BIST 9.636
DOLAR 34,66
EURO 36,34
ALTIN 2.945,26
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu öyle bir konuştu ki

Başbakan Recep Erdoğan'ın rest çekmesine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da aynı sertlikte cevap verdi.

Abone ol

Yemin krizi giderek büyüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tutumunu daha da sertleştirdi: "Çok kararlıyız. Gerekirse dört yıl sürer."

AK Parti ile CHP arasındaki gerilim tırnanıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün devreye girmesi de tansiyonu düşüremedi. Akşam Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, sordu Kılıçdaroğlu cevapladı. Kılıçdaroğlu çok net, emin ve kararlı konuştu.

-  Tutum değişikliğine mi gittiniz, seçimden önce Balbay ve Haberal'ın serbest bırakılmaması ihtimalleri sorulduğunda boykottan bahsetmemiştiniz?
Hayır, hiç tutum değişikliğim olmadı. Seçimden önce de tartıştık. Tutukluydular, seçildiklerinde serbest bırakılmaları gerekiyordu ama yine de bu ihtimali düşündük. Çünkü yargının baskı altında olduğunu, siyasallaştığını biliyorduk. Buna rağmen, seçilmiş vekilleri içeride tutmaya devam edemeyeceklerine inandık. 

- Parti içi baskı ile mi bu eyleme giriştiniz?
Hayır hiç ilgisi yok. Onu bazı yandaş medya öyle yazdı çizdi. Hatta iktidar çevreleri de bizim birbirimize düşeceğimizi, parçalanacağımızı zannediyor, fena yanılıyor. 

- Bu eylem içinize siniyor mu, yüzde yüz siniyor mu?
Evet aynen öyle. İçim çok rahat. Yüzde yüz inanıyorum. Doğru olanı yapıyoruz. Aksini yaparsak ilkelerimize ihanet etmiş oluruz. Demokrasiye, hukuk devleti ilkelerine ihanet etmiş sayarız kendimizi. İki milletvekilimiz tutuklu. Hiçbir haklı gerekçesi ortada yokken. Bu şartlarda nasıl yemin edelim?

GEREKİRSE 4 YIL

- Ne kadar sürdürebilirsiniz? Çıkamazlarsa yasama dönemi boyunca devam edecek mi?
Çok kararlıyız. Gerekirse dört yıl sürer. 

- Cumhurbaşkanı ile neler konuştunuz? Size 'Neden yemin etmediniz?' diye sordu mu, 'Şık olmadı' gibi bir yorumda bulundu mu?
Hayır, bana düşüncelerimi ve önerilerimi sordu. Buradan nasıl çıkılacağına dair fikirlerimi öğrenmek istedi. 

- Siz neler söylediniz?
Kararlılığımızı aktardım. Yanlıştan dönülmediği, çözüm bulunmadığı sürece yemin etmeyeceğimizi...

- Nasıl bir yöntem üzerinde durdunuz?
Hiç önemli değil. Sorunun çözümü için birkaç seçenek var. 

- Neler var?
Adalet Bakanı öncelikle bürokrasiye talimat vermeli. Önerileri onlar hazırlamalı. Bu paket siyasi otoriteye iletilmeli. O da Meclis'e gelmeli. Yasal düzenleme yapılınca yargı zaten karar verir. Ayrıca yargının hızlandırılması ve uzun tutukluluk halinin kaldırılıp, makul bir süreye indirilmesi  zorunluluk...

CUMHURBAŞKANI BENİ ANLADI

- Zaman baskınız var mı?
Yok, zaman baskısı dayatma olur. Biz dayatma değil, çözüm peşindeyiz. 

- Cumhurbaşkanı sizi anladı mı?
Anladığını sanıyorum. 

- Sizde nasıl bir izlenim bıraktı?
Çok daha sağduyulu ve hassas. 

- Beklentiniz ne?
Meclis'in açılış törenindeki konuşmasını merakla bekleyeceğim. 

- Başbakan bugün sert konuştu, sizi yemin etmeye davet etti? Çözüm konusunda umudunuzu kırdı mı? Hala umutlu musunuz?
Umutluyum. Çözüme yakın olduğumuzu hissediyorum. Onlar Başbakan'ın düşünceleri. Aslında bizim eylem için AKP'nin de bize teşekkür etmesi lazım. Cumhurbaşkanı gibi Başbakan da uzun tutukluluk halinden şikayet ediyordu. İşte gündeme getirdik, çözülsün. Sorun var mı, var; kim çözecek, iktidar. Yetki ve güç orada.