CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kuvvetler ayrılığından şikayet eden Başbakan Erdoğan'a sert tepki gösterdi.
Abone olİNTERNETHABER.COM- Erdoğan'ın kuvvetler ayrılığına ilişkin sözlerini Demokrasinin özüne yönelik bir saldırı olarak niteleyen Kılıçdaroğlu, yurttaşları demokrasiye sahip çıkmaları için göreve çağırdı.
Partisinin MYK toplantısının ardından genel merkezde kameralar karşısına geçen Kılıçdaroğlu, diktatörlükle suçladığı Başbakan Erdoğan'ı hedef aldı. Her rejimde iktidarların olduğunu, ancak sadece demokrasilerde iktidarın yanında muhalefetin bulunduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
BÜROKRATİK OLİGARŞİ Konya Ekonomi Ödülleri töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, “bürokratik oligarşiden” şikâyetçi olmuştu. Erdoğan şunları söylemişti: "Ama kuvvetler ayrılığı denilen olay varya o geliyor sizin önünüze bir engel olarak dikiliyor. Diyor ki ‘senin de bir oynama sahan var’ diyor. Şimdi Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’nın tek sığındığı şey bu zaten. ‘yapın’ diyor, ‘Yaptınız da biz mi engel olduk’ diyor. Zaten yasama noktasında engel olabileceğin kadar engel oluyorsun, bağırıyorlar, çağırıyorlar, işte 3 saatte bitecekse, 6 saatte bitiyor ama er veya geç bitiyor. Oradaki zaman kaybının hesabını vermek diye bir durumu yok, çünkü onların sırtında küfe yok. Küfe bizim sırtımızda, onların sorumluluğu, aşkı yok. Biz bu millete aşığız böyle bir farkımız var.” |
BUNU SÖYLEYEN O ÜLKEDE BAŞBAKANLIK YAPAMAZ
"AKP'ye bakıyoruz ülkede demokrasi ve özgürlüğü ben getireceğim dedi. Bırakın başakan olmayı milletvekili olamıyordu. Onun önüdeki engelleri kaldıran CHP'dir. Şimdi geldiğimiz noktaya bakın. Kuvvetler ayrılığı ilkesinden şikayet ediyor.
Bunu söyleyen başbakan o ülkede başbakanlık yapamaz. O başbakan halkın önüne çıkıp demokrasiden bahsedemez. Kendi saltanatını kurmak isteyen bir başbakandır. Bütün çağdaş dünya kaygıyla izliyor.
ORTAÇAĞ DESEM HAFİF KALIR
Nasıl güçler ayrığılığından şikayet edebilirsiniz. Ağzından çıkan her cümle kanun oluyor. Böyle demokrasi olur mu? Bir insanın demokrasiden bu kadar habersiz olduğuna ilk kez tanık oluyorum
Başbakan demokrasinden, güçler ayrılığından şikayet ediyor o yetmiyor bir de ana muhalefet partisinden şikayet ediyor. Ortaçağ desem hafif kalır. İlk çağ desem o çağda demokrasi mücadelesi veren insanlara haksızlık olur. Başbakan'ın yaptığı bu açıklama sıradan bir açıklama değil, demokrasinin özüne yönelik bir saldırıdır.
GELİŞMİŞ ÜLKELERDE SİVİL TOPLUM, ÜNİVERSİTELER AYAĞA KALKAR
Bir Başbakan böyle bir konuşma yapamaz. yaptığı zaman ne olur? Barolar, üniversiteler ayağa kalkar, sivil toplum kuruluşları, medya ayağa kalkar. En önemlisi aydınlar ayağa kalkar. Vatandaş korkudan konuşamıyor. Utanç verici tabloyla karşı karşıyayız. Geldiğimiz noktaya bakın arkadaşlar, demokrasi mücadelesini yapmak yine tek başına CHP'ye nasip oldu. Kararlıyız, bunu yapacağız. Ne Recep Tayyip Erdoğan'ın ne de onun yandaşlarının gücü yetmez buna. Son damlaya kadar mücadele edeceğiz. Demokrasiyi askıya almak 21. yüzyılın Türkiye'sinde kimsenin haddi değil, hakkı da değil. Vatandaş korkudan konuşamıyor. Getirdikleri nokta bu. Utanç verici bir tablo ile karşı karşıyayız.
Eğer bir ülkede bu noktaya gelmişsek her yurttaşın, her aydının kaygısını dile getirmesi lazım. Bunun sağı, solu, etnik kimliği, inancı yoktur. Adalet herkese lazımdır. Eğer hakimin oturduğu koltuğun arkasında 'Adalet mülkün temelidir' diye yazıyorsa yani demokrasinin, yani devletin temelidir diye yazıyorsa onun hakkını vermek her yurttaşın görevidir. Bütün yurttaşlarımı göreve çağırıyorum, demokrasiye sahip çıkınız, adalete sahip çıkınız, özgürlüklere sahip çıkınız''
Kılıçdaroğlu, ''Bir eylem planınız olacak mı bu konuda yoksa toplumun tepkisini mi bekleyeceksiniz'' sorusuna ''Bekleyeceğiz'' yanıtını verdi.