Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın, parti kapatmalarla ilgili sözleri kulisleri ber kez daha hareketlendirdi.
Abone ol Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın, dün AK Parti hakkındaki kararı açıklarken siyasi parti kapatmaları konusundaki sözleri, Mecliste bu konuda yasal düzenleme yapılıp yapılmayacağı tartışmalarına yol açtı.MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, gazetecilerin ''Kılıç'ın siyasi partilere dönük mesajı vardı, siz MHP olarak bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna karşılık, konuyla ilgili normatif anlamda yapılacak düzenlemeler konusunda görüşlerini daha önce açıkladıklarını söyledi.
Vural, ''Bu konuda bir zemin oluşacak mı oluşmayacak mı, bundan sonraki süreç içerisinde bu girişimlere bakacağız. Mecliste uzlaşma yoluyla Anayasa değişikliği yapabilecek bir ortam hazırlanabilir mi? Bu gerilimin aktörleri, bu gerilim siyasetinden vazgeçerler mi, kurumları çatıştırmaktan vazgeçerler mi? Bunlara bakacağız. Bunun için bir zemin oluşması lazım'' dedi.
Anayasa değişikliklerinin Mecliste uzlaşma komisyonu aracılığıyla yürütülmesi gerektiğini savunduklarını hatırlatan Vural, şöyle konuştu:
''Mecliste böyle bir zemin olsaydı, bu tip bir iradeyi harekete geçirmek daha kolay olacaktı. Bundan sonraki süreçte Meclis çalışmalarının bu uzlaşmayı sağlayacak zeminin oluşturulmasında fayda var. Bu konuda esas inisiyatif iktidar partisine aittir. İktidar partisi, anamuhalefet partisiyle birlikte bu sorunun çözümü konusunda diyalog ve uzlaşma arayışı olursa, elbette MHP gerekli katkıyı ortaya koyacaktır.
Prensiplerimiz yine aynıdır; parti kapatma istisna olmalıdır. Ama dokunulmazlıklarla ilgili konunun gündeme gelmesi gerekmektedir. Bundan sonraki süreçte Anayasanın ne türlü bir değişime tabi tutulacağı konusu iktidar partisine aittir. Bunu bekleyip göreceğiz.''
PARTİ KAPATMA TARİHE KARIŞMALI
DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, ''Anayasa Mahkemesinin AK Parti ile ilgili verdiği kararın ardından kendileriyle ilgili davada nasıl bir karar bekledikleri'' sorusuna karşılık, 16 Eylülde sözlü savunma yapacaklarını hatırlatarak, ''Bizim de beklentimiz ve umudumuz, partimizin kapatılmayacağı yönündedir. Buna inanıyoruz'' dedi.
Kılıç'ın dün siyasi partilere yaptığı çağrının önemli olduğunu vurgulayan Demirtaş, ''Bize göre, Meclisin tatilden sonraki ilk gündemi, yeni bir Anayasa değikliği yaparak siyasi parti kapatma meselesinin Türkiye'de artık tarihe karışmasını sağlamalı. Bu konuda umut ediyoruz, diğer partiler de bir hassasiyet gösterecektir'' diye konuştu.
Demirtaş, meselenin ''AKP veya DTP'nin kapatılması olmadığını'', Türkiye'de demokrasinin kurumsallaşması ve demokratik olarak ilerlemesi olduğunu bildirdi. Partilerinin kapatılıp kapatılmayacağı tartışması üzerinden bir Anayasa değişikliğinin tartışılmaması gereğini savunan Demirtaş, ilke olarak parti kapatılmasına karşı olduğunu vurguladı. Demirtaş, ''Parti kapatma yerine, demokratik yaptırımlarla bu tür önlemler alınabilir. Demokratik sistem kendini koruyabilir'' dedi.
Bir gazetecinin, ''Karar size umut oldu mu?'' sorusuna karşılık Demirtaş, Anayasa Mahkemesinin HAKPAR hakkında verdiği kararı hatırlatarak, ayrıca AK Parti ile ilgili gerekçeli kararın önemli olduğunu belirtti.
Demirtaş, ''Anayasa Mahkemesi nasıl bir açılım getirmiş, parti kapatmayla ilgili yeni bir içtihat var mı? Gerekçeli kararı görmeden bir şey söylemek mümkün değil. Ama dün Mahkeme üyelerinin parti kapatma konusunda bir davayı görüyor olmaktan bile rahatsızlık duyduklarını Sayın Başkan açıkça ifade etti. Önemli olan artık parti kapatmaların mahkeme önüne gitmemesidir. Mahkeme artık bu tür davaları görmek istemiyor. Bu davalar Türkiye'ye de yakışmıyor'' diye konuştu.
HERKESİN ÇIKARMASI GEREKEN DERSLER VAR
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu da ''Kılıç'ın siyasi partilere dönük uyarısı var, bunu dikkate alacak mısınız, ne kadar alacaksınız?'' sorusunu karşılık, ''Üst düzey yargı organı başkanının açıklamalarına siyaseten farklı bir yanıt vermenin doğru olmadığını'' söyledi.
Kılıçdaroğlu, bu açıklamalardan her siyasi partinin kendisine göre çıkarması gereken dersler olduğunu ifade etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün akşam yaptığı açıklamada ''Biz hiçbir zaman laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmadık'' dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Bu ifade, Anayasa Mahkemesi kararından ders alınmadığı yönünde bir düşünceyi akla getiriyor. Çünkü ortada Anayasa Mahkemesi kararı var, bunun doğurduğu sonuçlar var, bu sonuçlar sonunda da AKP'ye karşı bazı yaptırımlar var. Bütün bunlar ortadayken, Başbakan'ın böyle açıklamalar yapması barış ortamını sağlamaktan öte, hala 'acaba toplumda gerginlik yaratabilir miyim' düşüncesini akla getiriyor. Bunlar doğru değil. Sayın Başbakan şunu gayet iyi bilmeli; ortadaki bu yüksek yargı kararının sonucunda da AKP'nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğunu konusunda 11 yüksek yargıçtan 10'unun ortak kanaati var. Bu kesinleşmiştir. Bunun yaptırımı olacak. Bundan AKP'nin ders çıkarması lazım. Doğru olan da budur. Biz bu konularda özenle susmaya çaba harcıyoruz. Ama Sayın Başbakan tam eksini yapıyor. Üstelik, daha yumuşak üslup kullanması gerekirken hala hitabetin bir öfke sanatı olduğunu unutmuş değil. Böyle bir şey yok. Yumuşamanın olması gerektiğini biz de kabul ediyoruz. Ama sertleşmeyi, kutuplaşmayı yaratan kim? Sayın Başbakan'ın dönüp kendisine bakması lazım. Biz gerilimi düşüren üslup kullanmaya özen gösteriyoruz, sert üslup kullanmaktan özenle kaçınıyoruz. Ama Başbakan'ın dünkü açıklamaları, bizde kaygı yarattı. Umuyoruz biz yanılmış oluruz.''
AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, konuyla ilgili sorulara, ''Onu ayrı bir zeminde değerlendiririz'' demekle yetindi.