BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu o hastanelerin maliyetini sordu?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Esenyurt'ta STK temsilcileriyle buluştu. Hükümetin 17 yılda vatandaşın vergileriyle kurulan fabrikaların satıldığını ileri süren Kılıçdaroğlu, şehir hastanelerinin maliyetinin kamuoyundan saklandığını söyledi.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'un 20-25 yıldır aynı siyasi anlayışla yönetildiğini belirterek bu dönemde hiçbir sorunun çözülmediğini ileri sürdü. Kılıçdaroğlu iktidarın devletin vergileriyle kurulan tüm fabrikaları da bu dönemde sattığını kaydetti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Esenyurt'ta bir otelde, sivil toplum kuruluşları ile meslek odaları temsilcileri, iş insanları ve muhtarlarla bir araya geldi.

Kılıçdaroğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, muhtarlık kurumunun çok önemli olduğunu çünkü bir mahallenin sorunlarına en vakıf kişilerin muhtarlar olduğunu söyledi.

Esenyurt'un, Anadolu'nun da en yoksul kesimlerinden kopup gelen insanların oluşturduğu bir ilçe olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Yaratılan bu kentte, büyük rantlar oluştu. Şimdi kentsel dönüşümle diyorlar ki 'Evlerinizi terk edin, yıkacağız'. 'Nereye gedeceğiz biz?'. 'Şehrin dışına gideceksiniz'. 'Buraya ne yapacaksınız?'.'Lüks konutlar yapacağız, parası olanlara vereceğiz'. Ekrem başkan ile el ele verdiğinizde eğer bir rant varsa, rant, o rantı yaratanların hakkıdır, o gecekonduda oturanların hakkıdır. Onlar kesinlikle başka bir yere sürülmeden, o mahallede daha güzel evlere sahip olmalılar." diye konuştu.

"Hiçbir sorun çözülmedi"

Herkesin bir siyasi görüşü, kimliği, manevi dünyasının olduğunu ve kimsenin oralara girme hakkının olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Herkes kendi özel dünyasında yaşama özgürlüğüne sahiptir. Kimsenin inancı ya da kimliği siyasetin konusu değildir. Bunu kabul ettikten sonra bizim şu noktada oturup, genel durum değerlendirmesi yapmamız lazım. İstanbul 20-25 yıldır aynı siyasi anlayışla yönetiliyor. Bana bir Allah'ın kulu çıkıp desin ki 'İstanbul'un şu sorununu çözdük'. Hiçbir sorun çözülmedi. Tam tersine var olan sorunlar derinleşti, ek yeni sorunlar geldi. Çünkü kent planlanmadı. Planı yok. Devasa bir İstanbul, üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış bir İstanbul. En fakirin ve en zenginin bir arada yaşadığı bir İstanbul. On binlerce kişinin denizi görmediği bir İstanbul. Yüz binlerce kişinin boğazı görmediği bir İstanbul."

"Güney Kore'de Japonya'da olsa kıyamet kopar"

Vatandaşın vergileriyle kurulan bütün devlet fabrikalarının neredeyse tamamının satıldığını, 70 milyar dolarlık özelleştirme, 480 milyar liralık da borçlanma yapıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Hangi hizmeti yaptılar? 'Efendim köprü yaptık'. İyi de köprüden geçerken benden para alıyorsun. Vergi verdim köprüyü yaptın ama köprüyü geçerken benden yine para istiyorsun. Niçin? Bütün bunlara rağmen, 17 yılın sonunda hep beraber soğan kuyruğuna girdik. Neden? Nereye gitti bu paralar? Demokrasinin çıkış kaynağı şudur; benim ödediğim verginin nerelere harcandığını siyaset kurumu söyler. O nedenle belediye başkanlarımıza söylüyoruz, harcadığın her kuruşun hesabını millete vereceksin." diye konuştu. 

Şehir hastanelerinin, İstanbul Havalimanı'nın kaça yapıldığını kimsenin bilmediğini savunan Kılıçdaroğlu, "Bu Güney Kore'de, Japonya'da olsa kıyamet kopar. Benim vergimle yapıyorsun da kaça yaptığını söylemiyorsun. Bir devlet, liyakat ve adalet sistemi üzerinde büyür ve gelişir. Yöneticilerin hesap vermesi demokrasinin temel kuralıdır. 'Ben hesap vermem'. Niye hesap vermiyorsun? Hiçbir demokraside böyle bir kural yoktur. Hesap vermek bir siyasetçi için onur ve gurur meselesidir." dedi.