Kılıçdaroğlu, Kürt sorunu için çözüm önerileri getirmektense CHP'nin siyasi sorunlarıyla ilgili taleplerde bulundu.
Abone olBanu İriç
İNTERNETHABER.COM (Özel İçerik) - CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bugün CHP'nin çözüm sürecine neden destek vermediğini ve yeni önerilerini anlattı. Ancak Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarındaki söylemlerin Kürt sorunu için çözüm önerilerinden çok CHP'nin kendi sorunlarına yönelik maddeler olması dikkat çekti.
Kılıçdaroğlu bugünkü açıklamalarında ulusalcı kanadın tepkisinden de çekinmiş olacak ki Kürt kimliği konusunda yapılabilecekler konusuna da değinmedi. Ayrıca Kılıçdaroğlu'nun yeni anayasadan da hiç bahsetmediği dikkat çekti. Kılıçdaroğlu'nun Kürt sorununa çözüm önerileri yalnızca Diyarbakır Cezaevi'nin müze yapılması, faili meçhullerin bulunması, mayınlı arazilerin temizliği ve Nevruz'un resmi bayram ilan edilmesi çerçevesinde kaldı.
Bunun dışında Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin siyasi olarak eleştiri getirdiği ve önerdiği şeyleri Kürt sorununa çözüm başlığı altında dile getirmesi dikkatlerden kaçmadı. Kılıçdaroğlu, Özel Yetkili Mahkemelerin verdiği kararların sorgulanmasını istedi. Kılıçdaroğlu ayrıca tutuklanan milletvekillerinin serbest bırakılmasını istedi.
YİNE KENDİ SÖYLEDİĞİYLE ÇELİŞTİ
CHP Lideri kendi önerileri olan Akil İnsanlar Heyeti'ne neden destek çıkmadıklarını kendi önerdikleri heyetin TBMM'ye bağlı olması gerektiğini ancak şimdi kurulan heyetin hükümete bağlı olduğundan bahsetti. Kılıçdaroğlu sürecin ve heyetin de TBMM tarafından yürütülmesini vurgulamış oldu. Kılıçdaroğlu kendi önerdikleri Akil İnsanlar'ın hükümete değil doğrudan Meclis'e bağlı olacağını vurguladı.
Ancak Kılıçdaroğlu konuşmasının devamında TBMM'de kurulan süreci araştıracak Çözüm Komisyonu'na neden üye vermediklerini açıklarken kendi söylediğinin tersini söylemiş oldu. Kılıçdaroğlu bu defa da Meclis çatısı altında PKK'ya meşruiyetin kazandırılmaması gerektiğini söyledi.
CHP'NİN SÜRECE VERDİĞİ ÖNERİLER İSE ŞÖYLE
İşte Kılıçdaroğlu'nun "Demokrasi ve Özgürlük Bildirgesi"ndeki soruna çözüm önerileri:
Yüzde 10 seçim barajını kaldıralım…
Milletin vekillerini liderler değil, millet seçsin.
Düşünceyi ifade ve inanç özgürlüğünü güvence altına alalım.
Toplantı, gösteri ve örgütlenme özgürlüğü bir haktır, güçlendirelim.
Din ve vicdan özgürlüğü tartışılamaz. İnançlar arası farklılık gözetilemez. Bunu gerçekleştirelim.
Demokrasi ve insan haklarının önündeki engelleri temizleyelim.
Basın hürdür sansür edilemez. İletişim özgürlüğü esastır. Bunu sağlayalım.
Tutuklu siyasetçi, bilim adamı, gazeteci ve öğrenci ayıbına son verelim.
Özel yetkili mahkemelerini kaldıralım.
Özel yetkili mahkemelerin 2005 yılından bu yana verdikleri kararlar için yeniden yargılama yolunu açalım.
Milletin iradesi hapsedilemez. Meclis, milletvekillerinin tutukluluğuna son verecek yolu açmalıdır.
Faili meçhuller, yargısız infazlar cezasız bırakılamaz. Zaman aşımı engellenmelidir
Gizli tanık ve yasadışı dinlemelerle yargılama olmaz, adalet dağıtılmaz. Türkiye bu yanlıştan kurtulmalıdır.
Uludere’nin hesabı verilmelidir.
Diyarbakır’a cezaevi değil, Diyarbakır cezaevi demokrasi müzesi yapılmalıdır.
Mayınlı araziler temizlenip, topraksız köylüye verilmelidir.
Nevruz resmi bayram ilan edilmelidir
Üretim ve yaratıcılık eşitlikçi ve demokratik bir anlayışla desteklenmelidir.
Toplumsal yaşamın bütün alanlarında tüm yurttaşlara fırsat ve olanak eşitliği sağlanmalıdır.
BİR AY ÖNCE HERKESE SÖYLERİZ, BİR AY SONRA SIR TUTARIZ!
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Kanal D’de yayınlanan bir programda “Siz Başbakan’dan ya da hiçbir bakandan çözüm süreci şudur diye yarım sayfalık bile olsa bir açıklama duydunuz mu? Devletin içinde elbette ki gizli bilgi olur. Her ülkenin kendi gizli bilgileri olur. Saygı gösteririz. Kaldı ki devlet geleneğini en iyi bilenlerden birisiyim. Bize bilgi verilirse şu bilgi gizli kalacak dendiği andan itibaren biz o bilgiyi kamuoyuyla zaten paylaşmayız. Ama sadece bırakın muhalefeti milletvekillerinin bilgisi yok, bakanların bilgisi yok. Hiçbirisinin bilgisi yok. Süreç kapalı bir süreç halinde gidiyor. Kimin ne hazırlığı var, ne olacak belli değil.” dedi.
Ancak aynı Kılıçdaroğlu bundan bir ay önceki açıklamasında çok farklı bir açıklama yapmıştı.Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın kendilerinin verdiği krediyi kapattığını ziyarete gelirse kapılarının açık olduğunu belirtmiş ancak Erdoğan’ın söylediği herşeyi medyaya anlatacağını şu sözlerle ifade etmişti: “Başbakan verdiğimiz krediyi reddetti kredi kapanmış oldu. Başbakan ziyarete gelirse kapımız açık ama söylediklerini kamuoyu ile paylaşırım” dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının tam metni