BIST 9.627
DOLAR 35,20
EURO 36,74
ALTIN 2.955,34
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu merdivenin rövanşını aldı!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi!

Abone ol

İNTERNETHABER / Geçtiğimiz hafta, yürüyen merdivene ters binerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın diline dolanan CHP Lideri'nden yanıt bu hafta geldi. Kılıçdaroğlu, geçmişe dönerek Erdoğan'ın arıza bilançosunu çıkardı ve başına gelen bütün aksilikleri sıraladı.

Başbakan'a attan düştüğü ve makam aracında kilitli kaldığı günleri hatırlatarak merdivenin rövanşını alan CHP Lideri, Erdoğan'a 'Ufak şeylere takılma, adam ol adam' diye seslendi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında 'aile sigortasına' da değindi. Başbakan Erdoğan'ı hesap bilmemezlikle itham eden CHP Lideri, 'sadece ailelere 600 TL vermeyeceğiz Başbakan'ın yüreği yine hoplayacak ama doğalgazın bir kısmını bedava vereceğiz' dedi.

Türkiye ekonomisinin AK Parti iktidarı döneminde dip yaptığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, ekonominin 10 yılda nereden nereye geldiğini ortaya çıkartan bir liste okudu. Ortaya çıkardığı bu rakamlara çok güvendiğini ifade eden CHP Genel Başkanı, 'Başbakan çıkıp bu listeyi yalanlarsa, dosyayı boynuna asarım' diyerek sert çıktı.

Van'a yaptığı ziyaret sırasında 'Van Denizi' sözleri de Başbakan Erdoğan tarafından ti'ye alınan Kılıçdaroğlu, grup toplantısında da üstüne basa basa 'Van Denizi' dedi ve 'Başbakan heralde bilmiyor. Yöre halkı Van Denizi diyor. Benim klavuzum Van halkı, peki ya senin?' diye sordu. İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarından satırbaşları;

BU 40 YILLIK HAYALDİR

Bu 40 yıllık hayaldir. 1971 yılında Türkiye Aile Sigortası'nı getirmeyi taahhüt etmişti o hayali gerçekleştirmeyi biz üstlendik.

Ne demiştik, ailede kadının hesabına 600 TL yatırılacak. Başbakan yemedi içmedi gittiği her yerde buna laf yetiştirmeye başladı. "bunlar hesap kitap bilmiyor" demeye başladı. Onlar sosyal devleti bilmezler. Onlar devleti vatandaşa baskı aracı olarak görürüler. Biz devleti hizmet aracı olarak görürüz.

Muhalefet etmeyeceksin. Recep Bey ne derse "Tamam efendim" diyeceksin. Onların anlayışı bu. Onun için toplum nefes alamıyor. Toplumun nefes borularını aşacak olan CHP'dir.

BIRAKIN 3 AYI 8 YILDIR ÇIKMADI

AKP programında "3 ay içinde yoksulluk envanteri çıkacak" diyordu. Bırakın 3 ayı 8 yıldır çıkmadı. Halka doğruları söylemiyorlar. Biz yoksulluk envanterini çıkaracağız ve yoksulların sosyal devletin korumasında olduğunu göstereceğiz. AKP ile CHP arasında siyahla beyaz kadar fark vardır. Biz yoksulluğu bitiren proje üretiyoruz. Bunlar yoksulluğu arttırmaya çalışıyorlar. "Yoksul sayısı artsın bana muhtaç haline gelsinler" diyorlar.

818 BİN KİŞİ ARTTI

Bunun en tipik göstergesi AKP'nin yürüttüğü ekonomi politikaları. Bu politikaları yoksulluğu yok etmek için kurgulasalardı 818 bin kişi artar mıydı yoksul sayısı. Biz ülkeyi düşünürüz onlar kendilerini düşünür, halkı düşünmezler. Şimdi AKP genel başkanına soralım: Hangi sağlıklı ülkede yoksul sayısı 818 bin kişi artar. Siz buna iyi yönetim diyeceksiniz.

Beceriksiz, bereketsiz yönetimdir bu. Biz bunu açıkladın koro halinde başladılar: Siz hesap bilmiyorsunuz. Hesabını yaptım diyor Başbakan "Yıllık tutar 24 milyar dolar tutar" diyor. Ben de hesabı yaptım. Hesap makinesi kullanan ilkokul öğrencisi bile bu basit hesabı yapar. Hesap bilmiyor. Önce hesabı bil dört işlemi bil. Kerrat cetvelini de öğrenememiş. Öyle anlaşılıyor.

Matematik hayatın kendisidir. Matematiği bilmeyen bir insan ülkeyi yönetemez. Bunu yapamayan bir insan ülkeyi yönetemez. Köşe yazarlarına sesleniyorum. Başbakanın nasıl yanlış hesap yaptığını okuyucularınıza anlatır mısınız. Anlatırsanız sizi alkışlarım. Anlatmazsanız kusura bakmayın size yandaş yazar diyeceğiz.

Başbakan aile ile kişiyi de karıştırıyor. Biz aileyi hesap ediyoruz o bütün kişileri sayıyor. Ama kendisine sesleniyorum CHP Genel Merkezi'ne gelirse kendisine projemizi anlatırım.

BİR DE İTİRAF YAPIYOR

Başbakan bir de itiraf yapıyor. Hiç beklemezdim. Diyor ki "siz 12 milyon yoksulu hesaplamışsınız ama bir de kayıt dışı yoksullar var." Ülkenin başbakanının itirafını görüyor musunuz.

Biz o kayıt dışı yoksulları da hesapladık ama onun haberi yok. 13,5 milyon yoksulu dikkate aldık ve hesabımızı öyle yaptık. Biz yoksulun derdini kendi derdimiz olarak kabul ediyoruz.

Biz hesabımızı kayıt dışı yoksulları da hesaba katarak 15 milyon 645 bin kişi üzerinden yaptık. Ben binlerce kişinin girdiği sınavda 3. olarak hesap uzmanı oldum. Benim mesleğim hesap uzmanlığıdır. Başbakan çıksın kendi mesleğini söylesin bakalım.

KÖŞE NASIL DÖNÜLÜR ONU BİLİRLER

Biz hesabı yaparken üniversitelerle de görüştük. Bizim ağzımızdan çıkan rakamlar 7-8 kez hesap edilmiş rakamlardır. Onlar gibi kürsüde yapılan hesaplar değildir. Onlar neyi bilirler. Onlar köşe nasıl dönülür onu bilirler. Hayali ihracattan raporu olanı meclise getirmesini bilirler.

Vatandaşlarımdan özellikle istirham ediyorum bize güvenini. Biz ne söylediğimizi biliyoruz. Yeter ki bu ülke namuslu yönetilsin, düzgün yönetilsin. Bunların bir mahareti var. Bunlar milletin gözünü boyama konusunda. Kendi TV'leri gazeteleri var. Buralara çıkanların bazılarına da Profesör diyorlar.

HALKI KANDIRMASINLAR

Bakın biz söylemesek Başbakan kayıt dışı yoksulluğu itiraf etmeyecekti. Halkın kandırmasınlar. Halk günlük yaşamına baksın. Memnunsa gitsin AKP'ye oy versin.

Ama günlük hayatından memnun değilse şapkayı önüne alıp biraz düşünsün. Devletin borsu 148 milyar dolarda 306 milyar dolara çıkmış. Kişi başına kamu borcu, devlet borcu, 2249 dolarda 4 bin dolara çıkmış.

VATANDAŞI HORTUMLAYAN PARA

İç borç stoku 149 milyar liradan 352 milyar liraya çıkmış. 80 yılda ödenen faiz 135 milyar lira, 8 yılda ödenen faiz 408 milyar liraya çıkmış. Bu faizi milletini fakir fukarası ödedi.

Şirketlerin kredi borcu 56 milyar liradan 377 milyar liraya çıkmış. İşsizlik oranın söylemiyorum zaten. 80 yılda verilen cari açık 57 milyar dolar, 8 yılda verilen cari açık 210 milyar dolar. Sıcak para, yani kumar oynanan, vatandaşı hortumlayan para 6 milyar dolar. Şimdi 113 milyar dolar.

"BU LİSTEYİ ONUN BOYNUNA ASARIM"
"BAŞBAKAN'IN YÜREĞİ YİNE HOPLAYACAK"
"VAN DENİZİ KENARINDAYDIK"
"MERDİVENİN RÖVANŞI"
"İNSAN BİRAZ ADAM OLUR ADAM"
AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]


BU LİSTEYİ BOYNUNA ASARIM

Tüketicilerin bankalara borcu 2002'de 6 milyar lira. Şimdi 180 milyar lira. İcra dosyası 10 milyondan 17 milyona çıkmış. Cezaevindeki utuklu ve hükümlü sayısı yüzde yüz artmış.

Ve bunlar diyor ki "Biz ekonomiyi iyi yönetiyoruz". Çıkasın desin ki Recep Tayyip Erdoğan, "Bu rakamlar yanlıştır." Bu listeyi onun boynuna asarım.

Biz halkın partisiyiz. Halk için çalışacağız. Halkın geleceğe güvenle bakmasını sağlayacağız. CHP işçinin, çiftçinin, işsizin, esnafın, memurun, sanayicinin partisidir. CHP hortumcuların köşe dönücülerin partisi değildir. Hortumcu CHP kapısından içeri adım atamaz.

Bu verdiğimiz 600 lira kime yarayacak biliyor musunuz. Bu para sadece yoksul ailenin değil bakkalın da güvencesi olacaktır. Para tepede faiz peşinde dolaşmasın diyoruz.

Yoksul bakla gitsin alışveriş yapsın diyoruz. Bakkal kazanırsa sanayici de kazanacak çünkü o da bakkala mal satacak. Kadınlarımıza sesleniyorum: size seçme seçilme hakkını getiren CHP'dir. Şimdi ikinci önemli bir adım atıyoruz. Ekonomik güvence sağlayacak olan da CHP olacaktır. Kadınlarımızın evi CHP'dir.

BAŞBAKAN'IN YÜREĞİ YİNE HOPYALACAK

Başbakan'ın yüreği yine hoplayacak ama şuna da söylüyorum, evinde doğalgaz varsa doğalgazın bir kısmını bedava vereceğiz. İçi taş dolu kömür vermeyeceğiz. Yoksul ailenin eğitim masraflarını da devlet karşılayacak.

VAN DENİZİ KENARINDAYDIK

Aile Sigortası mutlu aileyi yaratmanın güvencesidir. Hafta sonu 3 gün Van'daydık. Van Denizi'nin kenarındaydık. Toplantıya 100'e yakın kişi katıldı. Bizi nasıl görüyorlar. Bölgeden neden oy alamıyoruz. Yanlış algı varsa bunu nasıl değiştiririz. Ülkemizin her yerine çağdaşlığı götürmek istiyoruz peki bu kopuklu neden. Bunları tartıştık.

Sadece doğu ve güneydoğuyu tartışmadık. Türkiye'yi tartıştık. Toplantıya katılanların ağırlığı CHP'li olmayanlardı. Şunu anladım arada bir sağırlar diyalogu oluşmuş. Biz bir şey söylemişiz anlatamamış. Onlar bir şey söylemiş biz anlamamışız.

CHP'den beklentileri ne onu öğrenmek istedik. Bunu da kendi aramızda oturduk tartıştık.

Kürt sorunun da tartıştık. Bir gerçek daha ortaya çıktı. Biz olaya doğu ve güneydoğu sorunu olarak bakıyoruz. Olay sadece Kürt sorunu değil. Ekonomik sorunlar, faile meçhuller, mütedeyyin insanların sorunu var, kadına şiddet sorunu var. CHP'nin örgütlenme sorunu var.

Olaya böyle bakınca olay bizim düşündüğümüz gibi bir 3. yol sorunudur. İnsana saygıyı başımızın üzerinde taşıyacağız.

"ISLIKLAYAN VATANDAŞLARA SEVGİLERİMİ GÖNDERİYORUM"

Van'da miting yapmadık ama vatandaşlarla buluştuk. Bizi ıslıklarıyla protesto eden Vanlılara buradan sevgilerimi gönderiyorum. Ben Recep Tayyip Erdoğan gibi değilim. Beni protesto etmek isteyen derdini anlatmak isteyen her vatandaşıma benim kapım açıktır.

Van AKP iktidarına gerilemiş durumda. Üreten kamu kuruluşlarının tamamı kapanmış durumda. Halk gerilemiş ama AKP'nin bir ailesi, var bir kolu Ankara'da müthiş zenginleşmiş durumda.

Köşe dönenlerin partisi demiştim ya Vanlılar kendileri sorsunlar. Seçimde şapkalarını önlerine alıp düşünsünler.

"SINIRDA 58 VATANDAŞ ÖLDÜ"

Son yıllarda Van'da 58 vatandaş sınırda öldürülmüş. Kaçak et ticaretinde. Van'a kaçak et gelir mi hiç. Van'ı bu hale getirdiler ve Vana'dan şimdi oy istiyorlar.

Kaçak mazot geliyor. Neden sınır ticareti açılmıyor. Engel mi var. Hayır. Birilerinin işine gelmiyor. Sayın Başbakan'ın bölge için projesi var. Hapishane yapmak. Diyarbakır'da söylemişti. Van'da da söz vermiş. Van'a hapishane yapacakmış.

Van bir Milli Eğitim Bakanı aldı ama Van Milli Eğitim'de geriledi. 75. sıraya geriledi Van. Van geriledi ama Van'da kim ilerledi. Vanlılar bunu iyi düşünsün.

Bahçesaraylılar geldi terör tazminatı almak için ama zararları karşılanmadı. Mağdur olan vatandaşa tazminat verilmemiş ama bir milletvekilinin yakınlarına yüklü miktarda tazminat verilmiş. İsterlerse bana gönderilen mektubu kendilerine gönderebilirim.

"MERDİVEN TARTIŞMASI"

Ben farklı bir merdivenden indim diye bir Başbakan bunu alıyor ağzına doluyor. Duran bir merdivenden süratle aşağı iniyoruz. Yanlışlarımız eksiklerimiz olabilir ama burada yok.

Ama ben sormak istiyorum. Sayın Başbakan sen bir ata bindin, atı 4 kişi tutuyordu. Sen o beygirin üzerinden düştün. Biz sana bir şey dedik mi.

Sen ilacını aldın ya da almadın. Arabada kaldın balyozla arabanın camını kırdılar biz sana bir şey dedik mi. Sonra senin milletvekilin o balyozu aldı poz verdi, bir şey dedik mi?

İstanbul kadın kollarının toplantısı yapılıyor kabloya takılıyorsun düşmekten son anda kurtuldun, bir şey dedik mi? İnsani şeylerdir bunlar.

Futbol oynarken kolunu kırdın bildiğim top ayakla oynanır. Biz bir şey dedik mi. Milletvekillerin yanlış haritayı alkışladı bir şey söyledik mi. Senin korumalarından bazıları arabaları çaldırdı, bir şey dedik mi?

"İNSAN BİRAZ ADAM OLUR"

Şimdi bütün bunlar ortadayken benim bindiği merdiveni diline doluyorsun insanda biraz ahlak olur insan biraz adam olur. Dürüst olur delikanlı olur. Sen Kasımpaşa'yı da perişan ettin.

"VANLILAR VAN DENİZİ DER"

Efendim neymiş ben Van Denizi demişim. Kendi ülkesinden habersiz bir Başbakan'ı ilk kez görüyorum. Yahu Vanlılar zaten Van Deniz der.

Açın Van Valiliğinin internet sitesini orada Van Denizi yazar. 9 Ocak'ta AKP'li milletvekillerinin verdiği önergede Van Denizi yazıyor. Cehalet desem biraz ağır kaçacak. Kimyası kesinlikle bozuldu.

İki Bakan Van Denizi temizliği ile ilgili bir gün düzenliyorlar. "Bunun kılavuzu kim" demiş. Benim kılavuzum Van halkı. Ama senin kılavuzun kim onu bilemem.

Araştırıp duruyorlar "Ne bulabiliriz" diye, bula bula Van Denizi'ni buluyorlar. Ama ne bulurlarsa bulsunlar benim güvencem halk.