BIST 9.949
DOLAR 35,23
EURO 36,71
ALTIN 2.980,57
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu: Hayatımda gördüğüm en saçma tartışma

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığında Gül ve Erdoğan arasında seçim yapılacağı tartışmaları için "Hayatımda duyduğum en saçma tartışmalardan birisi" dedi.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Gül ve Erdoğan arasında seçim yapılacağı tartışmalarına yönelik "Hayatımda duyduğum en saçma tartışmalardan birisi" dedi ve Abdullah Gül'ün bağımsız karar alma gücünün olmadığına inandığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, 17 Aralık' soruşturmasında takipsizlik verilmesi kararıyla ilgili, "Toplumun beklediği gibi sonuçlanmayacak. Takipsizlik kararı vermelerini olağan üstü görmüyorum." dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, uluslararası medya kuruluşlarının temsilcileriyle, Türkiye siyasetine ilişkin güncel meseleleri değerlendirmek üzere bir toplantı düzenlendi. İstanbul’daki toplantıda Kılıçdaroğlu yabancı basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

1 MAYIS OLAYLARI

Kemal Kılıçdaroğlu ilk olarak dün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü kutlamaları için Taksim’e gitmek isteyenlere polisin müdahalesiyle ilgili soruya "İstanbul sizin de bildiğiniz gibi dünyanın en güzel kentlerinden birisi. Ama dün bir cennetin bir cehenneme nasıl dönüştürüldüğünü gördük. Bu güzel ülkede barışın egemen olması gerekirken, dayatmacı bir iktidarın, toplum üzerinde ki baskısını gördük, tanık olduk. Şiddetin, baskının, devlet terörünün toplumu hangi noktalara getirdiğine tanık olduk. Sizlerde olanların canlı tanığısınız" yanıtını verdi.

"GÜL’ÜN BAĞIMSIZ KARAR ALMA GÜCÜNÜN OLDUĞUNA İNANMIYORUM"

Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili değerlendirme yaparak CHP’nin de bir aday çıkaracağını belirtti. Kılıçdaroğlu, "Gül’ün bağımsız karar alma gücünü olduğuna inanmıyorum. Geldiği kültür ve kendisini bir anlamda Erdoğan’a karşı minnet hissiyle dolu olduğunu hissetmesi onun bağımsız bir söylem geliştirmesini engelliyor. Görünen tablo Erdoğan ne derse uyacaktır. Zaten şimdi de ’yasaları imzala’ dediği zamanda, imzalıyor. Dikkat ederseniz AKP’nin gönderdiği, parlamentodan çıkan yasalar, Anayasaya aykırı olduğu bilinmesine rağmen Gül tarafından rahatlıkla onaylanıyor" dedi. Kılıçdaroğlu, Gül ve Erdoğan arasında seçim yapılacağı tartışmaları için "Hayatımda duyduğum en saçma tartışmalardan birisi" dedi.

GEZİ OLAYLARININ YILDÖNÜMÜ

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Gezi Olaylarının yıl dönümüzden bir çalışma yapacak mısınız?" sorusuna gençleri işaret ederek, "Gezi olaylarının yıldönümünde, eğer onlar özel bir kutlama yapacaksa tabi buna saygı göstereceğiz. Biz kendi tüzüğümüzde yaptığımız bir değişiklikle yüzde 10 gençlik kotası getirdik, gençlerin siyasette daha fazla yer almaları için. O çerçevede, Gezi Olaylarına kendi açımızdan baktığımızda onları siyasete çekmeye çalışacağız" diye konuştu.

"İKTİDARIN ZATEN KENDİ PARALEL YAPILANMASI VAR"

Kılıçdaroğlu, dün İstanbul’da yaşanan 1 Mayıs kutlamaları ile ilgili değerlendirmede bulundu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Adı üstünde bayram, ben bayramı istediğim yerde kutlarım. Devletin resmi töreni değil ki bu, işçinin bayramı. Taksim’in ayrı bir önemi var. Geçmişte 34 işçi hayatını kaybetti orada. Manevi bir yönü var Taksim’in. İşçiler o yüzden orada 1 Mayıs kutlamalarını yapmak istiyor. Ama iktidar önce işçileri böldü, daha sonra sendikaları böldü. Nasıl kendi yandaş medyasını oluşturduysa, yandan sendikalarını da oluşturdu, yandaş sivil toplum kuruluşlarını oluşturdu. Aslında ’paralel devlet’ diyorlar ya, iktidarın zaten kendi paralel yapılanması var. Sendikası, gazetesi, bürokratı, generali hepsi var" dedi.

"DÜN İSTANBUL’DA SIKI YÖNETİM VARDI"

1 Mayıs’ta olan olaylar nedeniyle üzgün olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Bir bayram havası içerisinde kutlanabilirdi ama maalesef bunlar olmadı. Biber gazı ile insanlar cezalandırıldı, copla cezalandırıldı, TOMA ile cezalandırıldı. Sonuçta farklı bir tablo çıktı. Dün İstanbul’da sıkı yönetim vardı. Sözde demokrasi var. Anayasa bu süreçte askıya alındı. Çünkü Anayasamız, askerlerin çıkardığı anayasada bile toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkı var yurttaşın, ’izin almaksızın’ diyor. Anayasa askıya alanı, hukuk askıya alındı ve baskı uygulandı. Turistler bile taksimde oteller gelemediler. Çelik duvarlar örüldü. Hangi çağda yaşıyoruz biz, 19 mu 21’inci yüzyılda mı? Ortaçağ’da mı yaşıyoruz biz? Temel sorunumuz bu zaten" ifadelerini kullandı.

ALBAY'IN ÖLÜMÜ

"Bir kişi cezaevine girdikten sonra onun yaşam sorumluluğu devlete ait. Hastalandığı halde ölüme terk ediliyorsa bunu kabul etmek mümkün değildir. Bu konuda tepkimiz de olacak. Gerekenler de yapılacak siyaseten. Sadece o değil pek çok kişi hapiste yaşamını yitirdi. Hapishanelerde çok sayıda ağır hasta var. bütün hükümlüleri gezdik. Hükümete sunduk, önlemini alın dedik. hükümet insan haklarına saygı gösteren bir hükümet değil. biz de bütün dünya da kaygı duyuyor."