Kıbrıs Türkleri'ne çelişkili uygulama

Viyola sanatçısı Hakan Cem, KKTC’li olduğu için senfoni orkestrasındaki müdürlük seçimine giremedi.

Bir yandan KKTC’lilerin Türk vatandaşlığına geçmesini kolaylaştırmaya çalışan Türkiye, diğer yandan da Kuzey Kıbrıslıların ülkemizde belirli yerlere gelmesine izin vermeyerek çelişkili bir uygulamaya imza atıyor. Kıbrıslı Türklere yapılan engellemelerin en çarpıcı örneği devlet senfoni orkestralarında yaşanıyor. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi belli başlı şehirlerde bulunan senfoni orkestralarındaki Kuzey Kıbrıslı Türkler ‘seçme ve seçilme yasağı’ engelini aşamıyor. İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nda (İZDSO) geçen mart ayında yapılan seçimde Kıbrıslı bir sanatçıya oy kullandırılmadı. Kültür Bakanlığı seçim tartışmaları sebebiyle sonuçları onaylamadı. Tartışma senfoni orkestrasında yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan KKTC vatandaşı Hakan Cem isimli viyola sanatçısının martta yapılan seçime itirazı ile başladı. Cem, şikâyetini başta Kültür Bakanı Erkan Mumcu olmak üzere bakanlığın çeşitli birimlerine iletti. İZDSO yetkilileri ise yabancı uyruklularla ilgili yasanın hükümlerini yerine getirdiklerini savunurken son kararı bakanlığın vereceğini kaydetti. Kültür Bakanlığı’na bağlı senfoni orkestraları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Yönetmeliği’ne göre yönetiliyor. Yönetmelik gereği Devlet Senfoni Orkestları’nda çalışan sanatçılar her yılın mart ayında kendi aralarından beş kişiyi yapılan seçimle yönetim kurulu üyesi olarak belirliyor. İZDSO’da yapılan son seçimlere gözetmen olarak Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nden Daire Başkanı Ahmet Oruç katıldı. Oruç, seçimler sırasında yapılan yoklamada Kıbrıs kökenli viyola sanatçısı Hakan Cem’in ismini okumadı. Cem bunun üzerine Oruç’a itiraz etti. Oruç da, “Siz Kıbrıslısınız, seçme ve seçilme hakkınız yok.” diyerek Cem’i salon dışına çıkardı. Cem ise Oruç’a daha önceden de böyle bir durumun söz konusu olduğunu ve Kültür Bakanlığı’nın seçimlere katılabileceği yönünde görüşü bulunduğunu hatırlattı. Arkadaşları tepki gösterdi Olaya tepki gösteren ve isimlerini açıklanmasını istemeyen senfoni orkestrası çalışanları, Oruç’un Cem’i dışarı çıkardıktan sonra yoklamaya devam ettiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Yoklamaya devam ederken diğer Kıbrıslı sanatçı Gökmen Noyan’nın adını okudu. O da Kıbrıslı olduğunu hatırlatınca, onu da salondan çıkardı.” Türk Soylu Yabancı Uyrukluların Çalıştırılmasına Dair Kanun kapsamında çalıştırılan viyola sanatçısı Cem, 18 yıldır Kültür Bakanlığı’nın kadrolu sanatçısı. Cem, iki yıldır sürdürdüğü İZDSO müdür yardımcılığının yanısıra ve dört yıldır da yönetim kurulu üyeliği görevini yürütüyordu. Cem’in aynı gerekçe ile 2000 yılında da Yönetim Kurulu üyeliği görevinden alındığı kaydediliyor. Cem, görevden alınması üzerine Bölge İdare Mahkemesi’ne dava açarak bu karara itiraz etti. İdare Mahkemesi tarafından savunması istenen Kültür Bakanlığı hata yaptığını açıklayarak yönetmelikte ve kanunda seçme ve seçilme ile ilgili sınırlayıcı böyle bir durumun söz konusu olmadığını bildirmişti. İZDSO sanatçıları seçimlerde Kültür Bakanlığı’nın bu kararını Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Ahmet Oruç’a hatırlatmadığı için İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Müdürü Tuba Sanatçısı Kenan Gökkaya’ya da tepki gösteriyor. Gökkaya: Kanunu uyguluyoruz İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Müdürü Tuba Sanatçısı Kenan Gökkaya ise konunun kendileri ile hiçbir ilgisinin olmadığını belirterek olayların tamamen Kültür Bakanlığı’nın bilgisi dahilinde geliştiğini söylüyor. Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün yabancı uyruklularla ilgili yasanın hükümlerini yerine getirdiğini belirten Gökkaya, “Konu bütün senfoni orkestlarının sorunu. Ankara değerlendirecek ve verilen kararı bize bildirecek. Yorum tamamen Bakanlığa ait.” diyor. Oruç, kendisi ile ilgili iddialar hakkında savunma verdiğini ve açıklamada bulunmak istemediğini de sözlerine ekledi. Kültür Bakanlığı Hukuk Müşavirliği yetkilileri ise aynı durumun geçen yıllarda da söz konusu olduğunu, Kıbrıslı sanatçıların seçimlere katılmasında bir engel bulunmadığı yönünde bir kararın bulunduğunu belirterek, alınan kararlara zaman zaman uyulmadığını ifade ediyor. (Zaman)