BIST 9.646
DOLAR 35,22
EURO 36,75
ALTIN 2.966,26
HABER /  SEÇİM

Kılıçdaroğlu nasıl siyaset yapacaklarını açıkladı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş'ta halka seslendi. 7 milyona yakın işsiz olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "13 yıldır iktidardalar, 13 yıldır tek başına yönetiyorlar. İşyerini kapatan binlerce esnafımız var. " dedi.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş'ta partisinin düzenlediği mitingde konuştu. Kahramanmaraş'ın göç verme sorununun olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Kahramanmaraş'ın göç veren değil, göç alan bir yer olması gerekiyor. Kahramanmaraş'ı cazibe merkezi haline getireceğiz, tarım ve sanayide. Bakın biz Kahramanmaraş'ın bütün sorunlarını biliyoruz. Buranın bir turizm merkezi haline gelmesi gerektiğini biliyoruz." dedi.

İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları:

Hepinizi yürekten kutluyorum, bu vesileyle Miraç Kandili'nizi de kutluyorum, mübarek olsun.

"İŞYERİNİ KAPATAN BİNLERCE ESNAFIMIZ VAR"

13 yıldır iktidardalar, 13 yıldır kredi açtınız, 13 yıldır tek başına yönetiyorlar. Kahramanmaraş'ta işsizlik var mı? 6 milyon 200 bin işsizimiz var, 17 milyon yoksulumuz var, aylığı bin liranın altında olan 8 milyon emekli var, işyerini kapatan binlerce esnafımız var. Yanlış politika sonucu 2 milyon Suriyelimiz var.

"KAHRAMANMARAŞ CAZİBE MERKEZİ YAPACAĞIZ"

Kahramanmaraş'ın göç veren değil, göç alan bir yer olması gerekiyor. Kahramanmaraş'ı cazibe merkezi haline getireceğiz, tarım ve sanayide. Bakın biz Kahramanmaraş'ın bütün sorunlarını biliyoruz. Buranın bir turizm merkezi haline gelmesi gerektiğini biliyoruz. Onlar bunların hiçbirini değil, ceplerini düşünüyorlar. Ben ise vatandaşımı düşünüyorum. Kahramanmaraş güzel bir turizm kenti olacak. Bu bölgenin en güçlü cazibe merkezi olacak.

"YOKSULU DÜŞÜNEN SİYASET YAPACAĞIZ"

Çalan çırpan, cebini düşünen değil halkı düşünen siyaset. Yandaşı değil, yoksulu düşünen siyaset. Bunu yapacağız. Bunu yaparken kimsenin kimliğini siyasete malzeme etmeyeceğiz. Bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz.

"REFAHI TABANA YAYMAZSANIZ BİR AVUÇ ZENGİNİMİZ..."

Refahı tabana yayacağım, ne ezen ne ezilen insanca hakça düzeni getireceğim. Refahı nasıl tabana yayacağız? Refahı tabana yaymazsanız bir avuç zenginimiz, milyonlarca yoksulumuz olur. Dedim ki refahı tabana yaymak için ilk adım Ramazan ve Kurban Bayramı'nda emekliye birer maaş ikramiye vereceğim, sözüm sözdür. Hemen itiraz ettiler, emekliye bu parayı verirken nereden bulacaksın diye. Ankara'daki beyler duysun, kaçak saraya bağlanan hortumları kesip emekliye parayı vereceğim.

"KORO HALİNDE İTİRAZ EDİYORLAR"

Asgari ücreti 1.500 liraya çıkaracağım, sözüm söz elbette çıkacak. Yine koro halinde itiraz ediyorlar, efendim asgari ücretliye bin 500 lirayı nasıl vereceksin? Asgari ücretten vergi almayacağız, zaten zor geçiniyorlar. Bakan çıktı dedi ki, asgari ücretliye bin 500 lira vermek zulümdür, sen ayda 14 bin lira alırken zulüm değil de asgari ücretli bin 500 lira alınca mı zulüm oluyor.

"ONLAR HALKI NASIL SOYABİLİRİZİN PEŞİNDELER"

Sizden dört yıllık yetki istiyorum. Dördüncü yılın sonunda hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. Her aile en az 720 liralık gelirin sahibi olacak. Onlar saraylarda oturuyorlar. Ben Anadolu çocuğuyum. Onlar halkı nasıl soyabilirizin peşindeler. Siz 7 Haziran'da sandığa gidin ve hak yiyenlere gereken cevabı verin.

"BEN ALINTERİNDEN YANAYIM, SEN ZENGİNDEN YANASIN"

İncide, yakutta, elmasta vergi sıfır. Mazota gelince bütün vergiler var. Ben de mazottan sıfırlıyorum. Ben alınterinden yanayım, sen zenginden yanasın. Aramızdaki fark Ağrı Dağı kadar. Biz iktidara geldiğimizde dört yılda Türkiye kazanacak, dört yılda sadece ve sadece hortumcular kaybedecek sözüm söz.

"ÖLECEĞİM DİYOR, OLSUN DİYORLAR"

Esnaf kardeşlerimin devlete hiçbir yükü yoktur. Müşteriye hizmet eder. Güleryüz gösterir. Diyelim ki 2 ay primini ödeyemedi, hastaneye gittiği zaman diyorlar ki sana bakmayız. Öleceğim diyor, olsun diyorlar. Esnafın çocuğu hastalandı diyelim ona da bakmam diyorlar. Böyle bir anlayış olur mu? Ben sosyal devleti getireceğim kardeşim, senin ailen benim ailem. Kendi ailem için ne düşünüyorsam, senin ailen için de aynı şeyi düşüneceğim. Ayrılığı ve gayrılığı asla ve asla kabul etmiyorum. Siyaseti, ahlak üzerine kuracağız.