Türkiye 48 yıl sonra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne üye... Ama bu üyeliğin bazı zorlukları var. Babacan onları açıkladı;
Abone olTürkiye 48 yıl sonra yeniden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne seçildi. Artık bizim de hem kendi coğrafyamızın hem de tüm dünyanın güvenliğine ilişkin söz hakkımız olacak. Ancak bu üyelik bazı zorlukları da beraberinde getiriyor. Türkiye bundan böyle tavrını çok net olarak koymak zorunda...
Dışişleri Bakanı Babacan İran, Ermenistan ve Kıbrıs Rum Kesimi için Türkiye'nin tavrını açıkladı. "İran dostumuz ama bölgemizde nükleer silah istemiyoruz" dedi. "Bu üyelik nedeniyle Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanımak zorunda kalacak mıyız? sorusuna ise "böyle bir talep olmadı" diye yanıt verdi.
128 OYU GEÇECEĞİMİZİ BİLİYORDUK
akan Babacan, Türkiye'nin, Batı Avrupa bölgesinden BMGK seçimlerini 1. turda 151 oy alarak büyük farkla kazanmasının ardından BM binasının önünde Türk gazetecilere açıklamalarda bulundu ve ardından soruları yanıtladı.
Babacan, Türkiye'nin BMGK seçimlerinde ilk turda bu kadar önemli sayıda oyu bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine, Türkiye'ye destek veren ülkelerin sayısına bakıldığında 128 rakamını geçeceklerini tahmin ettiklerini söyledi.
İRAN'IN NÜKLEER MESELESİ
Babacan, BMGK üyeliği çerçevesinde İran'ın nükleer meselesine bakışla ilgili bir soru üzerine, Türkiye'nin konuya bakışının son derece açık olduğunu, İran'ın Türkiye'nin komşusu ve dostu olduğunu belirtti. İran'la sınırların çizildiği 1639'da imzalanan Kasr-ı Şirin anlaşmasından bu yana Türkiye-İran ilişkilerinde bir sorun yaşanmadığına dikkati çeken Babacan, ''Öte yandan, biz bölgemizde nükleer silahlar istemiyoruz, bu çok açık'' dedi.
Bu kapsamda Türkiye'nin İran'a 6 ülke tarafından sunulan paket ve görüşmeler kapsamında yoğun bir mekik diplomasisi sürdürdüğünü anlatan Babacan, Türkiye'nin bu yıl Mayıs ayından beri bu konuyla çok uğraştığını ve bundan sonra da yakından ilgilenmeye devam edeceklerini belirtti. ''Ama bu sorunun mutlaka diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğine inanıyoruz, başka bir metodun bölgemize daha büyük sıkıntılar getireceğini düşünüyoruz, bu bizim çok net bir pozisyonumuz'' diye konuşan Babacan, söz konusu durumun Türkiye'nin BMGK'ya üye olmasıyla ilgili bir konu olmadığını belirtti.
KARARIMIZI CESURCA KOYACAĞIZ
BMGK'nın İran'la ilgili olarak geçmişte üç karar tasarısı aldığını ve dördüncüsünü de geçenlerde kabul ederek daha önceki üç kararını teyit ettiğini anlatan Babacan, şöyle konuştu:
''Biz, BMGK'ya üye olan bir ülke olarak alınmış olan bu kararları uyguluyoruz, ancak bu kararların alınmış olduğu ortamda biz bugüne kadar yoktuk, 1 Ocak'tan itibaren bu kararlar alınırken biz orada olacağız, masada olacağız ve kuşkusuz kendi bakış açımızı, kendi perspektifimizi açıkça, cesurca ortaya koyacağız.''
TÜRKİYE'NİN VETO HAKKI YOK
BMGK'nın veto hakkında sahip 5 daimi üyesi (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin) ve 10 geçici üyesi olduğunu belirten Babacan, daimi üyelerin BMGK'da alınabilecek herhangi bir kararı durdurabileceklerini, ancak 10 üyenin böyle bir hakkının bulunmadığını söyledi.
Babacan, bu kapsamda BMGK'nın yapısının da tartışıldığını ve BMGK'nın reform edilmesinin bir gündem maddesi olduğunu anımsatarak Türkiye'nin de bu konuda görüşlerinin bulunduğunu ve bu görüşleri her platformda ortaya koyduklarını belirtti. Babacan şöyle devam etti:
''Kuşkusuz biz kendi görüşlerimizi BMGK üyesi sıfatıyla karar mekanizmalarında ortaya koyacağız, hem İran'a yakın olan, hem de NATO'nun bir üyesi olan, hem Rusya ile çok iyi ilişkileri olan, hem ABD ile çok iyi ilişkileri olan bir ülke olarak kuşkusuz Türkiye önemli bir denge faktörü olacaktır.''
KIBRIS RUM KESİMİ VE ERMENİSTAN TANINACAK MI?
Babacan, Türkiye'nin Kıbrıs Rum kesimi ve Ermenistan'ı resmi olarak tanımamasının,diplomatik ilişkisinin bulunmamasının BMGK'da bir sorun oluşturup oluşturmayacağının sorulması üzerine ise Kıbrıs konusunda sorunun çözümü için Türkiye'nin çok yoğun çabası bulunduğunu, 2004 yılında Türkiye'nin Annan Planı'na verdiği desteğin yarattığı tablonun ve şu anki Kıbrıs müzakerelerine desteğinin herkes tarafından görüldüğünü kaydetti.
Ermenistan konusunda ise bir sürecin başladığına işaret eden Babacan, bunların kimsenin dikkatinden kaçmadığını söyledi. Babacan, BMGK adaylığı sürecinde yaptığı görüşmelerde Türkiye'nin, Kıbrıs Rum kesiminin tanınmasına yönelik bir talebin ya da bir baskının adının bile geçmediğini belirtti. Babacan, Türkiye'nin politikasının çok net olduğunu vurguladı ve ''Biz çözüm istiyoruz, ama tabii tek tarafın çözüm istemesiyle bu olmuyor, ilgili bütün tarafların da çözüme ulaşmak için arzulu, istekli olmaları gerekiyor'' dedi.
TÜRKİYE'NİN BMGK DÖNEM BAŞKANLIĞI OLACAK
Babacan kendisinin daha sık BM'ye gelip gelmeyeceğine yönelik bir soru üzerine ise 1 Ocak 2009'da görevine başlayacak Türkiye'nin birkaç kere dönem başkanlığının olacağını bildirdi. Bu toplantıların bazen bakanlık seviyesinde yapılacağını belirten Babacan, Türkiye'nin dönem başkanı olduğu zamanlarda kendisinin de Dışişleri Bakanı olarak New York'ta olacağını söyledi.
Babacan ''Türk Dışişleri Bakanının bundan böyle New York'ta biraz daha fazla olması gerekecek'' dedi.