BIST 9.368
DOLAR 34,56
EURO 36,19
ALTIN 2.980,76
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu Erdoğan'a resti çekti!

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, açık açık Kürt sorunu dedi ve çözümü için hükümete ve MHP'ye ağır eleştirilerde bulundu

Abone ol

İNTERNETHABER.COM CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. BDP ve MHP grup toplantılarının İmralı gündeminin yanı sıra Kılıçdaroğlu İmralı görüşmeleri hakkında hiç açıklama yapmaması dikkatlerden kaçmadı.

Kılıçdaroğlu ilk kez üstüne basa basa Kürt sorunu diye başladığı sözlerine bu konunun çözümü için Başbakan Erdoğan ve Devlet Bahçeli'yi eleştirerek devam etti. Kılıçdaroğlu, "Dört siyasi parti bir araya gelsin dedik. Neymiş birileri gelmiyormuş. Gelmeyen partiler şehit haberlerinden sorumludur. Biz telifi götürdük ertesi gün BDP'ye de MHP'ye de söylemediğini bırakmadı. Bu anlayış çıkmaz sokaklara götürür." dedi.

İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları;

Biz bu güzel topraklarda huzur içerisinde yaşansın istiyoruz. Anneler çocuklarını iki yanaklarıdan öpüp huzur içerisinde okula göndermeli, askere huzur içinde göndermelidir.

Biz barışa ve umuda her zaman her yerde destek vereyeme hazırız. Yeter ki barış olsun. İstediğimiz bu.

İNSAN HAYATI BU KADAR UCUZ MU?

Bu dilekleri yaptım ama Zonguldak'tan kara bir haber geldi. 8 işçimiz yaşamlarını yitirdi. Yine bir iş kazası. Avrupa'da birinciyiz iş kazasında. Dünyada da ise 3. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Yolsuzluk yapmıyor bunlar hırsızlık yapmıyorlar.

Bunların güvenliğini sağlamak hükümetin yetkisindedir. Nasıl oluyorda bu insanların güvenliği sağlanmıyor. Türkiye bir işçi mezarlığına döndü. Terörden daha fazla bu sayı. Bu işyerinde bundan bir kaç yıl önce yine kaza oldu. Bakan gitti, başbakan gitti. Başbakan dedi ki "bu işe gidiyorsan sonunda öleceksin".

Her işin sonu ölümdür diye bir şey yok. Bu doğru bir yaklaşım değil. Siyaset sorumluluk ister.

HÜKÜMETİN KARNESİ KIRIK

Türkiye Taş Kömürü Kurumu’nu Sayıştay denetledi. Raporun 80. sayfasında bakın ne yazıyor. Üç ayrı kurum denetim yapıyor.

Denetim sonucu:

Firma iş yerlerinde yapılan denetimler sonucu, düzenledikleri raporlardan firmanın iş güvenliğine yönelik alınması gereken önlemler konusunda hassasiyet gösterilmediği, vahim bir olayla karşılaşılmadığı tamamen tesadüftür

Ben söylemiyorum arkadaşlar, 8 işçimiz ne olacak şimdi? Bu raporun 82. Sayfasında bu işçilerin çalıştığı madende neler eksikmiş?

Birincisi sorun: "çok sayıda yazılı sözlü uyarıda bulunulmasına rağmen madenci baş lambalarının kullanılmadığı,” Kullanmam diyor, işçinin hayatı onu da geçiniz diyor.

İkinci sorun: Kömüre iki metre yaklaşıldığının tespit edilmesine rağmen arında ilerleme yapıldığı” diyor. Metan gazıymış geçin diyor.

Üçüncü sorun: Enerji kablolarının patlamaya hazır şekilde eklemeler yapılıp uçlarının açık bırakıldı. Sekiz ayrı tutanak düzenleniyor, onlarca rapor var bu iş yeriyle ilgili olarak.

Çalışanlar taşeron işçiler, asgari ücrete mecbur edilmiş işçiler. Bugün bir fotoğraf var çocuk soruyor babam nerede bu aile dramını hangi siyasetçi görmezden gelir. Çalışma ve Sosyal güvenlik bakanı ne yapıyor.

HAKKINIZI ARAYIN

Ölen 8 kişinin sorumlusu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıdır. O işçilerin yakınlarına söylüyorum hakkınızı arayınız.

CHP'li vekillere gidiniz. Biz sizin yanınızdayız. Hakkınızı arayacağız. Terör, işsizlik, yoksulluk. 10 yıldır değişmedi bu sorunlar. Niçin işsizlik çözülmüyor. Büyüme var diyorsunuz. Adama sormazlar mı bu işsizlik niye?

KADINLAR KOCANIZIN MAAŞINI SORUN

Zam milletin belini bükmeye başladı. Zam öncesinde uyanmak lazım. Zamla yola çıkıyorsanız ailede huzursuzluk artar. Toplumda barışı sağlayamazsınız.

Kamuoyu yoklamalarında kadınlar daha çok AK Parti'ye oy veriyorlar ya, kocanınızın maaşını sorun sonra da zammı sorun.

Bunu sorarsanız bilinçli bir yurttaş olursunuz. Bu zamların arkası gelecek. Memura, işçiye ne kadar zam yapıldı.

ASGARİ ÜCRET NE KADAR OLMALI?

Adalet ve Kalkınma Partsi'nin adaleti bu işte. Asgari ücret 733 lira. Malatya'da bir kadın işçi "asgari ücret ne olmalı" dedi bende 5 kişilik bir ailenin geçinmesi için ne kadar para gerkeiyorsa asgari ücret o olmalıdır.

Ben asgari ücretle çalışıyorum yetmedi diyor. Yapılan zam günde bir simit parası. Size ayda 33 lira zammı öngören AK Parti iktidarının arkasından hala gidecek misiniz? Sayın Maliye Bakanı açıkladı 10 milyonu aşkın asgari ücretli var. 10 milyon yurttaş çalıyor. Neden bana 33 lira veriyorlar diye bir düşünün, para bol diyorlar, bütçemiz muazzam diyolar. Peki bu asgari ücretli neden perişan durumda. Bunun hesabı sorulmalı. Sendikalar ne yaptı. Haklarını mı aradılar. Onların yönetcilerinin altında Mercedes var.

Size sahip çıkan sadece CHP var. Çünkü biz insanımızı seviyoruz. Kimseye muhtaç olmasın diyoruz. Huzurlu bir yaşam, mutlu bir yaşam istiyoruz.

BU SORUNLARI İKTİDAR PARTİSİ ÇÖZECEK

3. büyük sorunumuz Kürt sorunu. 30 yıldır çözülmüyor. Biz kendi ülkemizi seviyoruz, insanımızı seviyoruz. Barış içinde yaşamak istiyoruz. Siyasetin görevi ortak aklı egemen kılmak. Zor sorunları çözmektir. Sorunlara teslim olmak değil.

Önce iktidar partisi çözecek bu sorunları. Ana muhalefet partisinin de sorumluluğu var. Biz sorunlardan beslenen siyasi parti değiliz. Terör tırmasın belki bize de pay düşer demek insanlık dışıdır. Ülkeme ve insanıma hizmet edeceğim.

CHP'nin böyle bir misyonu var. Başka Türkiye'miz yok. Hangi inançtan, kimlikten olursa olsun hepsini kucaklayacağız.

FIRAT'IN SUYUYLA SAKARYA'NIN SUYU AYNI

Biz Fırat'ın suları ile Sakarya'nın suları arasında fark yok. Ben ikisinide sahip çıkmak zorundayım. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Madem biz ulusal savaşı beraber verdik. biz beraber olacağız bu topraklarda.

Bizim acımızda sevincimzi de bir. Tasa da ve kıvançta beraber olmalıyız. Yurttaş olmanın temel unsuru budur. Biz CHP'yiz biz başka partilere benzemeyiz. Başka partiler ülkeyi ayırırlar. Ama biz ayırmayız.

Gitiğimiz her yerde, şehit anneleri gelir, babaları gelir bu sorunu çözün derler. Balıkesir'de şehit annesini unutamıyorum elimiş bırakmıyor nolur çözün diyor. Çözeceğiz el birliği ile çözeceğiz. CHP'lilere sorunlara teslim olmak yakışmaz. Biz böyle bir partisiz. Attık kan ve gözyaşı olmasın.

TERÖRÜN ÇÖZÜM YERİ TBMM

30 yıldır çözülemeyen bir sorun. Yol sorununu en akıllıca biz belirledik. Bu sorunun çözüm yeri TBMM'dir dedik. Toplumsal uzlaşma olmadan bu sorun çözülemez dedik. Yol haritamızı aldık. Erdoğan'ın kapısını çaldık. Toplumsal uzlaşmanın bir önceki adımı siyasi uzlaşmadır.

Dört siyasal parti bir araya gelsin dedik. Birileri gelmiyorlarmış. Gelemeyen her şehit haberinden sorumludur. Biz teklifi götürdük daha ertesi gün BDP'ye de MHP'ye de söylemediğini bırakmadı. Bu anlayış çıkmaz sokaklara götürür.

AKP ve CHP'nin oyu yüzde 75 çözün diyoır. Peki o yüzde 25 insan değil mi. Onların görüşleri yok mu? Anayasayı değiştiriyoruz nasıl toplumsal uzlaşma ile değiştiriyoruz.

Sorun çözmek siyasl birikimdir. Kişisel çıkarlardan arınma işidir. Deniyor ki toplumsal uzlaşma yapalım ama zor. Bu işin kolay olduğunu kim söyledi.

Eğer tek başına rakam hesabı yapılsaydı niye bize gidin CHP'yle çözün diyorsunuz AKP'nin tek başına gücü var zaten. Sorun oy çokluğu milletvekili çokluğu değil. Sorun yaşanan sorunlara sağlıklı çözememe sorunudur. Olayların arkasından sürüklenen bir iktidar var. Herhangi bir hesabı da yok. Bir stratejisi yok.

SİYASETÇİNİN GÖREVİ ANALARI AĞLATMAMAK

Daha önce de söylemiştim "Delilik aynı şeyleri yaparak farklı şeyler beklemektir "diyordu ünlü bilim adamı Albert Einstein... Siyasetçilerin çok sevdiği bir söz var analar ağlamasın. Siyasetçinin görevi anaları ağlatmamaktır. Eğer bunu başarabiliyorsan görevini yapıyorsun demektir.

ERDOĞAN'IN CİDDİYETİNİ AŞAN BİR SORUN

Hiç kimse CHP'ye şunu söyleyemez; Bu temel sorun konusunda CHP'nin yol haritası yok, hayır var. Biz saydam bir politika izlemek istiyoruz biz halkına yalan söylemeyen bir siyasi gelenekten geliyoruz. Bakınız ne yaptılar, 30 yılda hiç bir şey yapmadılar. Ülkemizin birliği bütünlüğü bayrağı için çalışan bir siyasi partiyiz. Varsak bu ülke için varız. Bizim asla ve asla kişisel menfaatlerimiz olmaz. Seçim öncesinde müzakere deyip seçim sonrası silahla gezmeyiz. Biz önce elimizde iple gezip sonra masaya oturmayız. Tayyip Erdoğan'ın ciddiyetini aşan bir sorundur. Kibir aklın düşmanıdır. Hoşgörülü olmalısın. Mevlana'yı hiç mi okumadın. Toprak gibi olun der.

KREDİ VERECEK AMA 4 ŞART SUNDU

Parti meclisinde bir konuşma yaptım. Yaptığım konuşam medyada benim tahminimden daha fazla yer aldı. Biz her ortamda toğlumsal barışa destek veriyoruz. Sayın Başbakan'ın bu sorunun çözümü için 'size kredi açacağız ama 4 önemli koşulumuz var:

1 samimi olacaksınız,

2 gizli birajandanız olmayacak,

3 millete hesap veremeyeceğin angajmanlara girmeyeceksin

4 muhalefete bu konuda bilgi vereceksiniz

O destek şahsına verilmiş bir destek değildir, şehit analarına şehit babalarına verilmiş bir destektir.

YA ADAM GİBİ DAVRAN YA DA...

Sayın Erdoğan’a geçmişte de bir kredi vermiştik, demokrasi için vermiştik. Seçimler yapıldı 2002 kendisi milletvekili seçilemedi. Ama biz demokrasiyi ülkeye getiren bir siyasi parti olarak, milletvekili seçilememesi içimize sindiremedik. Anayasayı değiştirdik gel milletvekili ol dedik. Başbakan oldu. Sonra ne oldu? 10’ncu yıl sonunda kibirden, tek adamlıktan yola çıktı, egosu o kadar çıktı ki yeri geldi 2012’de demokrasiden şikayet eder noktaya geldi.

Demokrasi adına sana açtığımız kredi koşulsuz krediydi. Şimdi güvenmiyoruz sana. Ya adam gibi davranıp sorunu çözersin ya da gelen her şehit cenazesinin sorumlusu sen olursun.