CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 25 Haziran'dan sonra Suriyelilerin evlerine dönmesi için her türlü çalışmanın yapılacağını belirterek, 'Biz onlara her türlü desteği sağlayıp, kendi ülkelerinde huzur içinde yaşamalarını sağlayacağız' dedi.
Abone olMersin'e partisinin il binasının açılışı için gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tevfik Sırrı Gür Stadı yanında düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi.
24 Haziran seçimlerini kazanarak Türkiye'ye huzur getireceklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Birlikte, hep birlikte her eve huzur getireceğiz. Bunu yaparsak vatanımıza, bayrağımıza karşı çocuklarımıza karşı görevimizi yerine getirmiş olacağız. Vallahi billahi sıkıldık. Artık yeter diyoruz, tamam diyoruz" dedi. Hükümetin 16 Nisan öncesi vadettiklerini yerine getiremediğini belirten Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
"16 Nisan öncesini düşünün, 'Evet derseniz euro düşecek, faizler düşecek, dolar düşecek' dediler. Ne oldu? Enflasyon, dolar, euro uçtu. Türk Lirası da düştü. Bu tabloyu değiştirmek bizim elimizde. Bu tabloyu birlikte değiştireceğiz. Artık tamam diyeceğiz. Millet İttifakı için tamam diyeceğiz. Daha güzel bir Türkiye diyeceğiz. Birlikte güleceğimiz, birlikte ağlayacağımız bir Türkiye'yi inşa edeceğiz. Ekonomi iyi değil. İşsizlik var. Narenciye üreticisi, limonu bir tarafa bırakırsak, diğerlerinin durumu iyi değil. Hollanda diyor ki Türkiye'yi ben doyuracağım. Polonya, Fransa hepsi ben doyuracağım diyor. En bereketli topraklar üzerindeyiz. En pahalı tohumu, mazotu çiftçiye veriyorsunuz. Bu tabloyu birlikte değiştireceğiz. Bizim cumhurbaşkanı adayımız bir öğretmen. Binlerce çocuk yetiştirdi. Akademi dünyasında çok sayıda öğrencisi var. Bu arkadaşımız topluma dokunan, kişisel bir beklentisi olmayan bir arkadaşımız. Biz bunun için sizlerden tamam demenizi istiyoruz."
SURİYELİLER EVLERİNE DÖNECEK
Suriyelilerin evlerine dönmesi için her türlü desteği vereceklerini belirten Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Çok can yakıcı bir sorun daha var. Suriyelileri, Suriyeli kardeşlerimizi bu ülkeye getiren, sorun yaratan, gelecek açısından sorun yaratan bir adam var. Bu ülkeyi yöneten. Diyorlardı ki Emevi camisine gidip namaz kılacağız. Onu yapamadılar. 'Esad gidecek' diyorlardı gitmedi. 25 Haziran'da güzel bir güne uyanacağız. 25 Haziran'da tüm komşularımıza bir çağrı yapacağız. Mustafa Kemal Atatürk diyordu ki ,'Yurtta barış, dünyada barış.' Tüm komşularımıza sadece barış diyeceğiz. Tüm dünyada barış diyeceğiz. Suriye'de barış diyeceğiz. Suriyeli kardeşlerimizin evlerini, parklarını yapacağız. Sonra da kardeşim ata topraklarınıza gidin diyeceğiz. Suriyelilerin perişan vaziyette yaşamalarını istemiyoruz. Öyle yerler var ki bizim vatandaşımız ikinci sınıf. Hastanede öyle. Suriyeli dükkan açar birinci sınıf, bizim vatandaşımız dükkan açar vergi öder, ikinci sınıf. Suriyeliler de insan ama kendi ülkene git. Anan, baban, vatanın, bayrağın orada. Biz onlara her türlü desteği sağlayıp, kendi ülkelerinde huzur içinde yaşamalarını sağlayacağız."
'İSRAİL'LE İLİŞKİLERİ DÜZELTTİLER'
ABD'nin İsrail'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasıyla ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, "ABD, Kudüs'te kendi büyükelçiliğini açıyor. Kudüs'te bizim gencecik çocuklarımız 70'li yıllarda Filistin'e gittiler. Filistin halkı için Filistin'in haklarını savunmak için gittiler. O gencecik çocuklarımız Filistin halkının hep yanından oldu. Çünkü biz Kuvayı Milliye, Mustafa Kemal Atatürk ruhundan geliyoruz" ifadelerini kullandı.
Hükümetin, İsrail'in Mavi Marmara Gemisi'ne saldırmasının ardından şart koştuğu 3 madde yerine getirilmediği halde bu ülkeyle ilişkileri düzelttiğini belirten Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
"Mavi Marmara Olayı'nda, 'Gazze'ye gidiyoruz' dediler. İsrail, Mavi Marmara Gemisi'ne saldırdı, 9 vatandaşımızı şehit etti. Hükümet bunun üzerine büyük konuşmalar yaptı. Artık İsrail'le konuşmayacağız dediler. 3 şart dediler; Gazze'de abluka kalkacaktı, İsrail özür dileyecekti, şehit olanlar için tazminat ödenecekti. İsrail tazminat ödemedi. Bir özür mektubu da göndermedi. Gazze'de abluka da kalmadı. Sonra bir gece yarısı Meclis'ten bir kanun çıktı. İsrail'le ilişkileri düzelttiler. Arada bir diyorum, bunların yatacak yeri yok diye. Tazminat ödemediler, özür dilemediler, Gazze'de abluka kalkmadı. Şimdi kalkacaksın, İsrail şöyle böyle diyeceksin. Şimdi büyükelçiliği taşıyorlar oraya. Ben bunu parlamentoda eleştirdim. 'Sayın Erdoğan Meclis'te dedi mi, büyükelçiliğimizi Doğu Kudüs'e taşıyacağız. Bekliyoruz. Gözünü sevdiğim Erdoğan, Meclis'te konuştun. Niye açmıyorsun büyükelçiliği? Birileri mi engelliyor? CHP engel olduğu diyeceksin. 'Git oraya büyükelçiliği aç. Ben de seni sonuna kadar alkışlayacağım'. İşin özeti; lafla peynir gemisini yürütmeye çalışıyorlar. Türkiye uçacaktı, dolar uçtu. Emevi camisinde namaz kılacaklardı, Süleyman Şah Türbesi'ni taşıdılar. Artık bıktık, tamam diyeceğiz. Milletin yakasından düşmesi lazım."