Kılıçdaroğlu ile Hannibal...

CNN Türk'te konuşan Kemal Derviş'i dinlediniz mi? Dinlemediyseniz üzülürüm vallahi. Tek kelimeyle, "O neydi öyle yahu?" dedirtecek cinsten bir konuşmaydı.

Ne dedi dersiniz?

"Üçüncü havaalanı şart" dedi. "Ekonomi iyi gidiyor" dedi.  "Yakın zamanda bir kriz görünmüyor ve olmayacak" dedi. CHP'nin projesi için "gerçekçi bulmuyorum" dedi. "Ali Babacan dünyada saygınlık gören biri ve işini iyi biliyor" dedi. Bunların hepsini dün dedi? Hem de Ahmet Hakan'a dedi.

Mealen,"Kemal Kılıçdaroğlu sallar, AK Parti yapar!" dedi. Ele dümdük dedi. Heee yüzüne...

Sanırım hatırlıyorsunuzdur.

Kılıçdaroğlu seçimlerden bir süre önce bunları söyleyen adama milletvekilliği ve ekonomiden sorumlu bakanlık verme garantisiyle gitmişti.

Ve bu adam, "Ben aday olmayı düşünmüyorum. İktidar olursanız davet edersiniz. Dışarıdan gelip bakanlık yaparım" demişti.

Bir başka deyişle, "Hacı senin iktidar falan olacağın yok. Olmayacağın iktidarın ekonomiden sorumlu bakanı olmam. Ha şeytan doldurur da iktidar olursan o zaman davet edersen gelirim. şimdi senin yüzünden karizmayı çizdirmeyeyim" demişti anlayacağınız.

Şimdi CNN Türk'te söylediği sözleri şöyle bir süzgeçten geçirip söyleyin. AK Parti'nin ekonomik politikası bundan daha iyi nasıl desteklenebilirdi? Kemal Kılıçdaroğlu'nun yüzüne karşı dursa ve küfretse, bu kadar ağır kaçmazdı herhalde...

Kemal Kılıçdaroğlu'na ve CHP'lilere bakın ama gülmeyin!

Adam sol görüşten gelme biri ama farkı CHP tabanından yetişmemesi. Yurtdışında iş yapmanın ahlakını almış ve doğru olan neyse onu söylüyor. Gerçekle hayal arasındaki uçurumu görüyor. CHP tabanından yetişmiş olsaydı şu anda, "Anam, anam, anam, Türkiye battı, bitti" derdi.

Kemal Kılıçdaroğlu "Ülke batıyor" diyor, Kemal Derviş "Hiç kriz falan yok, olmayacak. Ülkenin bu hali sana niye batıyor?" diye tekzip gönderiyor.

Kemal Kılıçdaroğlu "Ben hesap uzmanıyım. ekonomi iyi yönetilmiyor" diyor. Kemal Derviş, "Ali Babacan işini harika yapıyor" diyor.

Kemal Derviş son cümlesinde, "Hızlı büyümeyide katiyyen görmüyorum!" demiş.

Sanmayın ki iktidarı karalamış burada!

"Kılıçdaroğlu muhalefet edip mahkemelere götürmese havaalanının yapımına bir yıl önce başlanacaktı. Engellemese daha hızlı büyürdünüz" demiş!

Ben öyle anladım yani!

Demek ki Kemal Kılıçdaroğlu hasbelkader başbakan falan olsa, her proje açıkladığında Kemal derviş karşısına çıkıp, "Uçma, uçma ülkeyi felakete mi götüreceksin" diye durduracak!

Zaten Kemal Kılıçdaroğlu da ülkeyi uçuruma görüreceğini açık açık belli ediyor. Yağan bir bardak yağmurda yüzme olimpiyatları yapan İzmirlilere hakaret edercesine, "Türkiye'yi de İzmir gibi yöneteceğim" diyor!

Kılıçdraroğlu'nu gördüğüm her an, "Osmanlı'nın neyi vardı da bize ne bıraktı?" demesi aklıma geliyor ve içim içimi yiyor.

Osmanlı bittiğinde, geride Mustafa Kemal'i, Mustafa Kemal CHP'yi, CHP ise bize Kemal Kılıçdaroğlu gibi birini bırakmış daha ne diyeyim ben!

Hiroşima Japonya'ya, Kılıçdaroğlu ise bize düşmüş!

Bundan büyük bahtsızlık olur mu?

ROBİN HOOD DEMİRTAŞ!

Selahattin Demirtaş meydan konuşmasında, "HDP bir Robin Hood hareketidir. Zenginden alıp, fakire veren bir harekettir" demiş.

6-8 Ekim olaylarında Kobani'den gelen mültecilere yardım için koşan 51 gönlü zengin kişinin katline ferman verdirip, onların ellerindeki kurban etlerini alarak fakirlere dağıttıran kişi olduğu için kendisine bu lakabı uygun buldu herhalde...

Savunduğu "fakirler" ikide bir sokaklara çıkıp devletin malını tahrip ediyor, yakıp yıkıyor. Ellerindeki belediyelerin kaynakları eli silahlı "fakirler"e akıtılıyor. Güneydoğu'da halkın yüzde 74'ü kaçak elektrik kullanıyor. Hepsinde kendisinin ve partisinin parmağı varken bu ünvanı kendisine yakıştırmayacak da ne yapacak?

Devletin ağzına keleşin namlusunu sokup, "Bunları şunları vereceksin ulan şu fakirlere" diyerek tehdit etmekle, sokak sokak gezip, "Ya oyları bize yağdırın, ya da size kurşun yağdırmamızı göze alın" demek zenginden alıp fakire vermek oluyor demek ki...

Demirtaş kendine iyi hoş bir ünvan bulmuş ama yaptıklarıyla ünvanı örtüşmüyor. Bunları yapan birine dense dense ancak Hannibal denir!

Hannibal dışarıda masum görünür...

Evine davet ettiği misafirlerine büyük bir nezaketle hitap eder ve ziyafet çektirir. Yemeğe katılan ilaç sayesinde uyuşan misafiri masada taşlaşırken Hannibal kafatasını açıp beynini eline verir!

Robin Hood olsa, Kobani olayları sırasında kendisine yardıma koşan Kuzey Irak'taki peşmergeyi iki gün önce ihanet kurşunlarıyla vuran PKK'nın arkasında durmazdı.

Robin Hood olsa, Kobani'ye başından sonuna kadar insani destek veren Türkiye'ye şunca ihaneti yapmazdı.

O'nu "Yaşşa Robin Hood" diye alkışlayıp pışpışlayanlar da yakında aynı ihanetten nasibini alacak ama, farkında değiller...

Yakında anlarlar...

NOT: Bugün 27 Mayıs. Halkın oylarıyla iktidara gelen onur ve şeref sahibi bir Başbakan'ın, onurunu ve şerefini kaybetmişler tarafından asıldığı gün... Menderes'i rahmetle, O'nu asanları lanetle anıyorum.