Sorulara evet ya da hayır denmesi halinde ortaya üç farklı senaryo çıkacağı konuşuluyor.
Abone olAnkara, Atina, Lefkoşa ve dünya başkentleri Annan Zirvesi'ne kilitlendi. Türkiye saatiyle 16.30'daki zirveden ya Annan Planı'yla devam kararı çıkacak ya da Türkiye'nin AB yolunu karartacak bir çözümsüzlük... Piyasa "Olumsuzluğu" satın aldı bekliyor İKİ liderin isteksizlikleri nedeniyle, Türkiye'de piyasalar ihtiyatla New York'tan çıkacak sonucu bekliyor. Günlerdir ilk kez yükselen borsada asıl canlanmayı "görüşmeye devam" kararı yaratacak. United States of Cyprus için büyük gün Diplomatik kaynaklar, Denktaş'ın "Birleşik Kıbrıs Devleti"nde "egemenlik eşitliği" talebi ve sitemlerini sözlü iletip müzakereye evet diyeceğini söylüyor. Türkiye'nin iç politika ve ekonomisini olduğu kadar, dış politika ve Avrupa Birliği üyeliği yolunu da ilgilendiren bir "istasyon" New York. Bugün, ABD'nin bu kentinde sabah 09.30'da (TSİ 17.30'da), BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın planı çerçevesinde Kıbrıs'ta taraflar masaya oturacak ve diplomasi tarihinin en garip müzakerelerinden biri başlayacak. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Rum lider Tasos Papadopulos, Annan anlaşmasına karşı. Ama tüm sinyaller, Ankara ve Atina baskısıyla iki liderin de Annan koşullarına "evet" diyeceği yönünde. KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş ve diplomatlardan oluşan Türk cephesinde herkesin beklenti ve itirazları farklı. Annan'ın tarafların değişiklik önerilerini nasıl karşılayacağı ise bir muamma. Yine de bugün beklenen, Denktaş'ın itiraz ve taleplerini "sözlü olarak" dile getiren bir ön konuşmadan sonra müzakerelere "evet" demesi. Denktaş'a yakın kaynaklar, Kıbrıslı liderin itirazlarına rağmen müzakerelerin başlaması için elinden geleni yapacağını ve 'masadan kalkan taraf olmayacağını' söylüyor. Denktaş'ın beraberinde mektup getirmediğini belirten kaynaklar, Annan'la randevusunda 'itiraz-sitem ve kabul' arasında hassas bir denge kuracağını söylüyor. "FATURA BİZE ÇIKMASIN" Genel Sekreter Annan, geçmişte kabul edilen noktaların tekrar tekrar masaya yatırılmasını istemiyor. Buna göre taraflar anlaşmanın özüne yönelik temel değişikler istemeyecek, çözüm için siyasi irade gösterecek, anlaşmayı referanduma götürmeyi kabul edecek ve itilaflı noktaların gerektiğinde Annan tarafından doldurulmasını kabul edecek. Bu durumda KKTC lideri Annan'ın koşullarını 'dayatma' olarak nitelese de müzakerelerin başlamasına imkan kılacak ölçüde esnek davranmak zorunda. Aksi takdirde ne Papadopulos, ne de Denktaş, Annan'ın "Taraflar uzlaşmasız davranarak müzakereleri başlatma koşullarını kabul etmiyor" demesinin faturasını istemiyor. Ayrıca ortak devlet kurulmadan önce Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasında "siyasi eşitlik" sağlanması gerektiğini söylüyor. Annan Planı mevcut haliyle adada iki 'kurucu devlet'ten söz ediyor. Denktaş'a yakın çevreler, yeni planın Türk kesiminin egemenlik hakkını da teslim etmesi gerektiğini söylüyor. Bu çerçevede Denktaş'ın formülü, kurulacak Birleşik Kıbrıs Devleti'nin (United States of Cyprus) "Egemenlik Türk ve Rum halklarından gelir" ibaresi üzerine dayandırılması. "NE GEREKİRSE YAPARIZ" Türk tarafının diğer çekinceleri de mal-mülk değişimi konusundaki formüller, daha az sayıda Rum'un Türk tarafına geçmesine izin verilmesi ve adadaki Türk askeri varlığının daha uzun bir süreye yayılarak azaltılması. Bu arada SABAH'a bilgi veren ABD'li kaynaklar, Kıbrıs'ın Mayıs'a kadar çözülmesi durumunda AB'nin Türkiye'ye tarih vermemesinin "zor olacağını" belirterek "Bu konuda hem Başkan, hem de Powell devreye girecek. Ne gerekirse yaparız. Kopenhag öncesi ABD'nin devreye girmesinin ters teptiği iddiaları tamamiyle yanlış. Tam tersine Türkiye'nin Aralık 2004 tarihi almasında etkili oldu. Şimdi de öyle olacak' dedi. ABD'li yetkililer, "Önemli olan Türkiye ve Türk tarafının çözüm için elinden geleni yaptığının görülmesi" derken, görüştüğümüz üst düzey Türk diplomatlar da Kıbrıs'ta çözüm olması fakat Aralık 2004'te Türkiye'nin tarih alamaması durumunda Annan Planı'nın kendiliğinden feshedilmiş sayılabileceğini, çünkü planın özünün tamamen Türkiye'nin AB rotasıyla ilintili olduğunu söylüyor. 2 iyi 1 kötü senaryo Görüşmelerin sonucuyla ilgili diplomatik çevrelerde 3 farklı senaryo konuşuluyor: 1-Rum kesimi diretir: Papadopulos uzlaşmaz tavır sergiler, planı ve ön koşulları kabul etmez. Bunun üzerine Annan, müzakereleri başlatmayacağını açıklar. (Ancak Atina'nın Rum kesimine "uzlaşmaz davranmaması" yönünde baskı yaptığı ifade ediliyor) 2-İki taraf da kabul eder: Bu en iyi senaryo olarak gösteriliyor. Ön görüşmeler başarılı şekilde sonuçlanır, müzakereler adada sürer ve 21 Nisan'daki referandumlarda plan kabul edilir. 3-Referandumdan geçmez: Müzakereler başlar. Türk kesimindeki referandumdan Annan planına "evet" çıkar, ancak Rum kesimi halkı "hayır" der. Üst düzey bir Türk yetkili, "Bu durumda ABD ve BM'nin devreye girip Türk kesimine yönelik ambargoyu kaldırması ya da diğer ülkelerin KKTC'yi tanımasına izin vermesi gerekir" dedi. KKTC yetkilileri, bu senaryoyu da konuşup Annan'dan teminat almak istiyor. Kaynak: Sabah