BIST 8.629
DOLAR 34,33
EURO 37,45
ALTIN 3.028,76
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu Binali Yıldırım'dan ricacı oldu hem de bakın ne için!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun gündeminde cumhuriyet.com.tr sorumlusu Oğuz Güven'in tutuklanması ve ihraç edilen akademisyenlerin açlık grevi vardı.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım'dan açlık grevi yapan akademisyenler için ricacı oldu. Emniyet kaynakları tarafından DHKP-C ile bağlantı oldukları açıklanan ve ihraçları sonrası açlık grevi başlayan akademisyenlere de 'grevi bırakın' çağrısı yaptı. 

Kılıçdaroğlu, "Buradan Sayın Binali Yıldırım'a özellikle rica ediyorum. Genç iki kişinin ölümüne izin vermeyin! Ailelerle bir görüşün. Göreceksiniz pırıl pırıl, Anadolulu aileler bunlar!  O iki kardeşime istirham ediyorum. Sizin sorunlarınızı ister Türkiye'de ister dünyanın herhangi bir yerinde söz veriyorum dertlerinizi dile getireceğim. Açlık grevine son verin!" dedi. 

Kılıçdaroğlu, gazeteci Oğuz Güven'in tutuklanmasına ilişkin ise "Oğuz Güven cezaevine gülerek gitti. O da biliyor içerde olmakla dışarda olmak arasında fark yok. Türkiye yarı açık cezaevi gibi. Ama bunu hesabını soracağız" diye konuştu. 

Açlık grevi yapan akademisyenler DHKP-C'li çıktı!

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının detayları şöyle:

"Hüzünlü bir anneler gününü kutladık. İzmir’den Marmaris’e giden bir otobüste 24 kardeşimiz hayatını kaybetti. Anneyi hepimiz iyi biliriz. Anneler günü sıradan bir gün değildir. Annelerimiz için ne yapsak azdır. Bir ülkede annelerin yüzü gülüyorsa o ülke mutludur. Tarihte de anneler var Nene Hatun gibi. Bu annelerden birisi Zübeyde Hanım'dır. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın annesi. Zübeyde Hanım inaçlı bir kadındı. Evladını okuttuğu için mutluydu. Gazi Mustafa Kemal Paşa annesinin ölümünden 13 gün sonra mezarına gidebildi. Sakarya’da yapılacak işleri vardı.

Mezarı başında yaptığı konuşma çok önemlidir. Şöyle söyler Gazi Mustafa Kemal Paşa annesi için;

'Ben sürgün yerime götürülecek olan vapura binerken benimle görüşmesi engellenen annem gözyaşlarıyla Sirkeci Vapuru’nda acılar ve kederler içinde bırakılmış bulunuyordu. Sürgün yerinde geçirdiğim günler onun acılar ve gözyaşları içinde geçmesine sebep olmuştur.'

Bir anne Mustafa Kemal’in annesi de Mustafa Kemal Paşa sürgünne gönderilirken pek çok annenin yaşadığı dramı yaşamıştır.

Annemim mezarı önünde ve allahın huzurunda söz veriyorum. Bu kadar kan dökerek milletin elde ettiğ huzurun korunması ve savunması için gerekirse annemin yanına gitmekte tereddüt yaşamayacağım. Milli hakimiyet uğrunda gerekirse canımı vermek benim için vicdan ve namus borcu olsun demiştir. 

Ve bugün geçmişte bu ülkenin tarihine imza atmış kadın ve erkekleri hep saygıyla andık. Yaşam tarzları, inançları farklı olsa da taş taş üstüne koymuşsa saygı duymak insaniyet görevidir.

Bugün binlerce anne acı ve gözyaşı içinde binlerce anne çocuğunun, eşlerinin geleceğinden kaygı duymaktadır.

BİNALİ YILDIRIM'DAN RİCA EDİYORUM 

Yüksel Caddesi'nde insan hakları anıtı önünde iki genç eğitimci açlık grevi yapıyor. Ne günahı var bunların?

Buradan Sayın Binali Yıldırım'a özellikle rica ediyorum. Genç iki kişinin ölümüne izin vermeyin! Ailelerle bir görüşün. Göreceksiniz pırıl pırıl, Anadolulu aileler bunlar! 

O iki kardeşime istirham ediyorum. Sizin sorunlarınızı ister Türkiye'de ister dünyanın herhangi bir yerinde söz veriyorum dertlerinizi dile getireceğim. Açlık grevine son verin!

TUTUKLU CUMHURİYET ÇALIŞANLARI

10 Cumhuriyet çalışanı 198 gündür tutuklu. FETÖ’yle mücadele yüzünden. Oysa bunların bütün hayatı FETÖ’ye mücadeleyle geçmiştir. Hangi ahlaktan bahsedeceksiniz? Hangi dramdan, inançtan söz edeceksiniz.

Buradan o iki kardeşime de istirham ediyorum. Vazgeçin açlık grevinden. Sizin sorunlarınızı dünyanın her yerinde dile getireceğim. Vazgeçin bunlardan.  Hak hukuk adalet dedik. Ne hak ne hukuk, ne adalet kaldı.

Cumhuriyet Gazetesi internet sitesi sorumlusu bir tweet yüzünden tutuklandı. 55 saniye sonra silinen bir tweet yüzünden. Hiç meraklanmayın hesabını soracağız. Oğuz Güven cezaevine gülerek gitti. O da biliyor içerde olmakla dışarda olmak arasında fark yok. Türkiye yarı açık cezaevi gibi. Ama bunu hesabını soracağız.

KARŞI DARBE YAPTIK DİYEN BEN DEĞİL O ZAT!

Darbe yapmaya kalktılar karşı darbe yaptık diyen kişi ben değilim o zattır. Neden darbe komisyonunun çalışmasına izin vermiyorlar? Neden darbenin gerçeklerinin araştırılmasına izin vermiyorlar?

'Evet'in vebali çok ağırdır dedim. Bu vebala ortak olanlar bugün derin bir pişmanlık içinde. 

Çöken bir devlet yapısıyla karşı karşıyayız. 15 yıldır memleketi yönetiyorlar. 

Suriye'ye ders vermeye gideceğiz diyenler şimdi dünya devlerinden ders alıyorlar. 

EZİKLER!

ABD ve İngiliz belgelerine göre Türk toprağı olan adalar Yunanistan'ın oldu. Ses çıkaramıyorlar. Çipras'a gidip soramıyorlar bile. Ezikler çünkü hatalarını biliyorlar. Süleyman Şah Türbesi... Biz kendi toprağımızdan kaçtık. Türbeyi de kaçırdılar. Kendi toprağından kaçan, düşmana kendi toprağını bırakanlara ne denir? Siz söyleyin!

Türkmenler perişan vasiyetteler. AB ile ilişkilerde sıfır noktasına geldik. Şimdi 1 numaralı düşmanlar! 

Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. TC uygar dünyanın bir parçası olmak zorundadır, gerçek bir cumhuriyet olmak zorundadır. 

PUTİN İLE TRUMP ARASINDA GİDİP GELİNİYOR

Putin ile Trump arasında gidip geliniyor. Türkiye Cumhuriyet devletinde böyle bir tablo yaşanmamıştır. Eğer o görüşmeler Türkiye lehine sonuçlanırsa saygı duyarız. Ancak farklı bir tablo gelirse o zaman eleştiririm. İçerde aslan dışarda kedi rolüne bürünemezsiniz.

Gazetelere zorla ekonomi çok iyi diye zorla yazı yazdırıp, haber yaptırıyorlar. 

Sanki Türkiye'de toprak yok, çiftçi yok Sudan'da 99 yıllığına araziy kiraladılar. Orada pamuk ve yağlı tohum üreteceklermiş. Buradan çiftçi arkadaşlarıma sesleniyorum. Bir kere daha oy verirseniz açlıktan nefesiniz kokacak. Bunu sen de biliyorsun.

Gücü olan damat çıkar, gücü olmayan kanser hastası çıkamaz. Şuanda adalet mahkum. Adalet bir kişini iki dudağı arasında hapsolmuş. Gücü olanın damadı çıkarılacak gücü  olmayan hapishanede ölüme mahkum edilecek anlayış budur.

OHAL KOMİSYONU ÜYELERİ

5 ayda 7 kişiyi tayip edip komisyonu kuramadılar. 7 kişiyi bulup bir komisyon kuramayanlar ülkeyi yönetebilir mi? Yönetemez! Neden çünkü hükümet hükümet değil, adalet bakanı adalet bakanı değil, yargı yargı değil!