BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  POLİTİKA

Kılıçdaroğlu Ateist Gençlik mi istiyor?

Başbakan Erdoğan, AK Parti İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu

Abone ol

İNTERNETHABER- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün kendisini 'şirk koşmakla' suçlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu'na sert sözlerle yanıt verdi. 

Daha önce söylediği 'CHP dindar gençlik yetişmesini istemiyor' sözlerinin arkasında duran Erdoğan, tartışmayı daha da alevlendirecek cümleler sarf etti.

"Sen muhafazakar, demokrat AK Parti'den ateist bir gençlik bekliyorsan, daha çok beklersin."

Partisinin kurmaylarına seslenen Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan bölümler özetle şöyle:

KULAKLARIN DUYMAYA ALIŞSIN

Başbakan Erdoğan, dün Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında kendisine ve partisine yönelik eleştirine şu sözlerle yanıt verdi:

"Önce kulakların duymaya alışsın. Benim ifademde dindar bir gençlik yetiştirme var. Bunun arkasındayım. Ben dindar, dinsiz diye bir şey demedim. Sen bizden muhafazakar AK Parti'den ateist bir rejim yetiştirmemizi mi bekliyorsun?. Senin böyle bir amacın olabilir. Biz tarihten gelen ilkelerine sahip çıkan bir nesil için çalışıyoruz.

ŞİMDİ NE OLDU?

HSYK'ya Yargıtay'a Danıştay'a ateş püskürüyor. CHP yargı kararlarının ardından şeriatın kestiği parmak acımaz diyordu. Bize de parmak sallıyordu. AK Parti'nin kapatılması için gündem oluşunca 'Ankara'da yargıçlar var' diyordu. Bugün her yargı kararına karşı çıkıyorlar.

Neden?

Çünkü 12 Eylül 2010'da millet yargıya el koymuştur. Bugünkü fark budur. Hani siz Atatürkçüydünüz. 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' sözü Atatürk'ün değil mi?
Niye sahip çıkmıyorsunuz? Bunlar gece başka gündüz başka. Bunlar sirk cambazı. Siz hala 1940 öncesindesiniz. İstiklal Mahkemesi'nin vicdansız hakimlerini kahraman ilan edenler bugün çıkıp da bağımlı yargıdan bahsedemezler. Yassıada'nın yargılamalarıyla yüzleşemeyenler kalkıp da yargıyı eleştiremezler. Menemen'in peşine düşmeyenler Ergenekon'u Danıştay olayını anlayamazlar.

KENDİ GAZETELERİNİ BOMBALADILAR

Danıştay olayı olunca kime saldırdılar? Bu ülkenin dindarlarına, muhafazarlarına saldırdılar. Ardından neler çıktığı ortaya? İttihat Terakkinin zihniyeti çıktı, gidip kendi gazetelerini bombalayanlar çıktı. Danıştay'da dosya kapatıldı. Sonra Yargıtay kararı bozdu. Sonra birçok kirli ilişki ortaya döküldü.
Şuan CHP'nin Grup Başkanvekili diyor ki:

'Yarsav'ın militanı olacak adam lazım bize' diyor. Geç bu işleri. Artık mercek altındasın Kılıçdaroğlu. Adım adım milletim tarafından takip ediliyorsun. 12 Eylül 2010'da militan yargı dönemi bitti. 

DERSİM ARŞİVLERİ AÇILIYOR

Daha önce CHP ile hükümet arasında hararetli tartışmalara neden olan Dersim olayını yeniden gündeme getiren Erdoğan, Genelkurmay Başkanlığı'nın Dersim arşivlerinin de açılacağını açıkladı. "Sayın Kılıçdaroğlu merak ediyor ya. Genelkurmay Başkanlığımızda dersim arşivini açmak için hazılıklarını yapıyor. Dersim tartışması yapılırken, konunun ciddi bir şekilde ıskalandığını da gördük. CHP'liler kalktı, 'Başbakan neden tarihi olayların üzerine gidiyor' diye eleştirdiler. Başbakan 'CHP'nin geçmişiyle neden bu kadar ilgileniyor' diyorlar. Biz Dersim'i gündeme taşırken, bir zihniyeti bir anlayışı deşifre etmek istedik. Biz Dersim'den bu güne kadar devam eden Jakoben bir zihniyete dikkatleri çektik. Biz bunları deşifre etmek istiyoruz. 1939'da üzeri kapatılmış bir faciadır Dersim. Ancak o zihniyet bugüne kadar hiç değişmediği de ortadadır.

MHP'DE RAHATSIZ

Dersim konusunda MHP de en az CHP kadar rahatsız. Diyarbakır'da çıkan kemiklerden de MHP rahatsız. Hani haktan, hukuktan bahsediyordunuz. Bunlar dün her şeyi hasıraltı ediyorlardı. Şimdi de bu zihniyet kemiklerin çıkmasından rahatsızlık duyuyor. Hasır altı yaptıkları yetmiyormuş gibi şimdi de toprak altı yapmak istiyorlar. Son 9 yılda haketmediğimiz yakıştırmalara maruz kaldık. Bizi Atatürk düşmanı, Cumhuriyet düşmanı yaptılar. Kimse kusura bakmasın. Kimin Cumhuriyet'e sahip çıktığı kimin de tahrip ettiği 9 yılda ortaya çıkmıştır. Bunlar İzindeyiz Atam deyip izinden çıkamadılar. Yan gelip yattılar. Ne MHP ne de CHP bizim vatan sevgimizi ölçecek kalibrede değildir.

İTTİHAT VE TERAKKİ ZİHNİYETİ

İttihat ve Terakki zihniyeti Gazi Mustafa Kemal'in de karşı çıktığı ve bizzat mücadale ettiği bir zihniyettir. İşte Dersim bu zihniyetin bir faturasıdır. 12 Mart, 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat da bunun bir yansımasıdır.

DERSİM'İ AĞZINA ALAMAYANLAR VAR

Biz burada 150 yıllık köhne bir zihniyetle mücadele ediyoruz. Devletin tüm kılcal damarlarına kadar işlemiş zihniyetle mücadale ediyoruz. Biz CHP'ye MHP ve Güneydoğu'nun CHP'si olmaya çalışan BDP'ye rağmen bunu yapıyoruz. Karşımızda 'toprağı kazma, terörü çözme' diyen bir zihniyet var. Dersimli olmasına karşın Dersim'i ağzına alamayan bir zihniyet var.

 YENİ BELGELER AÇIKLADI

Erdoğan, konuşmasının bir bölümünü ise tek parti döneminde yasaklanan kitaplara ayırdı ve şu belgeleri kamuoyuyla paylaştı:

1940'lı yıllıra ilişkin 16 belge var. Bunlar aslında yüzlerce...

Bunların çoğunda İsmet İnönü'nün imzası var. Bunların hepsi CHP'li. Düşünebiliyor musunuz? Elif Ba kitapçığını yasaklamışlar. Bu zihniyete ne denirse CHP zihniyeti de odur. Hz. Ali'nin Cenkleri'ni yasaklamışlar. Senin Cenklerle ilgilenmen lazım. Bazı toplantılarda bunları gayet güzel dile getiriyorsun. Rıfat Ilgaz'ın Yaşadıkça kitabını yasaklamışlar. Aziz Nesin'in Azizname adlı kitabının toplatılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı. Ben belgeyle konuşuyorum.  

FRANSA'YA ÇAĞRI

Türkiye Avrupa'da sinsice yükselen İslamafobiya karşısında boynunu bükecek bir ülke değildir. Avrupalı dostlarımızı samimiyetle uyarıyorum. Fransa'daki durum Avrupa'daki sinsi tehlikenin en önemli göstergesidir. Yabancı düşmanlığı üzerinden seçim kazanmaya çalışanlar sadece kendi halklarına değil, Avrupa'nın temellerine de zarar veriyor. Bu samimi tavsiyelerimizin Avrupa'da dikkate alınmasını özellikle temmenni ediyoruz.