BIST 9.618
DOLAR 35,25
EURO 36,79
ALTIN 2.963,90
HABER /  GÜNCEL

Kıbrıs’ın dünü bugünü ve yarınını anlattı

KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, "Ne için Avrupa Birliği içine devlet olarak gireceğiz. Türkiye adayı olduğu Avrupa Birliği’ne aske...

Abone ol

KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, "Ne için Avrupa Birliği içine devlet olarak gireceğiz. Türkiye adayı olduğu Avrupa Birliği’ne askeri hareket düzenleyemeyecek. Bir anlaşma olacaksa bu anlaşmada en önemli teminatımız kendi devletimizdir. Bundan vazgeçtiğimiz anda hiç bir teminat geleceğimizi kurtarmaz. Yarınımız bu anlamda büyük soru işaretleriyle dolu bir masada tartışılmaktadır" dedi.
KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Necmettin Erbakan Vakfı tarafından Ankara’da düzenlenen “Kıbrıs’ın Dünü Bugünü ve Yarını” konulu sempozyuma katıldı.
Sempozyumda konuşma yapan Denktaş, dün başlayan özlü görüşmelerde önceden talep edilen şekilde bir anlaşmaya varılırsa Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi anlaşma içinde yer alsa da almasa da hiçbir şeyin değişmeyeceğini, etkin ve fiili garantinin kağıt üstünde kalacağını ifade ederek, "Ne için Avrupa Birliği içine devlet olarak gireceğiz. Türkiye adayı olduğu Avrupa Birliği’ne askeri hareket düzenleyemeyecek. Bir anlaşma olacaksa bu anlaşmada en önemli teminatımız kendi devletimizdir. Bundan vazgeçtiğimiz anda hiç bir teminat geleceğimizi kurtarmaz. Yarınımız bu anlamda büyük soru işaretleriyle dolu bir masada tartışılmaktadır” dedi.
Kıbrıslı Türkler olarak dünya ile bütünleşme, rekabete hazır olma konusunun önünü aşmaları gerektiğini değinen Denktaş, “Bunun için 2 yol var. Birincisi kendi hükümetlerimize kendi insanımıza düşer, diğeri dünyaya düşer ama boş verin orada bir şey gelecek değil. Türkiye’ye düşer. İki ülke arasında serbestçe ticaret yapabildiğimiz serbestçe dolaşabildiğimiz müddetçe dünyanın uygulamakta olduğu izolasyon vız gelir tırıs gider” diye konuştu.
‘Kıbrıs’ denildiği zaman doğalgaz ve petrolün tartışıldığına dikkat çeken Denktaş, ‘petrole ve doğalgaza ulaşmak için Kıbrıs Sorununu çözmeliyiz’ denildiğini ifade ederek, “O petrolde, doğalgazda sadece bizim hakkımız yok. Kıbrıslı Türkler olarak 1960’tan dolayı, Akdeniz’deki en uzun kıyı şeridi Türkiye’ye ait. Türkiye’nin izni olmaksızın bu bölgede münhasır ekonomik bölgede hiç bir devlet anlaşma yapamaz. Bütün kıyıdaş ülkelerin onay vermesi gerekir. 2003’ten beri ikaz etmemize rağmen önce Mısır’la, İsrail’le, Lübnan’la şimdi de Yunanistan’la, Rum Tarafı Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşmaları imzalamaktadır. Bu ne demektir, Türkiye’nin yıllardır ‘Ege Sorunu’ diye çektiği sorunun Akdeniz’e ithal edilmesidir. Buna izin vermemeli Türkiye siyaseten, hukuken, diplomatik açıdan müdahale edilmesi gerekir” şeklinde konuştu.
2023’ten itibaren çıkacak petrolün ve doğalgazın gidebilmesi için Türkiye’ye ihtiyaç duyulacağına vurgu yapan Denktaş, şöyle konuştu:
“Boru Hattıyla Türkiye üzerinden geçmesi en ekonomik olanı. Diplomatik açıdan, hukuken Rum tarafının girişimlerini engellemek için Türkiye hareket etmeli. Kıbrıs’ta çözüm yoluyla ancak o doğalgazdan o petrolden Rumlar’ın da fayda edebileceği gösterilmeli. Bir başka deyişle doğalgaza ulaşmak için Kıbrıs’ı çözme yerine Kıbrıs Sorununu çözmek için kullanılmalı, kimine göre fırsat kimine göre tehdit. Ama Kıbrıs Türkü’nün hakkından vazgeçilmemeli.”
Avrupa Birliği’nin görüşmelere temsilci koymak istediğine işaret eden Denkraş, masada Kıbrıslı Rumlarla değil Avrupa Birliği ile tartıştıklarını vurgulayarak, “Anlaşma ne olursa olsun, günün sonunda Avrupa Birliği normları, serbest dolaşım, serbest yerleşim, özgürlükler hayatta geçerli olacağına göre, Ada’da sadece Türkçe konuşan, Avrupa Birliği vatandaşı unsurlar olarak kalacağız. Kıbrıs, yıllardır özledikleri, başaramadıkları Ellen Adası’na dönüşecektir" ifadelerini kullandı.
(İHA)