BIST 9.368
DOLAR 34,52
EURO 36,19
ALTIN 2.970,85
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu: Kan dökülmeden bunu yapamazsınız

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine yönelik eleştirilerine Almanya yolunda yanıt verdi.

Abone ol

Kılıçdaroğlu olay yaratan sözlerinden sonra gelen eleştirilere "Türkiye'nin kaderiyle oynarsa, bu kolay olmaz, kan dökülmeden bunu yapamazsınız, kan dökülmeden bu iş olmaz. Buyursunlar yapsınlar bakalım. Nasıl yapıyorlar? Bu kadar açık, net!" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz" sözleriyle başlayan tartışma gittikçe büyüyor.

ERDOĞAN: KIZILAY DIŞINDA BİR YERE KAN VERMEYİZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Kılıçdaroğlu'nun açıklamasına sert sözlerle yanıt vermiş, "Milletine ve Meclis'ine ihahet etmiştir. Kan dökmek diktatörlerin, zalimlerin bazen de meczupların işidir. Ana muhalefetteki şahsın bunlardan hangisi olduğunu ben milletimin takdirine bırakıyorum. Bu şahıs daha önce siyasi sapıklık emareleri göstermişti. Şimdi de siyasi sapkınlık işaretleri veriyor. Er ya da geç bu milletin önüne yeni anayasa ve başkanlık sistemi gelecek. Kan ticaretine soyunanlar boşuna heveslenmesin, Kızılay dışında bir yere kan vermeyiz" yorumunu yapmıştı.

SÖZLERİNİN ARKASINDA!

Gözlerin çevrildiği Kılıçdaroğlu Almanya yolunda gazetecilere konuştu. Eleştirilere yanıt veren CHP lideri sözlerinin arkasında durdu. Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları Milliyet gazetesinden Serpil Çevikcan imzasıyla yayınlandı.

"KENDİSİNİ ANLATTIĞI İÇİN TEŞEKKÜRLER"

(Erdoğan'ın eleştirilerine ilişkin olarak) Bir demokrasi mücadelesi veriyoruz, demokrasi mücadelesinin bedel ödenmeden başarı kazandığı hiçbir ülke yoktur, Türkiye'yi bir kişinin iki dudağı arasına asla teslim etmeyeceğiz, onların geleneğinde kan dökme vardır. Gezi olaylarından sonra 'Yüzde 50'yi evlerinde zor tutuyorum' diyordu, yani bırakırsam onların tamamını katledecekler diyordu. Bunu anlatmak istiyordum asıl. Diktatörlük tanımı yapmış aynı tanıma aynen katılıyorum. Ve Erdoğan'a teşekkür ediyorum. Kendisini anlattığı için.

"ERDOĞAN'IN SAVCILARI BİZİ KORKUTMAZ"

(Kendisi hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin olarak) Erdoğan'ın savcıları bizi korkutmaz ve yıldıramaz. Teröre yardım yataklık yaptılar diye dilekçe verdik cesaret edip soruşturma açamadılar, bunlar cumhuriyetin savcısı değil, Recep Tayyip Erdoğan'ın savcısı bunlar bizi korkutmazlar. Savcıların görevi birilerine uşaklık yapmak değildir. Biraz daha ağır konuşayım, savcıların görevi benim gibi demokrasi ve cumhuriyeti savunmaktır.

"BUYURSUNLAR YAPSINLAR BAKALIM"

('Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz' sözleriyle başlayan tartışmaya ilişkin olarak) Gayet açık ifadem. Türkiye'de demokrasi mücadelesi kolay verilmemiştir. Acı, gözyaşı, idamlar vardır. Eğer Türkiye Cumhuriyeti'nin demokraside kat ettiği mesafeyi, bir kişinin iki dudağı arasına hapsetmeye kalkarsanız, bir kişi milletvekili listelerini yaparsa, yargıya talimat verirse, Türkiye'nin kaderiyle oynarsa, bu kolay olmaz, kan dökülmeden bunu yapamazsınız, kan dökülmeden bu iş olmaz. Söylediğim bu. Bu istismar ediliyorsa, yani 'Biz bunu yapabiliriz' mi demek istiyorlar. Buyursunlar yapsınlar bakalım. Nasıl yapıyorlar? Bu kadar açık, net!

"BU BEDEL BUGÜN BÖYLE YARIN BAŞKA BİÇİMDE ÇIKAR"

Şimdi siz bütün kazanımları bir tarafa atacaksınız, her şeyi bir kişi belirleyecek. 'Efendim ben oy aldım her şeyi yaparım.' İstediğiniz kadar oy alın her şeyi yapamazsınız. Bunu yapmanız için, buna karşı çıkanların tamamını ezmeniz ve yok etmeniz gerekir. Demokrasi çoğunluğun baskı kurduğu rejimin adı değildir, azınlıkların hakkını koruyanların rejimdir. Aydınlar bildiri imzaladı diye hapse girdiler. Bedel ödeniyor burada. Bu bedel bugün böyle yarın başka bir biçimde çıkar. (Bedel anlamında mı kullandınız sorusu üzerine) Elbette. Bedel ödettirilirse bu insanlara yaptırabilirsiniz.

"NASIL YORUMLANDIĞI ÖNEMLİ DEĞİL"

İktidar tarafından nasıl yorumladığı umrumda değil çünkü onlar bildiklerini okuyorlar. Türkiye'de bir dikta yönetimi var, yüzde 49,5 oy alan hükümetin başbakanı istifa ettiriliyorsa bunun neresi demokrasi. Davutoğlu'nun hakkını biz savunuyoruz, çok sevdiğimiz için mi? Hayır, demokrasi adına savunuyoruz. Ona oy veren 23 milyon kişinin hakkını savunmak için savunuyoruz. O, makamını bırakarak bedel ödedi. İnsanlık tarihi, demokrasi için bedel ödeyen insanların tarihidir. Başbakanlar, Deniz Gezmişler asılarak bedel ödedi. Bunların hepsi bedeldir."