BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,74
ALTIN 2.967,33
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu: 'Evet' oyu çıktıktan sonra ilk yapacakları iş...

Referandum çalışmaları kapsamında Ordu'da iş dünyası ile bir araya gelen Kılıçdaroğlu 16 Nisan referandumundan 'evet' çıktığı takdirde 3 milyon Suriyeliye vatandaşlık verileceğini iddia etti.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği referandumuna ilişkin "'Hayır'ın bu memleket için hayırlı tarafı vardır. 'Evet'in de vebali var. Emin olun. 'Evet' oyu çıktıktan sonra ilk yapacakları iş, 3 milyon Suriyeliye vatandaşlık vermek. 'Hayır' çıkarsa veremeyecekler" dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan’da yapılacak olan referandum çalışmaları kapsamında Ordu’ya geldi. Ordu Havalimanı’nda partliler tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu daha sonra merkezde bulunan bir otelde konferans salonunda iş dünyasıyla buluştu.

Halk oylamasından 'Evet' oyu çıkması halinde 3 milyon Suriyeliye vatandaşlık verileceğini savunan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "'Hayır'ın bu memleket için hayırlı tarafı vardır. 'Evet'in de vebali var. Demokrasiyi askıya alacağız. İstediği zaman Meclis feshedilecek. 'Efendim, fesih değil; yeniden seçim'. Yeniden seçime gitmek için önce feshedeceksiniz değil mi? Yetkiniz bitti, diyeceksiniz. Hiçbir gerekçe yok. Bunlar doğru değil. Emin olun. 'Evet' oyu çıktıktan sonra ilk yapacakları iş, 3 milyon Suriyeliye vatandaşlık vermek. Söylediler bunu. 'Hayır' çıkarsa veremeyecekler" diye konuştu.

"CUMHURİYETİMİZ SOKAKTA KURULMADI"

1924 Anayasası’nda Mustafa Kemal Atatürk’e meclisin feshi yetkisi verilmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “1924 Anayasası görüşülürken Mustafa Kemal Atatürk'e meclisin feshi yetkisi verilmemiştir. Şimdi veriyoruz bir kişiye. Niye veriyoruz? Hani milli irade vardı? Hani milli irade nerede tecelli ediyor? TBMM'de. Şu soruyu sorabilirsiniz bana 'Ya arkadaş sen güzel konuşuyorsun da 'hayır' çıkarsa ne olur 'evet' çıkarsa ne olur?. Evet, çıkarsa Türkiye sonu belirsiz bir maceranın içine girer. Libya, Romanya, Suriye, Irak'daki gibi. Bunların tamamı bölündü. Türkiye büyük riskle karşı karşıya kalır. Bizim Cumhuriyetimiz sokakta kurulmadı. Birisi ikram etmedi. Neden değiştiriyoruz. 141 yıllık parlamento geleneğimiz var. Diyorlar ki 'tarihe bağlıyız' Bağlı oldun. Nereden çıktı bu başkanlık sistemi. Nereden çıktı tek adam rejimi? Hangi şartlar bizi zorladı da rejimi değiştiriyoruz. Büyük Ortadoğu projesi kimdi? Türkiye bu sürecin içerisine neden sürükleniyor. Buna kim akıl etti? Kim ikna etti? Kim bu riskle karşı karşıya getirdi? Bunu iyi düşünmek lazım. Bütün yetkili bir kişiye veriyoz. Bir kişiyi kandırdığınız zaman en geç 24 saat içerisinde devleti ele geçiriyorsunuz. En geç 24 saat. Ne için, bütün paşaları, müdürleri, valileri, kaymakamları bir kararla değiştirebilirsiniz. Bugün bayrak ve vatan günüdür. Biz seçim yapmıyoruz. Akıl akıldan üstündür. Babalarımız böyle öğretti. Bana da böyle öğretti. Ona da babası öğretmiştir. Akıl akıldan üstündür' diye. Bu inancımızda da var. Bir kişi karar verecek biz ona oyacağız. Doğru değil” dedi.

OY KULLANACAK HERKESİN SORUMLULUĞU VAR

Oy vermeden önce herkesin düşünmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “ Hepimizin düşünerek medeni insanlar gibi karar vermemiz lazım. Mesele bir bayrak, mesele bir vatan meselesidir. O açıdan herkesin sorumluluğu var. Bu ülkede yaşayan ve oy kullanacak olan herkesin bir sorumluluğu var. Hiç kimse 'benim sorumluıluğum yok' diyemez. Böyle bir lüksü de yoktur. Biz demokrasiyi mi istiyoruz. Tek adam rejimini mi istiyoruz? Demokrasiyi istiyorsak gideceğiz 'hayır' oyu vereceğiz. 'Tek adam rejimi bize yeter. Tek adam düşünsün başka kimsenin düşüncesine gerek yoktur' deniyorsa gidilecek 'evet' oyu kullanılacak. Bu kadar basit, bu kadar kolay bir tercih” diye konuştu.

Kıdem tazminatı ile ilgili asgari ücretlilerin oy kullanmadan önce düşünmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Her madde üzerinde düşünmemiz lazım. 18 madde fazla değil. Oyu ona göre kullanmamız lazım. Bir kişiye yetki veriyoruz. İsterse kıdem tazminatını bir kararname ile kaldırabilir. Kıdem tazminatı kalsın diyorsa gidilecek evet oyu kullanılacak. Memurun emeklilik hakkı var. İşçininde bir ikramiyesi olsun, kıdem tazminatı olsun. Bunun bir güvencesi olsun deniyorsa gidecek hayır oyu kullanılacak. Asgari ücreti nasıl tespit ediyoruz. Devlet, işçi ve işveren sendikaları bir araya geliyorlar ve asgari ücreti tespit ediyorlar. Eski düzen devam etsin deniliyorsa hayır oyu kullanılacak. Biz yetki verdik isterse dondursun isterse kaldırsın diyorsanız evet oyu vereceksiniz. Bunun partilerle alakası yok. Bunu her asgari ücretli düşünmek zorundadır” dedi.

550 MİLLETVEKİLİ BİLE FAZLA, 450 OLMALI

450 milletvekilinin normal olduğunu ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, “550 milletvekili bana göre fazla. Normali 450'dir. Şimdi 600'e çıkatıyoruz. 550 milletvekili bize yetmiyor. 600 milletvekili olsun diyorsanız gidip evet oyu kullanacaksınız. Olur mu? 600 milletvekili 187 trilyon para ödüyeceğiz. Gerek var mı buna diyorsanız gideceksiniz hayır oyu kullanacaksınız. Bana sorarsanız neden 600? neden 187 trilyon lira? Eğer bu parayı birine vereceksem götür fındık üreticisine ver kardeşim. Milletvekillerine 187 trilyon vereceksin. Fındık üreticisi yine perişan vaziyette. Diyorsanız ki fındık üreticisi olarak 'biz perişanlığa alıştık. Açlığada alıştık. Evet oyu kullanalım' diyorsanız kaderinizi kendiniz çizmiş olacaksınız. 'Hayır 187 trilyon lira bizim cebimizden çıkmamalı bu ülkede açlık var, yokluk var. Ürün üretiyoruz. Dünya da 1 numarayız. Bu para bize verileli doyorsanız gidecek 'hayır' oyu kullanacaksınız” diye konuştu.

HANGİ SORUNU ÇÖZÜYOR?

Anayasa değişikliğin hangi sorunu çözdüğünü soran Kılıçdaroğlu, “Kendinize sorun. Bu Anayasa değişikliği ülkenin hangi sorununu çözüyor? Bana bir Allahın kulu çıkıp desin ki 'şu sorunu çözeceğiz'. Fındık üreticisinin, taşeron işçinin sorununu mu çözecek? Yok öyle birşey. Devlet memurunun sorununu mu çözecek? Yok öyle birşey. Devlet memurları güvencesiz hale gelecek. Bir kararname ile muhtarlıkların tamamını kaldırabilir. Peki neyin sorununu çözecek? 'Devlette çift başlılığı kaldıracağız'. Devlette çift başlılık yok ki. Cumhurbaşkanı var en tepede. Altında Başbakan var devleti yöneten kişidir. Hesabını gider TBMM'ne verir. TBMM'den güvenoyu ister. Bakanların yolsuzlukları olduğunda meclise gensoru verilir. Bu sistemden tamamen vazgeçiyoruz. Cumhuriyet kurulduğundan bu yana Cumhurbaşkanları tarafsız olmuştur. Dolayısıyla 'biz tarihimize bağlıyız. Örf ve adetlerimize bağlıyız' diyorsanız gidecek 'hayır' oyu kullanacaksınız. 18 yaşında milletvekilliği diyorlar. Diyorsanız ki 'olur. 18 yaşında milletvekili olsun. Ömür boyu askerden muaf olsun. Milletvekilliği emeklilık aylığı hakkına kavuşsun' diyorsanız' gidip 'evet' oyu vereceksiniz. 'Ya bu kadar olmaz. Benim çocuğum El-Bab'a gidiyor. - 40 derece PKK ile mücadele ediyor. O Ankara'da ki beylerin çocukları hem milletvekili olacak. Hem askerden muaf olacak. Hem de milletvekilliği emekli aylığı hakkı kazanacak' diyorsanız gideceksiniz 'hayır' oyu kullanacaksınız” diyerek şunları söyledi:

HANGİ DOĞRUYU SÖYLEMEDİK?

“Üzerimize saldırıyorlar. Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor. Hangi doğruyu söylemedik? 'Tek adam' dedin kendileri kabul ettiler. 'Evet tek adamız biz' dediler. Muhtarlıkları kapatacak dedim ki araya belediyeleri sıkıştırdılar. Belediyeleri kapatma yetkisi yok. Muhtarlıkları kapatma yetkisi var. Ama devletin işleyişiyle ilgili kullanabiliyor. Şu kararı alabilir. Trabzon, Giresun ve Ordu'yı birleştirdim. Tek eyalet yaptım. Başınada şu genel valiyi tayin ettim. Bu yetkisi var. Bu yetki olsun diyorsanız 'evet' oyu kullanacaksınız. 'Böyle şey olur mu? Bu yetki meclisindir. Mecliste ortak akıl vardır' diyorsanız 'hayır oyu kullanacaksınız”