CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu referandum çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Kılıçdaroğlu Samsun'da muhtarlarla bir araya geldi.
Abone olCHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa referandumuna ilişkin Samsun'da yaptığı konuşmada, geçmişten örnekler verdi ve 'Tarihimizde tek adam yoktur, heyetler vardır' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Samsun’da muhtarlara seslendi.
"Devlette 27,5 yıl çalışan ve sonra siyasete girdiği gün mal varlığını kendi internet sitesine koyan bir vatandaş olarak sizlerle konuşacağım” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"HALKA HİZMETTE YARIŞALIM"
Bugün Nevruz. Bahar hepimzin kanını kaynatır, tabiatın uyandığını görürüz. Girişi bu şekilde yapmamın nedeni şu; ülkemiz dünyanın en güzel ülkesi. Bu güzel ülkede neden kutuplaşıyoruz. Halka hizmette yarışalım. Neredeyse komşumuzun kimliğini, inancını, yaşam tarzını sorguluyoruz. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz, ortak paydalarımız var.
Bir arada beraber kardeşçe yaşamak istiyoruz. Ormanda her türden ağaç var, tabiatın uyumu vardır insanoğlu bozmazsa. Demokratik toplumlarda uyumu sağlayan temel kanun anayasadır, toplumsal uzlaşma belgesidir. Anayasalar, toplumu bölmemeli ayrıştırmamalı.
"TARİHTEN BİR ÖRNEK VEREYİM"
Devlet yönetimiyle ilgili tarihten bir örnek vereyim. İstişare vardır devlet yönetiminde, sağduyu vardır, yönetenler dillerine hakim olmak zorundadırlar. Bilgili, birikimli, sabırlı olmaları lazım. Her vatandaşını kucaklaması lazım. Tarihimiz böyle. Gazi Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919’da Samsun’a geldi. Öncesinde 1915’te Çanakkale, yedi düvel Çanakkale’yi geçmek istedi ama geçilmedi.
"BU CÜMLEYİ UNUTMAYIN"
Bir kişinin attığı imza, düşman gemilerinin gelip Marmara’da demirlemesine yol açtı. Amasya Genelgesi’nde “milletin istikbalini milletin azim ve kararı kurtaracaktır” denir. Bu cümleyi sakın unutmayın. Sonra Erzurum ve Sivas kongreleri. Hiçbirisinde tek adam yoktur; heyetler var.
"BİR KİŞİ MUHTARLIKLARI KAPATABİLİR"
İnsan dışında aklını kullanan başka bir canlı yok. Hata insana mahsus o nedenle. Biz şimdi bir anayasa değişikliği yapıyoruz. Bir kişiyi olağanüstü yetkilerle donatıyoruz. 'Ne tür yetkiler veriyoruz' diyeceksiniz. Bir başkan seçilir ve bir kararname yayınlar, 'muhtarlıklar kaldırılmıştır' der, o kadar. Bu yetki 'doğrudur' diyorsanız, 'verilmelidir' deniliyorsa 'evet', yanlıştır deniliyorsa 'hayır' oyu kullanılacak. Bu kadar basit. O kişiye aynı zamanda TBMM'yi fesih yetkisi veriyoruz. İstediği zaman seçime götürme yetkisi veriyoruz.