BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  SEÇİM  /  SEÇİM2023

'Kılıçdaroğlu kazanırsa' endişesi! Hüseyin Gülerce 'en tehlikeli vaatlerden biri' deyip uyardı

14 Mayıs seçimlerine 10 gün kala Cumhur İttifakı'na gönül verenlerde "Ya Kılıçdaroğlu kazanırsa..." endişesinin olduğunu yazan Hüseyin Gülerce, endişenin sebeplerini 5 madde halinde sıraladı. HDP yöneticilerinin devlete meydan okumasına değinen Gülerce'ye göre en tehlikeli vaat, savunma ve uzay sanayinin CIA ile işbirliği içinde olan ABD'li şirkete verilmesi.

Abone ol

14 Mayıs seçimlerine 10 gün kaldı meydanlar oldukça hareketli. Kimin ipi göğüsleyeceği merak konusu olurken, heyecan tavan yapmış durumda.

20 yılı aşkın süredir iktidarı elinde tutan AK Parti'nin seçimleri kaybetme ihtilaliyle birlikte bazı endişeler de dile getiriliyor.

Bu kaygıyı dile getirenden birisi de uzun yıllar Gülen Hareketinin içinde bulunan yazar Hüseyin Gülerce olu.

Zaman Gazetesinde köşe yazarlığının yanı sıra ve gazetenin genel yayın yönetmenliği görevini üstlenen Gülerce, 17-25 Aralık 2013 operasyonlarından sonra hareketten ayrılıp Fethullah Gülen'i ve Gülen Hareketine yönelik eleştirileriyle öne çıktı.

HDP'nin meydan okuması

Gülerce, “Kılıçdaroğlu kazanırsa” endişesi…" başlıklı yazısında endişeleri tek tek aktardı: 

1. Kandil'deki terör elebaşlarının yaptığı isyan çağrıları ve PKK'nın partisi HDP'nin, ABD'den aldığı teminat ile devlete meydan okuması.

2. Kılıçdaroğlu'nun Meclis'te HDP eş başkanları ile yaptığı görüşmede onlara neler vaat ettiği.

Çünkü bu görüşmeden sonra HDP cenahından açıktan seslendirilen talepler var: Öcalan'a özgürlük, PKK'lıların serbest bırakılması, sınır ötesi harekâtların durdurulması.

Dünden iki örnek vereyim. HDP'nin Eş Başkanı Pervin Buldan, Kocaeli'nde düzenlenen mitingde terör soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan HDP'lilerin 14 Mayıs seçimleri sonrasında cezaevinden çıkacağını söyledi. Buldan, "Selahattin'de, Figen'de, Gülten'de, Sebahat'da, Ayla'da bütün arkadaşlarım o cezaevlerinden çıkacaklar."

"Afrin'i geri alacağız"

Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Adayı PKK destekçisi Azad Barış, devletin sinir uçları ile oynamakta beis görmedi.

14 Mayıs seçimlerinden güçlü çıkmaları durumunda, "Kürtler için özerklik getireceklerini", Sincar'a 'saldırıları' durduracaklarını ve "Türkiye'nin işgaline son vererek Afrin'i geri alacaklarını" söyledi.

3. HDP'nin aday çıkarmayarak Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararı alması, PKK-CHP işbirliğinin somut ifadesidir. Gizli bir anlaşma söz konusudur. Avrupa ve Amerika bu anlaşmaya kefil mi olmuştur?

Seçimden sonra Türkiye'ye Batı başkentlerinden yaptırım ve tehdit süreci mi başlayacaktır?

PKK ile işbirliğini meşrulaştırma iddiası 

4. Endişelerin bir kaynağı da 6'lı masadaki diğer muhalefet partilerinin PKK ile işbirliğini meşrulaştırmasıdır.

"PKK başka HDP başka" algısı, Akşener'in ve ötekilerinin yeniden gündemindedir. Meydanlarda, "Türkiye'nin partisidir" deyip HDP'nin terörün partisi olduğu gerçeğini örtmeye çalışıyorlar.

Erdoğan kin ve nefretinden gözü dönmüş, vicdanı kararmış muhalefetin, seçim sonrasında intikamdan başka bir şey düşünmeyeceği endişeleri artırmaktadır.

5. Kılıçdaroğlu ve yancıları, milli meselelerde adeta düşman saflarında durmaktadır.

Karadeniz'de gaz çıkarılması, Gabar'da en büyük petrol rezervinin bulunması, İHA'lar, SİHA'lar, KAAN'lar, tanklar, füzeler bunları zerrece heyecanlandırmamaktadır.

Milletin sevindiklerine sevinmeyenlerin iktidara gelme ihtimali elbette büyük endişe kaynağıdır. Daha şimdiden milli savunma hamlelerine son verileceğini, "savaş politikalarının terk edileceğini" (sınır ötesi harekât yapılmayacağını) söylüyorlar.

Kılıçdaroğlu daha da tehlikeli sulara girerek, savunma ve uzay sanayinin CIA ile işbirliği içinde olan ABD'li şirkete verileceğini vaat edebilmektedir.

En tehlikeli vaatlerden biri de budur. Çünkü yasa gereği, bu ABD şirketi elindeki bütün bilgi ve belgeleri CIA'ye vermek zorundadır. Yani Milli Savunma sanayi teknolojisindeki belgeler, Türkiye Cumhuriyet devleti eliyle ABD'ye verilecektir.