BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Kıbrıs Türkü AİHM'e başvurdu

Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı, Kıbrıslı Türklerin yasal haklarını korumaya yönelik adımlarını hızlandırdı. B u amaçla Güney Kıbrıs'taki Türk malları AİHM'e başvuruldu

Abone ol

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) bir Kıbrıslı Türk adına Güney Kıbrıs'taki taşınmaz malıyla ilgili ilk kez dava başvurusu yapılırken, bunu benzeri birçok davanın izleyeceği bildirildi. Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı Başkanı Avukat Emine Erk, Strasbourg'a başvuran kişinin, Güney Kıbrıs'ta Larnaka'ya bağlı Tatlısu köyünde bulunan taşınmaz malı üzerine elektrik santrali inşa edilen Erdoğan Durmuş olduğunu bildirdi. AİHM'de bugüne kadar Kıbrıslı Rumların Kuzey'deki taşınmaz mallarıyla ilgili bini aşkın dava açıldığını anımsatan Erk, Durmuş adına yapılan başvurunun bu alanda bir ilk olduğuna dikkati çekti. Vakıftan verilen bilgiye göre Tatlısu bölgesinde, santral inşasına elverişli pek çok arazi bulunmasına rağmen, Kıbrıs Rum yönetiminin ayrımcılık güderek, tamamı Kıbrıslı Türklere ait arazi üzerine santral inşa etmesi nedeniyle, bu alan içerisinde taşınmazı bulunan Durmuş, hakkını AİHM'de arıyor. Güney Kıbrıs'ta Kıbrıslı Türklerin mülkiyet haklarını çözüm sonrasına erteleyen "Vasilik Yasası'nın" yürürlükte olduğuna ve yapılan müracaatlara, "Kıbrıs meselesi çözülmedikçe Kıbrıslı Türklerin mülkiyet hakları verilemez" yanıtı verildiğine dikkati çeken Erk, "Güney Kıbrıs'ta herhangi bir iç hukuk yolu kalmadığı açıktır. Bu nedenle doğrudan AİHM'ye müracaat hakkı kullanılmıştır" ifadesini kullandı. Güney Kıbrıs'ta Dillirga bölgesinde Kıbrıslı Türklere ait malların hile yoluyla üçüncü şahıslara devredilmesiyle ilgili Baf Mahkemesi'nde devam eden ceza davasının önemine de işaret eden Erk, davanın vakıf tarafından dikkatle izlendiğini kaydetti. KKTC Cumhuriyet Meclisi'nde bir süre önce kabul edilen ve Cumhurbaşkanı'nca onaylanıp yürürlüğe giren mülkiyet yasasıyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Erk, "Kendimiz için talep edilen insan haklarını başkalarına da tanıma, toplumumuzun insan haklarını özümsemiş zihniyete eriştiğinin bir göstergesi" ifadelerini kullandı.