"Anlıyorum ki, Annan Planı ile ilgili olarak hiçbir fikri yok Serdar'ın" diyen Altaylı'nın Kıbrıs tespitleri farklı.
Abone olKıbrıs konusunda tarihi adımlar atılıyor. Kıbrıs sorunu tarihi bir dönemece girerken tartışmalar da yoğunluk kazandı.
Gazeteler, halk, aydınlar,, köşe yazarları Kıbrıs konusunda net bir fikre sahip değiller. Annnan Planı ve Kıbrıs sorununun çözümü konusunda değişik fikirler var.
İşte böyle bir ortamda Akşam yazarı Serdar Turgut'un Batı'ının Türkiye'ye düşman olduğu ve Kıbrıs'ın verdilmesinin sorunu çözmeyeceğini yazması Fatih Altaylı'nın dikkatini çekmiş.
Altaylı, Turgut'un Türkiye'ye yaygın olan görüşü Turgut'un ağzından şöyle veriyor:
‘‘Batı bize düşmandır.’’
Hepimiz üç aşağı beş yukarı böyle büyütüldük. Batı'yı ‘‘medeniyet’’ altında toplayıp canavarlaştırdık ve bunu Milli Marşımıza bile yerleştirdik. Bu düşünce güzel ve kolay bir düşüncedir. Kimbilir belki gerçektir de.
Turgut yazısında bu düşünceye uygun hareket etmeyen AKP'nin hata ettiğini, üstelik de Türkiye'nin tamamını temsil etmeyen AKP'nin bu fikre aykırı hareket etme hakkının olmadığını savunuyor. Ama eğer durum gerçekten buysa, Türkiye bütün kurumlarıyla çok ciddi bir hatanın içinde.
AKP'nin de açmazda olduğunu belirten Altaylı, sorununun çözümü konusunda hükümetin farklı bir yol izlemesi halinde kez de Türkiye'yi Batı'dan koparıp yönünü Doğu'ya, İslam álemine çevirmekle suçlayanların olacağını ifade ediyor.
Şartlar ne olursa olsun Türkiye'nin Kıbrıs'ta bir üs edinmesini istediğini yazan Altaylı, Turgut'un Annan Planı'nı okumadığını iddia ediyor. Altaylı şunları belirtiyor:
Anlıyorum ki, Annan Planı ile ilgili olarak hiçbir fikri yok Serdar'ın. Çünkü plana göre Türkiye'nin Kıbrıs'ta 6000 askeri kalacak. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ise adanın yüzde 29'unu kapsayan bir üs olarak orada olacak.
Altaylı çözümsüzlüğün adresi olarak hem Denktaş'ı gösteriyor hem de Annan'ın Denktaş'tan hazmetmediğini bunun da tavrına yansıdığını belirtiyor. Cözümsüzlük için bahane arayan Denktaş'ın bu tavrının faturasını da kendine göre çıkaran Altaylı, çözüm olmaması halinde şunların olacağını varsayıyor:
Türkiye ekonomik olarak biraz daha küçülür, biraz daha fazla sıkıntı çeker. Birkaç Türk daha işsiz kalır. Ama dünyanın sonu gelmez.Denktaş ve arkadaşlarına ise hiçbir şey olmaz.
Türkiye'den her yıl yollanan 400 milyon dolarla yine rahat rahat yaşarlar.Kıbrıs'ta bir grup çözümsüzlük yanlısı daha sizin benim vergilerimden oluşan parayla bilmem kaçıncı kez ‘‘emekli ikramiyesi’’ alır, bilmem kaçıncı maaşlarını bağlatırlar.