BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu grubu kahkahaya boğdu!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

Abone ol

İNTERNETHABER / CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısına İbrahim Tatlıses'a acil şifalar dileyerek başladı. Ardından rotayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a çevirdi. Türkiye'deki işsizlik oranlarını ortaya döken Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ı bir Temel fıkrasıyla vurdu!

8 Mart Kadınlar Günü'nde Mardin'e giden Kılıçdaroğlu, halkın sorunlarını dinlediğini belirterek, karşısına gelen her vatandaşın kendisinden iş istediğini açıkladı. Ardından da Başbakan Erdoğan'ın Mardin'e yaptırdığı 78 fabrikaya getirdi konuyu.

Mardin halkının bile yapılan fabrikalardan haberdar olmadığını belirten CHP Lideri, 'Başbakan Mardin'e fabrika yaptırmamış, okul çatısı aktarmış, badana yaptırmış, tesis açtık demiş. Yani halkı böyle kandırmış' dedi.

Türkiye'nin yaşadığı bu durumu da bir Temel fıkrasıyla özetledi ve grubu kahkahaya boğdu.

İşte o fıkra;

"Temel cam silerken elini kesmiş aile hekimine gideyim demiş. İki kapı çıkmış karşısına... Hastalıklar ve yaralanmalar diye. Eli kesildiği için yaralanmalıya girmiş. İki kapı daha çıkmış önüne... Kanamalı ve kanamasız diye. 'Kanamalıya gireyim' demiş. Sonra önüne iki kapı daha çıkmış, hayati önemi olan ve olmayan diye. Hayati önemi olmayana girmiş ve kendini sokakta bulmuş. Akşam eve gelmiş Fadime sormuş, 'İyi baktılar mı parmağına Temel' diye. Vallahi iyi bakmadılar ama 'organizasyon müthişti' demiş"

AK Parti'nin halkın gözünü boyadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;

"İşte halkı böyle kandırıyorlar. Mardin'deki diyor ki, 'Nerede acaba bu 78 tesis'... Ama Diyarbakır'daki diyor ki, 'Vay be Başbakan 78 tesis açmış!'... Bu fıkramı unutmasınlar. Başbakan tesis açarken, bu fıkram aklına gelsin"

SEÇİM VAATLERİNİ SIRALADI

CHP Lideri seçim vaatlerini de sıraladı grup toplantısında. Askerlik süresi ile ilgili Başbakan'a, oğlu Bilal Erdoğan'la yüklendi! İşte grup toplantısından satır başları;

"Emeklilere mesajımız var, çiftçilere mesajımız var. Halkın iktidarında mazot 1 lira olacak. Yoksullar, kadınlar unutmasınlar aile sigortası onlşarı topluma entegre edecek ve kimseye muhtaç etmeyecek. Taşeron işçiler de unutmasınlar, taşeronluğu tarihe gömeceğiz.

OĞLUN 21 GÜN ASKERLİK YAPARKEN İYİ MİYDİ?

Askerlik sırasını bekleyenler... Bu konuda da mesajımızı verdik... Dedik ki askerliği 9 aya indireceğiz, aşamalı olarak da 6 aya inecek. Başbakan esmiş köpürmüş! Şimdi diyorlar Başbakanla tartışmaya girme, bağırır çağırır şekeri yükselir! Yükseltmek istemiyorum ama rahat durmuyor. Sen çocuğuna 21 gün askerlik yaptırırken hoştu da, milletin çocuklarına yaptırınca ağırına mı gidiyor!

Artık bize itiraz ediyorlar, ne söylediysek itiraz ediyorlar. Bu ülkeyi adam gibi yöneticeğiz. İki yıl içinde yurt sorunu bitecek. Üniversite öğrencilerinin yurt sorunu bitecek. Öğrencilerin anne ve babaların gözü arkada kalmayacak. Devletin yurdunda kalacaklar. Ve yine üniversiteli gençlere söylüyorum, YÖK'ü de kaldıracağız, harçları da kaldıracağız.

Efendim atanamayan öğretmenler sorunu var, onlar da unutmasınlar. Engelli kardeşlerim de unutmasınlar, onlar için de engelsiz bir hayat sunacağız. Çalışacaklar, ve kazanacaklar. Eve hapis olmayacaklar.

DARBECİLERDEN HESAP SORACAĞIZ

116 tane faili meçhul oldu AK Parti iktidarında... Hangisini buldu Recep Bey! Darbecilerden hesap soracağız dediler ama sormadılar! Halkın iktidarında biz darbecilerden hesap soracağız! Size söz...

Dün sivil toplum projemizi açıkladık. Önemli, özgürlükleri savunan bir proje. Yoksulluğu tarihe gömüyoruz, birileri bu projeden son derece rahatsız. Kadınların, ailenin derdini bilmezmişiz biz. Ben Diyarbakır'da çocuğuna kahvaltı veremedi diye intihar eden kadının dramını da bilirim ben. Sen ve yandaşların 4 tekerlekli jiplere biniyorsunuz. Sen kim ailenin derdini bilmek kim!

3 Y İLE MÜCADELE EDEMEDİLER

9 Mart 2011 tarihli AP raporu açıklandı. Önce güçler ayrılığı dengesine vurgu yapılıyor. Dengede ciddi bozulma var. Anayasa gerçekliği gerçekleşirse yargıyı yürütmenin emrine verirsiniz dedik ve oldu.

İNDİRECEĞİM O KOLTUKTAN SENİ!

Basın özgürlüğü ve yasaklar üzerinde duruyorlar. Yasakları kaldıracağız diyen bir iktidarın yasakları getirdiğini zaten biliyorsunuz. Ne yoksullukla, ne yasaklarla mücadele ettiler. Bunların amacı neydi halkı kandırmak. Türkiye'yi kocaman bir hapishaneye döndürdüler. Kimse telefonla konuşamıyor.

Bugünkü gazetelerde var arkadaşlar. Amasya'ya AKP milletvekili aday adayları gidiyorlar. Gazeteciler aday adaylarına soru soruyorlar. Onlar da diyor ki, 'Kesinlikle bizi karalayan haber yapma bak gazeten kapanır' diyor. Tam ileri demokrasi! Bu anlayışla seni o koltukta bırakmayacağım. İndireceğim o koltuktan seni!

Memnun olduğum bir şey var. Daha düne kadar bunlar AKP'yi yere göğe sığdırmazlardı. AKP öneri getirir, CHP hep eleştirirdi. Şimdi tablo 180 derece döndü. Onlar da anladılar ki, bu AKP toplumu geriye götüren, yoksulluğu artıran bir AKP'dir! Artık bunu gördüler.

"AK PARTİ MEDYAYA BASKIYI ARTIRDI"
"SEVSİNLER İLERİ DEMOKRASİLERİNİ"
"DOKTORLARA SESLENDİ"
"ÖĞRETMEN ATAMALARINA DEĞİNDİ"
"12 HAZİRAN SEÇİMLERİ İÇİN MEYDAN OKUDU"
DETAYLI BİLGİLER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]


AK PARTİ MEDYAYA BASKIYI ARTIRDI

Geçen hafta yerel medyayla da beraber olduk. Gazeteci, haber yapar. Doğru haber yapmaya çalışır. Araştırır, soruşturur, taraflarla görüşür. Gazetecinin elindeki unsurlar da bellidir, kalemi, defteri vardır. Teybi vardı, kamerası vardır, mikrofonu vardır. Darbe yapacaksa ancak bunlarla yapabilir. Halkı aydınlatacaksa, bunlarla soruşturacaktır. Gazeteci isterki ben halk adına olayın doğru bilgilendirmesine çalışayım. Sadece bizim için mi, hayır... Habere göre dünyanın bilgisi için bunu yapacaktır. Nerde bir savaş, deprem, cinayet, yürüyüş, baskı olur haberci oradadır. Bazen hayatını kaybeder, bazen şiddet uygulanır. Bizim bildiğimiz gazeteci haberci budur. Ama AKP habercilerle ilgili üç açılım yaptı.

1- Yıpranma payınızı elinizden alıyorum dedi.
2- Baskıyı artırdılar. Manşetlere müdahale ettiler, yazı yazdırmadılar. RTÜK aracılığıyla yandaş medyayı korudular.
3- Yandaş medya yarattılar, Recep Bey ne derse onu yerlere göklere sığdırmayan bir medya yarattılar. Sabah akşam oturup CHP'yi çekiştirdiler.

Gazeteciler haber peşinde koşar ama eğer gazeteci haber oluyorsa bir sorun var demektir. Eğer 68 gazeteci bir ülkede hapisse orada bir sorun var demektir. O sorunları artık hepimiz görüyoruz. Herkesin bildiği sorunlar bunlar. Biz istiyoruz ki, özgür medya da rahat bir nefes alsın. Kimin iktidarında alacak, halkın iktidarında. AKP iktidarında medyanın rahat bir nefes alma şansı yoktur! AKP iktidarı baskını bir iktidardır.

SEVSİNLER İLERİ DEMOKRASİLERİNİ

Basılmamış kitap sorgulanıyor bizim ülkede! Böyle demokrasi mi olur, böyle anlayış mı olur? Daha da önemlisi Başbakan çıkıp gazetecilerin hangi gerekçeyle tutuklandıklarını açıklıyor. Ben diyordum, 'Bizim başımızda bir başsavcı var'... İnanmıyordunuz ama kendisi çıktı açıkladı. Aslında güzel bir görev yapıyor. Polise talimat veriyor tutuklatıyor, evini basın diyor, basıyorlar. Buna ne diyordu AKP, ileri demokrasi. Sevsinler onların ileri demokrasisini.

DOKTORLARA SESLENDİ

Her yıl 14 Mart'ta tıp bayramı kutlanır ama bizde bayram değil. Doktorlar dertlerini anlatmak için çıktılar ama kime anlatacaklar dertlerini. Hastanede görev yapan hekim hastaya daha fazla zaman ayırmak istiyorum, bana adını soyadını söylüyor süre bitiyor. Olmaz ki böyle diyor. 24 saat nöbet tutan hekim diyor ki ertesi gün izin alayım bari, hastaya daha iyi bakmam lazım diyor. Ama siz kulaklarınızı tıkıyorsunuz. Hekim olmak kolay mı? Sağlıkçının derdine kulak asmak lazım. Ne istiyor bu arkadaşlar? Çalışana da, hastaya da, doktur, ebesi, hemşiresi, sağlık alanında kim çalışırsa çalışsın hepsinin bilmesi gereken bir şey var. Sırtınızı AKP'ye dönüp CHP'yi görmeniz. Biz sorunları akılcı çözeceğiz. Sivil toplum örgütleriyle bir araya gelerek çözeceğiz.

ÖĞRETMEN ATAMALARI

Atanamayan öğretmenler ilgili bir pankart karşımıza çıkıyor gittiğim her yerde. Öğretmenler evimizin bir parçası aslında. Çocuklarımıza hayatı dünyayı sorgulamayı öğretirler. Şimdi o öğretmenlerin sorunları var... Atanmıyorlar... Öğrenci var, öğretmen var, okul var, okuyamayan çocuklarımıza var, çift eğitim yapan okullarımıza var. Peki eksik olan ne? Eksik olan siyasi irade. O siyasi irade AKP'de yok. O siyasi irade CHP'de var. AKP sadece bununla da kalmadı. Öğretmenler için de açılım yaptı. Şimdi vekil öğretmen, asker öğretmen var... Öğretmen var da öğretmen var. Bu anlayışı MEB'e sokan bir siyasi iktidarın MEB politikası olabilir mi?

İŞSİZLİK SORUNU

8 Mart dünya kadınlar günün de Mardin'e gittik. Tam bir açıkhava müzesi. Onlara güzel mesajlar verdik ve beraber sorunları çözeceğimizi anlattık. Mardin esnafına 'merhaba' dedik. Dertlerini dinledik. Sokakta istisnasız karşılaştığımız her genç benden iş istedi. Kapalı spor salonunda toplantı yaparken küçük bir kız çocuğu ağlayarak yanıma geldi ve babasına iş istedi. Bu tablo bir insanlık dramıdır. Siz milyonlarca kişiyi işsiz bıraktınız. Onlara dedim ki, 'Sayın Başbakan burada 78 tesisi kullanıma açtı, orada çalışmıyor musunuz?' dedim. Hangi tesis dediler, hangi fabrika dediler. Okulun çatısı aktarılmış, bacası tüttürülmüş, badanası yapılmış, tesis açtık demişler.

SANDIKTA GÖRÜŞECEĞİZ

Bizim kurumsal kimliğimiz belli, biz gecekondu bir parti değiliz, kökenimiz var geçmişimiz var. Biz bu ülkeyi adam gibi yönetmek ve adam gibi bu ülkeyi çağdaş uygarlığa götürmek istiyoruz. Hedefimiz bu. Yeniliğe açığız. Biz eleştirildiğimiz zaman kızmayacağız. Hiç bir gazeteyi kapattırmayacağız. Hiç bir gazeteci için şunu işten atın demeyeceğiz! Sandıkta görüşeceğiz.