CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon davasında hapis cezası alan İlker Başbuğ'u cezaevinde ziyaret etti.
Abone olİNTERNET HABER - Kılıçdaroğlu, Başbuğ'un kendisine terör örgütü üyesi olarak suçlamak yada darbeci olarak suçlamanın çok ağrına gittiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbuğ bir vatansever, bayrağını, ülkesini seviyor, insanını seviyor. Demokrat bir insan, demokrasiye saygılı bir insan. Görev yaptığı süre içinde olabildiğince görevini en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştı" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu saat 12.00 sıralarında cezaevine girdi ve saat 13.45 sıralarında ayrıldı. Kılıçdaroğlu'nun yanında CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzacebi ve CHP Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu yeraldı. Kılıçdaroğlu, çıkışta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
BAŞBUĞ'U SUÇLU GÖSTERECEK KANIT YOK
Başbuğ'un suçlu olduğuna inanmadığını ve herhangi bir suç işlemediğini söylediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, olaylara bakıldığında da Başbuğ'u suçlu gösterecek hiç bir kanıtın olmadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Başbuğ'un "Ben ülkem için çalıştım. Ülkem için çaba harcadım. Yasaların bana tanıdığı görevleri olabildiğince iyi şekilde yerine getirmeye çalıştım" dediğini aktararak, haklı olduğunu ve bu görüşüne katıldığını belirtti.
İlker Başbuğ'un komutan olarak görev yaptığı süre içerisinde yasaların kendisine tanıdığı yetkileri kullandığını, görevde yükselmesinin bu iktidar döneminde olduğu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
DARBECİ OLARAK SUÇLAMA AĞRINA GİTMİŞ
"Kendisini terör örgütü üyesi olarak suçlamak ya da darbeci olarak suçlamanın çok ağrına gittiğini ifade etti. İki ayrı suç kabul edilemez. 'Bu ülkeye demokrasiyi yerleştirmek ve derinleştirmek için çaba gösteren kurumlara hep saygı gösterdik. Bizi darbeci olarak tanıtmak doğru değildir' diye bir ifadesi oldu. 'Ordumuz bizim halkın deyimiyle peygamber ocağıdır. Hepimizin saygı duyduğu bir yerdir. Ordunun siyasete karışmaması hepimizin ortak arzusudur. Kendisinin de arzusu ordu siyasete girmemelidir. Siyaset de orduya müdahale etmemeli. Kendi kuralları kendi hiyerarşisi var. Bu çerçevede ordu görevini yapmalı' diye düşüncelerini ifade etti."
Başbuğ'un moralinin ve sağlığının iyi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Başbuğ'un kendisine yöneltilen suçlamaların haksız olduğunu bildiğini, vicdanının rahat olduğunu söylediğini kaydetti.
"EĞER SUÇLU OLSAYDIM BÖYLE KONUŞAMAZDIM" DEDİ
Kılıçdaroğlu, Başbuğ'un kendisine "Eğer suçlu olsaydım zaten böyle konuşamazdım. Adaleti her zaman her yerde savunuruz. Adaletin karşısında boynumuz kıldan ince" dediğini belirterek, adaletin toplum vicdanında kabul görmesi, yargılamaların önyargılı olmaması gerektiğini söyledi.
Herkesin yargılanabileceğini, ancak bunun adalet içinde olması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Adaletin kolay bir şey olmadığını hepimizin kabul etmesi lazım. Toplumun ortak vicdanının, 'Bu kararda bir adalet vardır' diye kabul etmesi lazım. Bunların olmadığı çok açık ve gerçek. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan alıyorsunuz, Genelkurmay Başkanı yapıyorsunuz. Emekli olduktan sonra da 'Sen terör örgütünün üyesisin' diyorsunuz. Bu işin bir siyasi sorumlusu yok mu? Sen bu kişiyi Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na getirirken, Genelkurmay Başkanı yaparken haberin yok muydu? Gerçekten kabul edeceğimiz bir suçlama değil. Doğru değil. Herkesin vicdanını yeniden sorgulaması lazım. Bu olayın çözülmesi lazım. İnsanların boş yere hapiste tutulmaları bizi de sokaktaki insanı da rahatsız ediyor. Cumhuriyet tarihimizi bırakın hiçbir demokraside kişiyi alacaksınız Kara Kuvvetleri Komutanı, Genelkurmay Başkanı yapacaksınız, beraber çalışacaksınız, başarıyla emekli olacak, kendisini kutlayacaksınız, sonra da 'Terör örgütünün üyesidir' diyeceksiniz. Bunun akılla mantıkla kabul edilir bir yönü var mı? Biz buraya kamu vicdanını tatmin etmek için geldik. Onun suçlu olduğuna inanmıyoruz. O ülkesini, bayrağını, insanını seven bir asker. Demokrasiye inanmış bir asker. Demokrasiye inanan bir insanı siz darbeci diye tanımlayabilir misiniz?"