÜRBEYİ BİLE KAÇIRDILAR'
CHP lideri Kılıçdaroğlu, 3 yıl önce terör örgütü DEAŞ tehdidi nedeniyle taşınan Süleyman Şah Türbesi'ne de değinerek, şunları söyledi:
"Bakın bir şeyi unutmamak lazım. Bizim cumhuriyet tarihimizde, kendi topraklarını Süleyman Şah Türbesi'ni alarak terk eden ve kaçan tek hükümet vardır. O dönemin tek başbakanı vardır; Erdoğan'dır. Bizim tarihimizde toprak verilmez, orada şehit olunur. Mücadele olunur, orada her türlü mücadeleyi yaparsın. Türbeyi bile kaçırdılar. Kendi topraklarını terk ettiler. Bunun siyasal tarihteki adı ihanettir. Biliyorum bunun için de dava açacak. Açmazsan namertsin."
'FATURAYI VATANDAŞ ÖDÜYOR'
Döviz kurundaki hareketlilikle ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, bankalardaki dolar hesaplarının arttığını öne sürdü. Kılıçdaroğlu, "Şimdi faiz artırdılar. Ne diyordu? 'Asla faiz artmayacak. Hele bana bir yetki verin, göreceksiniz; bu faiz nasıl yerlerde sürünecek' diyordu. Faiz geldi, Erdoğan'ı teslim aldı. Niçin? Tefeciler daha güçlü. Para tefecide. Düşünebiliyor musunuz? Devasa Türkiye Cumhuriyeti'nin geldiği noktayı. 18 Ocak'ta Merkez Bankası'nın repo ihale faiz oranı yüzde 8'di. Dün tam 3 kat artırıldı, yüzde 24'e çıktı. Bankaların verdiği faiz yüzde 40'ı aştı. Daha aşacak. Faturayı kim ödüyor? Faturayı vatandaş ödüyor" diye konuştu.
'BU VARLIK FONU'NU KİMSE DENETLEYEMEZ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye Varlık Fonu Başkanı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın ise Başkanvekili olmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bu Varlık Fonu'nu hiç kimse denetleyemez. Ne Sayıştay ne TBMM. Hiç kimse hesap soramıyor" dedi.
'CUMHURBAŞKANI HEDİYE UÇAKLA GEZEMEZ'
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Katar'dan geldiği ve 400 milyon dolar olduğu iddia edilen uçakla ilgili şunları söyledi:
"Beyefendi kendisine olağanüstü güzel bir uçak almış. Katar Şeyhi buna armağan etmiş. 400 milyon dolarlık, öyle deniyor. Şimdi ben kendisinden 81 milyon adına açıklama bekliyorum. Sevgili Erdoğan, bu uçak kimin uçağı? Satın aldıysan büyük bir ayıp. Kaç tane uçak alacaksın? Eğer satın almadın, birisi sana 2'nci ile uçağı hediye ettiyse o daha da büyük bir ayıp. Türkiye'nin onuruyla kimsenin oynamaya hakkı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir kişi, hediye uçakla gezemez. Şimdi senden cevap istiyorum."