CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile ruhani liderlerin bir araya geldiği yemeğin samimi bir ortamda geçtiğini söyledi
Abone olLoğoğlu, Kılıçdaroğlu'nun Adalar Belediye Başkanlığı'nın ev sahipliğinde Rum Ortodoks, Yahudi, Ermeni, Süryani toplumlarının ruhani liderleri ve temsilcileriyle bir araya geldiği İstanbul'daki yemeğe ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
CHP'nin bu girişimini memnuniyetle karşılayan ruhani liderlerin genelde tek talep ve dileklerinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak eşit muamele görmek olduğunu vurguladıklarını, CHP'nin de bu doğrultuda kendilerine destek vermesini istediklerini belirten Loğoğlu, ''Ruhani liderler özel de bazı sorunlarını dile getirerek bunların çözümünde CHP'nin yardım ve katkılarını talep etmişlerdir. Konuklar uzun zamandır özlemini çektikleri CHP ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu'yla bu tarihi buluşmanın gerçekleşmesinden ötürü şükranlarını ifade etmişlerdir'' değerlendirmesinde bulundu.
Loğoğlu, açıklamasında şunları kaydetti:
''CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da ruhani liderler ve toplumlarının sivil temsilcileriyle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirtmiştir. Devamla CHP olarak, sosyal demokrasinin evrensel değerleri doğrultusunda bütün vatandaşlarımızın hiçbir ayırım yapılmaksızın mutlu olmasını istediğimizi, yeni anayasanın herkesin 'bu benim anayasam' diyebileceği bir belge olmasını hedeflediğimizi ve toplumlar adına dile getirilen talep ve sorunlarına eğileceğimizi kaydetmiştir.
Sayın Kılıçdaroğlu, sözü edilen mazbut vakıflarla ilgili sorunları değerlendireceğimizi, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasına ilişkin olarak iktidar partisi tarafından iyi niyetli, doğru bir yaklaşım olursa, buna gerekli katkıyı yapacağımızı, Süryani toplumun İstanbul'daki ihtiyaçlarının karşılanması için imkanlar çerçevesinde yardımcı olmaya çalışacağımızı bildirmiştir.
Yemek samimi bir ortamda cereyan etmiş, Türkiye'nin eşit vatandaşlardan oluşan mutlu, huzurlu bir toplum olmasının yolunun sorunların diyalog ve karşılıklı saygı yoluyla çözümlenebileceği gerçeği düşüncelere hakim olmuştur.''