BIST 9.233
DOLAR 34,49
EURO 36,56
ALTIN 2.922,51
HABER /  SEÇİM

Kılıçdaroğlu meğer altın klozeti...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, altın kaplama klozet iddiasını sürdürdü, suskunluğunu bozan valiye çattı.

Abone ol

Seçim meydanlarında altın kaplama klozeti dilinden düşürmeyen Kılıçdaroğlu, bugün o sözlerinin metafor olduğunu söyledi.

Altın kaplama klozetle ilgili iddiayı yalanlayan Hatay Valisi Ercan Topaca'nın kendisine dava açacak olmasına rağmen Kılıçdaroğlu, "17 milyon yoksul var, beyler tuvalete gidecek altın klozet" dedi.

KILIÇDAROĞLU'NA CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI'NDAN KLOZET DAVETİ

Kılıçdaroğlu, Kral Radyo'da canlı yayımlanan "Mehmet'in Gezegeni" programına konuk oldu.

KILIÇDAROĞLU KENDİNİ YALANLADI

ALTIN KLOZET BİR METAFOR

"Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 'altın klozet bulunduğu' iddialarının" sorulduğu Kılıçdaroğlu, "O bir metafor. Bu iktidar döneminde... Bir devletin valisi altın kaplama klozet yapar mı ve o vali görevinde kalır. Görevinde kalması ne demektir? 'Ben o altın klozeti kabul ediyorum' demektir. Var mı, yok mu? Var. 17 milyon yoksul var, beyler tuvalete gidecek altın klozet" yanıtını verdi.

Metafor nedir?

Genellikle benzetme olarak bilinir. Bir sözcüğü gerçek anlamının dışında başka bir anlamda kullanma. Örneğin, Öğretmen beynin görevini anlatırken Türkiye haritası üzerinde Ankara’yı beynin yerine koyarak anlatmaya çalışması.

AK PARTİ'DEN İNTİKAM MI ALACAK?

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "CHP iktidara geldiğinde hizmeti bırakıp AK Parti'den intikam mı alacak? Tek başınıza iktidar olursanız önceliğiniz ülkeye hizmet mi AK Parti ile uğraşmak mı?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Asla, bir devri sabık dönemi yaratmaktan kesinlikle kaçarız, yok öyle bir şey. Çünkü devlet kinle, öfkeyle yönetilmez, akılla, hoşgörüyle yönetilir. Onlar devlete hizmet etti, devleti yönettiler. Ben kalkıp da 'yok efendim şunları yaptılar, bunları yaptılar...' Hayır. Biz, eğer kul hakkı yemişse, yolsuzluk yapılmışsa, normal yargılama süreci içinde savcı ne yaparsa yapar.

"OY VERİN GİTSİNLER" SLOGANI

"Oy verin gitsinler" sloganı ile neyin amaçlandığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Türkiye yaşanacak bir ülke olmaktan çıktı, siyah ve beyaz gibi iki dar alana sıkıştırıldı. Siyasetin bu kadar kilitlenmemesi, birbirine düşman gibi görüntü vermemesi lazım. Toplumu gettolaştırılan bu zihniyet bir an önce gitmeli, herkesi kucaklayan yeni bir siyaset anlayışı gelsin, söylememizin sebebi bu" ifadesini kullandı. 

Ürünün rengini anlatmak için altın sarısı denmiş

Makamında yapılan onarım sırasında alınan klozetler sonrası tartışmalara konu olan Hatay Valisi Ercan Topaca, Milliyet gazetesine konuştu:

"Bunlar altın olsaydı ne kadar öderdiniz herkes bilir. Devlette tuvalete kullanılacak malzemelerde altın diye bir kalem yok, olamaz. Hukuken de ödenmesi mümkün değil. İhale öncesi hazırlık tablosu var. Burada ürünler tanımlanmış. Orada ürünün rengini anlatmak için ‘altın sarısı’ denilmiş. Bu altın olduğu için değil rengi tanımlamak için. Bütün kataloglarda da böyle tanımlanır. Bunlar altın değildir. Bunlar kromdur, üstündeki sarılık boyadır. Asıl renkleri bakıra yakın bir renktir

Kılıçdaroğlu, iktidarın iyi yaptığı şeylere destek verdiklerini söyleyerek, üçüncü köprüye karşı olmadıklarını ancak doğanın tahrip edilmemesi gerektiğini vurguladı. 

CHP'nin çok fazla Anayasa Mahkemesi'ne gittiği yönünde bir algı olduğunun hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, bu algının doğru olmadığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, 10 defa Anayasa Mahkemesine gittilerse, 7'sinde halkın lehine sonuçlar çıktığına işaret etti. 

İlk defa bir seçimde, "terör, darbe, başörtüsü ve laiklik" gibi konuların konuşulmadığının dile getirilmesi üzerine ise Kılıçdaroğlu, bunun tüm siyasilerin çabasının sonucu olduğunu, "sadece iktidara teşekkür edilirse" haksızlık olacağını bildirdi.

İSTİKRARDAN YANAYIM AMA

İstikrardan yana olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Ama siz tek parti olsun, başka parti olmasın derseniz, ülkeyi kaosa sürüklersiniz. Son koalisyon hükümeti anayasanın 65 maddesini değiştirdi, BDDK gibi kurumları kurdu, demokrasiyi güçlendirdi" diye konuştu. 

MİT TIRLARI HABERİ

"Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan MİT tırları haberinin zamanlaması biraz manidar değil mi?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Ben gazeteci değilim ama bildiğim bir kural var, gazetecinin mutfağına bir haber düştüğünde ve haber, haber değeri taşıyorsa yapar, onu zaten durduramazsınız" dedi. 

"Ülke çıkarları söz konusuysa" denmesi üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Ülkenin çıkarlarını siyasetçiler düşünür. Eğer siz bir ülkeyi yönetirken, başka bir ülkeye, eli kanlı insanlara silah gönderirseniz bu suçtur. Evrensel bir suçtur. Dünya küçük bir dünya değil, küreselleştik artık biz. Burada yazdığınız haber birkaç saniye sonra Afrika'da, Amerika'da, Japonya'da hemen okunabiliyor. Şu soruyu sormamız lazım, 'Görüntüler gazetecinin eline ne zaman geçti?' Şunu söyleyeyim; eğer haber veya görüntüler uzun süredir gazetecinin elinde ve seçime üç gün, beş gün kala yayınlıyorsa bu doğru değil. Açık, net. Ama görüntüler yeni ulaşmış ve hemen yayınlıyorsa, haber."

Kılıçdaroğlu, gazetecinin eline gelen bir belgeyi yayınlamamasının ise mesleğin ilkelerine aykırı olduğunu bildirdi.   

HDP OYUNUN ÇOĞUNU AKP'LİLERDEN ALIYOR İDDİASI

Kemal Kılıçdaroğlu, başka bir soru üzerine CHP tabanının tamamının "teröre, PKK'ya, Abdullah Öcalan'a, Kandil'e, şiddete, baskıya" karşı çıkacağını aktardı.

Buna karşın "barajı geçsin" diye CHP'li seçmenden HDP'ye oy gideceği yönünde bir algı olduğunun anımsatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

"HDP, oyunun çoğunun AKP'lilerden alıyor. O algıyı bir grup medya yaymak istiyor, 'CHP'liler gidecek oy verecek' diye. Barajı aşacak mı? Bütün anketler bunu gösteriyor, aşacak. Oyu ağırlıklı olarak kimden alacak, hep beraber göreceğiz. AKP'li seçmenden alacak. CHP üyesi olan, gönül verenler vermezler. Şunun için vermezler, 'Bizim bir partimiz var' derler. Şiddete karşıdırlar, kendi partilerini savunurlar. Toplum üzerindeki baskıyı eleştirirler, bundan kurtulmanın tek yolunun CHP olduğunu bilirler. Bunun için oy verirler. Asıl ağırlıklı olarak AKP'den gidiyor. Onu onlar düşünsün. Nitekim bunun farkında oldukları için hem Erdoğan hem Davutoğlu HDP'yi oldukça fazla eleştiriyorlar. 'Kendi tabanından oy gitmesin' diye. Ama herkes biliyor ki kendi tabanından öbür tarafa oy gidiyor."  

HARAM SARAYA NİYE GİDEYİM?

Kemal Kılıçdaroğlu, "Anketlere göre HDP barajı aşıyor mu?" sorusuna, "Aşıyor" karşılığını verdi. "CHP'nin durumunun" sorulduğu Kılıçdaroğlu, "Durumumuz çok iyi, tek başına iktidar olacağız inşallah. Türkiye'nin CHP iktidarına ihtiyacı var, huzurun, barışın gelmesi, yoksulluğun bitmesi, kimsenin ötekileştirilmemesi, medya üzerindeki baskının kalkması için" dedi.

KOALİSYON SORUSU

"CHP, MHP, HDP bir araya gelip koalisyon yapabilir mi?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, bunu, AK Parti'nin bilinçli olarak topluma şırınga etmeye çalıştığını, böyle bir koalisyonun olamayacağını söyledi.

"Başkanlık sistemine mi Erdoğan'ın başkan olmasına mı karşısınız?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Bizim 200 yıllık bir parlamenter deneyimimiz var, eğridir, doğrudur tartışabiliriz. Erdoğan kendisi için bir rejim istiyor. Erdoğan Batı'daki gibi bir başkanlık rejimi falan da istemiyor, kendisi için özel bir rejim istiyor" cevabını verdi.

"Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 'altın klozet bulunduğu' iddialarının" sorulduğu Kılıçdaroğlu, "O bir metafor. Bu iktidar döneminde... Bir devletin valisi altın kaplama klozet yapar mı ve o vali görevinde kalır. Görevinde kalması ne demektir? 'Ben o altın klozeti kabul ediyorum' demektir. Var mı, yok mu? Var. 17 milyon yoksul var, beyler tuvalete gidecek altın klozet" yanıtını verdi.

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davetinin" hatırlatıldığı Kılıçdaroğlu, "Ben hukukun üstünlüğüne, adalete inanan bir insanım, kul hakkı yemem, israfa karşıyım, 'israf haramdır' derim. Ben haram saraya niye gideyim, kaçak saraya niye gideyim? 17 milyon yoksulun ahı yok mu? Niye gideceğim" açıklamasını yaptı.

BEN O ZAMAN DOĞMAMIŞTIM Kİ

Kılıçdaroğlu, "Bir koalisyon olsa AK Parti'ye mi yoksa Erdoğan'lı AK Parti'ye mi karşısınız?" sorusuna, "Erdoğan ısrarla tartışmaların alanına beni çekmek istiyor. Ben de ona girmiyorum hiçbir zaman. Çünkü benim muhatabım değil, benim muhatabım Davutoğlu. Bu ülkenin vatandaşı siyasi kavgalardan bıktı, ben siyasi kavga yapmak istemiyorum. Milletin derdi var, ben o derdi çözeceğim. Bana saldırıyorlar, '1930'larda CHP bunu yapmış.' İyi de kardeşim ben o zaman doğmamıştım ki. Sen bana bak, beni eleştir" cevabını verdi.

"CHP'li belediyelerde taşeron işçilerin çalıştığının" hatırlatıldığı Kılıçdaroğlu, "Kadro versin, norm kadro sınırlaması var. Getiren kim? Bu iktidar. Devleti nasıl yönettiklerinin farkında değiller. Norm kadro çıkarıyorsunuz, bir belediye norm kadronun dışına çıktığı zaman, belediye başkanı hapisle yargılanıyor, nasıl yapacak bunu?" dedi. Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde taşeron sistemi kaldıracaklarını ifade etti.