BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  EKONOMİ

Kıdem tazminatında hak kaybı olacak mı?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatı düzenlemesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Abone ol

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Kıdem tazminatını şu anda hak edenlerin ne geçmiş ne de geleceğe dönük bir hak mahrumiyetinden yana bir karar alma peşinde değiliz" dedi.

UZLAŞMA OLMAZSA DÜZENLEME BAŞKA BAHARA KALACAK

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatı konusunda taraflarla uzlaşmadan yana olduklarını belirterek, uzlaşı olmaması halinde düzenlemenin bir başka bahara kalacağını söyledi.

Gazetecilere açıklamalarda bulunan Faruk Çelik, kıdem tazminatı konusunda taraflarla Kurban Bayramı öncesinde bir araya geldiklerini hatırlattı. Bakan Çelik, konuyla ilgili değerlendirmelerinin sürdüğünü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda uzlaşma arama durumunda olduklarını dile getirdi. Uzlaşı sağlamaları gerektiğini vurgulayan Çelik, mevcut sistemin ne işveren ne de işçi için sürdürülebilir olma noktasında olmadığına dikkat çekti. Tazminat ve taşeron konusunun da o kadar sıkıntılı bir noktaya geldiğini anlatan Çelik, uzlaşı aradıklarını belirtti.

"HAK EDENLER MUHRUMİYET YAŞAMAYACAK"

Zamanlarının kalmadığına işaret eden Çelik, düzenlemeyi toparlayıp kasım ayında Başbakan Erdoğan’a arz edip, oradan Meclis'e sevk etme noktasında olduklarını söyledi. Düzenlemenin, uzlaşı olmaması durumunda başka bahara kalacağını vurgulayan Bakan Çelik, şunları kaydetti: “Çünkü; bu işin keskin tarafları var. Biz orada işin çözümü noktasında inisiyatif alıyoruz. Tarafları yakınlaştırmaya çalışıyoruz. İnşallah o bilinç oluşmaya başladı. Burada kıdem tazminatıyla ilgili kesinlikle bir mağduriyet söz konusu değil. Burada açıkça ilan ediyorum; biz kıdem tazminatını şu anda hak edenler ne geçmiş ne de geleceğe dönük onların bir hak mahrumiyetinden yana bir karar alma peşinde değiliz. Biz diyoruz ki ‘bu kıdem tazminatı sistemi yürümüyor, sen tazminat sisteminin içindesin şu an devam et’. Emekli oluncaya kadar o vatandaşla işimiz yok. Ama sistemi yeniden kurgulamamız gerekiyor. Çünkü vatandaş iflas ediyor işveren. Karşınıza bin tane işçi geliyor diyor ki; ‘Benim emekliliğime 1 ay kaldı. 1 ay sonra emekli olacaktım fakat tazminatımı alamıyorum çünkü iş yerim iflas etti’. Şimdi ne yapacaksınız bu vatandaşa nasıl çözüm bulacaksınız? Bu vatandaş 30 yıllık emeğinin karşılığını alamıyor. Bu açıdan sürdürülebilir değil.”

İşverenlerin ‘belli bir süre çalıştıktan sonra çalışanlar tazminata yöneldikleri zaman, benim sermayem bunu karşılamaya yeterli değil’ şeklindeki yakınmalarına dikkat çeken Bakan Çelik, işletmelerin çoğunun KOBİ düzeyinde olduğunu hatırlattı. Ancak kurumsallaşmış firmalar ve kamuda kıdem tazminatı sorunu yaşanmadığını vurgulayan Çelik, “Ama yüzde 80-90'ında kıdem tazminatı sorunu yaşanıyor. Çalışma Bakanlığı olarak bunu görmemezlikten gelmemiz olabilir mi? Onun için bu inatlaşma konusu değil, bu bir hak kaybı falan da değil. Bu yeniden kurgulanması gereken yeniden düzenlenmesi gereken bir alandır. Ve biz bunu şeffaf bir şekilde düzenlenmesinden yanayız. Keyfi bir düzenleme olabilir mi milyonları ilgilendiren bir konuda. Onun için diyaloglarımız devam ediyor.” diye konuştu.

"1 MİLYON 100 BİN KİŞİ MESLEK EĞİTİMİNDEN GEÇTİ"

Bakan Çelik, 11 yıllık iktidarları döneminde 1 milyon 100 bin kişinin mesleki eğitimden geçirildiğini açıkladı. Bunlardan 900 bin kişinin bilinen meslek eğitim kurslarına gittiğini belirten Çelik, şöyle devam etti: “Bunlar; 1-2-3-6 aylık kurslardan sertifikalandırılarak gerçekleşti. Bunun 110 bini ise iş başı eğitiminde eğitim gördüler. Şimdi biz gördük ki bu 11 yılda 900 bin mesleki eğitim kursuna giden gençlerimizin, vatandaşlarımızın, işsizlerimizin yüzde 30'unu istihdam edebilmişiz. Yüzde 30'u istihdam edilmiş. Yani 900 binin yüzde 30'u. Şimdi işbaşı eğitimine gönderdiklerimiz ise onların yüzde 60'ının istihdam edildiğini gördük. Dolayısıyla 11 yılda 110 bin kişi işbaşı eğitimine gitmiş iken biz yalnız 2013 yılında 150 bin kişiyi işbaşı eğitimine yönlendirdik ve bunun da büyük ihtimal yüzde 60'ı istihdam edilecek. İşbaşı eğitiminde bir çırağı gönderiyorsun, ustanın yanında iş yerinde işi ve mesleği öğreniyor. Bu, hem iş yerine hem de işe adaptasyon açısından son derece önemli. Biz bunu 11 yılda 110 bin kişiyi işbaşına yönlendirmişken, bu istihdam oranının yüksek oluşundan dolayı şimdi biz 150 bini 2013'te istihdam etmişiz. 2014'te bu sayıyı daha da artırarak işbaşı eğitimini daha da güçlü hale getirmiş olacağız inşallah.”

"SON DÖRT YILDA 4 MİLYON KİŞİ İSTİHDAM ETTİK"

“İstihdam rakamları Çalışma Bakanı olarak sizi memnun ediyor mu?” sorusunu da cevaplandıran Bakan Faruk Çelik, istihdam alanında ciddi gelişmeler olduğunu söyledi. Son 4 yılda 4 milyonun üzerinde istihdam gerçekleştirdiklerini vurgulayan Bakan Çelik, istihdamı artırmak için topyekun bir mücadele içerisinde olduklarını dile getirdi. Bir taraftan, insanları mesleki eğitimle meslekle buluşturduklarını anlatan Bakan Çelik, bunu yaparken de kayıt dışıyla mücadele konusunda bir savaş ortaya koyduklarını belirtti. 2008 yılında istihdamda kayıt dışılık oranının yüzde 43 olduğunu hatırlatan Çelik, şunları söyledi:

“Yüzde 43 kayıt dışı söz konusu iken 2013'te Haziran'dan Haziran'a bakacak olursak, şimdi yüzde 37.6 puanlık bir düşme var. Sosyal Güvenlik Reformu ile de paralel hale getirebiliriz biz bunu. Yüzde 43'ten yüzde 37'ye kayıt dışılık gerilemiş bulunuyor. 1.5 milyon kişi kayıt dışından kayıt altına alındı 5 yıl içinde. 96 bin iş yeri de kayıt altına alınan iş yeri oldu. Dolayısıyla kayıt dışıyla mücadele ediyoruz. Bundan dolayı da istihdamda ciddi bir şekilde artışlar söz konusu. Şu anda toplam istihdam sosyal güvenlik kurumuna prim ödeyen 18.5 milyon vatandaşımız bulunmaktadır. Kamu, özel. Bu rakam yakın geçmişte 15 milyondu. 18.5 milyona geldik. Yeterli mi? Yeterli değil. Çünkü halen bizim aktif-pasif oranımız 1.9'larda. Bunun hızlı bir şekilde önce 2'ye sonra 3'e, yani 3 çalışana bir emekli hedefimiz bu. 3 çalışana bir emekli noktasında sistemimizi getirmek durumundayız.”

“Çalışma hayatında Türkiye'nin en büyük sorunu nedir?” sorusunu da değerlendiren Bakan Çelik, çalışma hayatının önünde ciddi sorunlar olduğunun altını çizdi. Çelik, çalışma hayatının dinamik bir hayat olduğunu ifade etti. ‘Çalışma hayatına bugün bir düzenleme yaptık, dolayısıyla artık sorun kalmadı’ gibi bir yaklaşım içinde olunamayacağına işaret eden Çelik, değişen teknoloji ve şartlarla sürekli değişimin mecbur olduğunu kaydetti. Çalışma hayatında da sürekli değişimlere ihtiyaç olduğunun altını çizen Çelik, şu görüşü dile getirdi: “İşte bu çerçevede dikkat ederseniz, en çok ikincil mevzuat ve yasaların değişiminin olduğu bakanlıklardan bir tanesi de Çalışma Bakanlığı’dır. Bir çok alanda endüstriyel ilişkilerimizi düzenleyen yasal düzenlemeler gerçekleştirdik ama önümüzde çalışma hayatıyla ilgili şu anda en önemli konu; ‘taşeron’ dediğimiz alt işveren işçilerinin durumlarıdır. Aynı zamanda alt işverenlerin kendilerinin sorunlarıdır. Hem alt işverenler hem alt işveren işçileri hem onların tazminatla karşılaştıkları kıdem tazminatıyla ilgili yaşadıkları sorunlardır. Bu alanlardaki tüm konu başlıkları sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır artık. Onun için şu anda çok yoğun bir çalışma alanlarımızdan en önemli sorunlardan bir tanesi alt işveren ve ona bağlı diğer konuların çözümü noktasıdır.”