BIST 9.673
DOLAR 35,18
EURO 36,60
ALTIN 2.961,90
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu Erdoğan'ı cahil ilan etti

Çok sert sözlerle eleştirdi Başbakan Erdoğan'ı. Kılıçdaroğlu, ahlaksızlıkla suçladığı Başbakan'ı dünyanın en cahil insanı ilan etti.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 12 yıl kesintili zorunlu eğitim yasasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Ben çalarım ben oynarım' dediğini iddia etti. Öğrencilere tablet bilgisayar ve süt dağıtımında yolsuzluk yapılacağını savunan Kılıçdaroğlu, Kur'an'a değil kul hakkı yemeye karşı olduklarını açıkladı. Eleştiri dozunu iyice artıran CHP lideri, sözlerini şöyle devam ettirdi:

"'Ben her şeyi bilirim' diyor. Eğer bir adam 'Ben herşeyi bilirim' derse ona söyleceğimiz söz; 'ben herşeyi bilirim eşittir dünyanın en cahil adamı."

BAYKAL KATILMADI

CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun Antalya programına Genel Başkan yardımcıları Gürsel Tekin, Gökhan Günaydın ve Atilla Emek ile Antalya milletvekilleri Gürkut Acar, Arif Bulut ve Osman Kaptan eşlik ederken, eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal memleketinde gerçekleşen törene katılmadı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya'nın falez kıyı bandı üzerinde 105 bin metrekarelik alanda park çalışması yapan CHP'li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'a, "Senin başka işin yok mu? Ne güzel apartmanlar yapılırdı buraya? Yandaşlara dağıtırdın. Sana ne, yeşil alan ne" diye seslendi.

SÜTÜN ARKASINDA RANT İDDİASI

Bedel ödemekten çekinmeden sonuna kadar mücadele edeceklerini, halka doğruları söylemeye devam edeceklerini bunun "Aydınlık Türkiye" için görevlerin olduğunu kaydeden CHP lideri Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2005 yılından bu yana okullarda sut dağıtırken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'yeni uyandığını' söyledi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Beyefendi yeni uyanmış çocukları olduğunu fark etmiş. Ama size söyleyeyim sütün nereden alacağını. Önceden pazarlığını yapmıştır. Ona göre 'Çocuklara süt dağıtacağım' diyordur. Oradan da birşeyler götürecekler, bunlar" dedi. Bu iddiasının arkasındaki en büyük kanıtın Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nda bekleyen 1 milyar TL'lik kömür yolsuzluğu dosyası olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Açan var mı? Açmazlar, açamazlar ama biz açacağız" dedi. Kendisini dinlemeye gelen partililerden küçük kısır tartışmaların dışına çıkarak kendi aralarında yaşadıkları tartışmayı bırakmasını isteyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin demokrasi ve özgürlükler gibi çok temel sorunları bulunduğunu söyledi.

'DÜNYANIN EN CAHİL ADAMI'

Dün parlamentoda oy çokluğuyla kabul edilen 12 yıl kesintili zorunlu eğitim yasasına göre 5 yaşındaki çocuğun ilköğretime başlamasının öngörüldüğünü belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "Annelere sesleniyorum, siz 5 yaşındaki çocuğu nasıl göndereceksiniz?" dedi. Okul öncesi ve ilköğretim eğitiminin ayrı olduğunu ama AK Parti'nin bu 'temel' farkı dahi bilmediğini öne süren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ne diyordu Başbakan? 'Bu ideolojik değil pedagojik' diyordu. Bu başbakanın pedagojinin 'p'sinden haberi varsa benim adam Kemal değil. Onu da bilmiyordur bu. Ya pedagojinin ne olduğunu biliyor musun? Çocuğun yapısını biliyor musun sen? Her yaştaki çocuk için ayrı öğretmen gerektiğini biliyor musun sen? Okul öncesi eğitime devam eden bir çocuğa başka bir öğretmen, zorunlu eğitime devam eden çocuğa başka bir öğretmen, lise de başka bir öğretmen, üniversitede başka bir öğretmen vardır. Senin bundan haberin var mı? Sen nasıl okudun? Biz bunları Türkiye'nin her tarafında söylüyoruz. Halkın haberi var mı, tartışıldı mı? Üniversitelerden öğretmen kuruluşlarından görüş alındı mı? Eğitimle ilgili sivil toplum kuruluşlarından görüş alındı mı? 'Ben çalarım ben oynarım' diyor. 'Ben her şeyi bilirim' diyor. Eğer bir adam 'Ben herşeyi bilirim' derse ona söyleceğimiz söz ben herşeyi bilirim eşittir dünyanın en cahil adamı. Ben herşeyi bilirim demek doğru değildir. Neden sen herşeyi doğru biliyorsun? Böyle bir insan dünyada yoktur zaten." 

SEÇMELİ DERS OLMAZ

Zorunlu temel eğitimin amacının iyi bir yurttaş yetiştirmek olduğunu kaydeden CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, zorunlu eğitim içinde seçmeli derslerin olamayacağını savundu. Zorunlu temel eğitimde bütün çocukların aynı dersleri görmelerinin öngörüldüğünü böylece doktorundan işçisine herkesin bilgisayar kullanabilir hale geleceğini kaydeden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Seçmeli ders getirirseniz o zorunlu eğitim olmaz" dedi.

ANKARA'DAKİ DUYSUN

Kesintili 12 yıl temel eğitim yasasının getiriliş nedeninin 4+4+4 şeklinde eğitimin bölünmesi olmadığını belirterek konuşmasını sürdüren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın 2030 yılına kadar 20 milyar dolarlık ihale yapayı planladığını ve kanunun 24 ve 25'inci maddelerinde, yapılacak ihalelerin Kamu İhale Yasası'nın dışına alındığını kaydetti. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasında Ak Parti iktidarının Kuran-ı Kerim'i 20 milyar dolarlık yolsuzluğa örtü yaptıklarını iddia etti ve şöyle konuştu:

"Nasıl olacak? Niye Kamu İhale Yasası'nın dışında? Neden 20 milyar doları buraya getiriyor, koyuyorsun? Yani Kamu İhale Yasası, yolsuzlukları engellemek için getirilmişti, yolsuzluk olmayacaktı, kamu ihaleleri şeffaf olacaktı. İhaleler sonucu vatandaşın cebinden çıkan paranın kuruşu kuruşuna hesabı verilecekti. Şimdi diyor ki, '20 milyar dolarlık ihaleyi Kamu İhale Yasası'nın dışına çıkaralım'. Kutsal kitabımızı 20 milyar dolarlık yolsuzluğa örtü yaptılar."

BUNU YAPANDA AHLAK YOK

Eleştirilerini, "Bunun yapan adamlarda ahlak yok" diye sürdüren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bunu yapan adamlarda ahlak olmadığı gibi insan sevgisi de yok. Şimdi bunu söyledik ya 'Vay efendim sen Kuran'a karşısın.' Nereden biliyorsun, kim sana söyledi? Bir başkasının inancınını sorgulama yetkisini sana kim verdi? Var mı müslümanlıkta böyle bir şey? Ne müslümanlığına ne Kuran'a ne de inançlara karşıyız. Bizim karşı olduğumuz şey, yüksek sesle söyleyeyim Ankara'daki duysun kul hakkı yemeye karşıyız. Fakir fukaranın hakkını yersin. Yazık günah değil mi? Çık söyle bakayım 'Kul hakkı yemedim' diye. Diyemez."

SİLİVRİ TOPLAMA KAMPI

Başbakan Erdoğan'ın eleştiriler karşısında 1940'larda Hitler'in Almanya'da kurduğu toplama kamplarının modernleri Silivri'de kurduğunu savunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Silivri'de tutuklu bulunan kişilerin tek ortak özelliğinin AK Parti'ye karşı olmaları olduğunu iddia etti. Silivri'de görev yapan yargıçların da AK Parti'den aldıkları talimata göre göre hareket ettiğini savunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Halkın oyları seçilmiş milletvekilleri hapiste olabilir mi? Böyle demokrasi olabilir mi? Millet oy verdi milletvekili oldular. Mahkumiyetleri yok ama 'Ben seni hapiste tutacağım' diyor. Bu adalet midir?" diye sordu.

KANAL İSTANBUL NE OLDU?

İktidarın bugün CHP'nin pek çok projesini 'çalarak' hayata geçirdiğini iddia eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Projeler ürettik. Halka gittik. Yeteri kadar anlatamadık. Bundan sonra daha iyi anlatmanın yollarını bulacağız. Parti okulumuzu açtık. Yeniden başladık" diye konuştu. Parti projelerinin seçim döneminde 'uygulanamaz, hayal mahsulü' olarak eleştirildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Dediler, tıpış tıpış bizim projelerimizi uyguladılar. Peki kendilerinin hayal mahsulü projelerine bir şey yaptılar mı? Hani bir Kanal İstanbul açıyorlardı? Büyük ihtimalle müteahhitleri henüz ayarlamayaldılar. Orada yandaş ayarlayacaklar ya, pazarlıkları yapacaklar, malı götürecekler arkasından da kalkıp 'Millete ne yalanları söyleriz' diye oturup düşünecekler" diye konuştu.

Kesintili 12 yıl zorunlu temel eğitim yasa görüşmeleri sırasında CHP'li milletvekillerinin konuşturulmadığını, yerlere attıldığını, CHP'li vekillere yerde tekme attıldığını savunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, her türlü baskı karşısında susmadan mücadeleye devam edeceklerini söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim güzel bir sözümüz var, zalimlere beddua edilirken 'zulmün artsın' derler. Buradan söylüyorum Recep Tayyip Erdoğan, senin zulmün artsın. Sen zulme hizmet ediyorsun. CHP bütün mazlumların arkasındadır. Eğitimde parçalanma bir toplumu parçalama projesidir. Niye parçalayorsunuz? 4 artı 4, 8 değildir arkadaşlar. 8 bölü 2'dir 4" diye konuştu.

ERDOĞAN'A: ZATI MUHTEREM

Konuşmasına, "Sayın Genel Başkanım. Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin fiilen bana göre yok edildiği bir gecenin ertesinde sizi hüzünlü bir mutlulukla, hüzünlü bir gururla, candaş ve aydınlık Antalya'da ağırlamaktan dolayı Antalya adına büyük bir sevinç ve mutluluk duyduğumu iletmek istiyorum" diye başlayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, 12 Haziran seçimleri sürecinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Antalya mitinginde kendisini, ilköğretim okullarında dağıttığı süt nedeniyle eleştirdiğini söyledi. Başkan Akaydın, "Aynı zatı muhteremin Türkiye'de 7 milyon çocuğa ücretsiz süt dağıtım vaadinde bulunması Antalya Büyükşehir Belediyesi projesini kopyalanması demektir" dedi.