CHP'li Sevigen, 'Kessinler seslerini, yoksa eski defterleri açarım' diyen Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’na verdi veriştirdi.
Abone olİSKİ’nin gizli su zammını Meclis gündemine soru önergesiyle taşıyan Sevigen, Bakan Eroğlu’nun sözleri karşısında küplere bindi.
Mehmet Sevigen, İnternet Haber’in sorularını yanıtlarken, “Bakan esas kendi yaptıklarının hesabını versin. Küçük Dilara’nın, 8 kadınımızın hesabını versin. Kadir Topbaş’a niçin baskı yaptığının hesabını versin” dedi.
4 ay önce İSKİ’nin ret ettiği projeyi Bakan Eroğlu’nun Ankara’dan onayladığını belirten CHP Milletvekili Sevigen, Başbakan’ın Erdoğan’ın düğününde ve AKP’nin Kazlıçeşme mitinglerinde Güvensu’ların dağıtıldığına dikkati çekerek, “Kim bu Güvensu? Başbakan’a yakınlık derecesi nedir? Belgrat Ormanları’nda tesis kurma izini bu Güvensu’ya niçin verilmiştir?” sorularını yöneltti.
CHP’li Mehmet Sevigen, Başbakan Erdoğan’ın, orman arazisini kesmekten, oraya gecekondu yapmaktan on aya mahkum olduğunu vurgulayarak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na, “Çık, bu hükümetin ve bu Bakanın sana baskı yaptığını söyle, sana kalkan oluruz” çağrısında da bulundu.
Siyasi ve yakın Cumhuriyet tarihini bilmemekle yerdiği Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun, “Kessinler seslerini” sözüyle “ukalalık” yaptığını savunan İstanbul CHP Milletvekili Mehmet Sevigen, İnternet Haber’in sorularına şu yanıtları verdi…
İNTERNET HABER
İNTERNET HABER – Bir ara uzaktınız, ama bu aralar sizi, Bayakal’la sık görür olduk…
SEVİGEN – Mahkemeleri kazanınca böyle oluyor…
İNTERNETHABER – Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İSKİ’nin gizli su zammıyla ilgili soru önergenizle ilgili olarak, “Kessinler seslerini, eski defterleri açtırmasınlar” dedi…
SEVİGEN – Eroğlu’nun tarihi bilgisi çok zayıf. Bahsettiği konularla ilgili siyasi partide (SHP) hiç bulunmadım, hiçbir zaman da görev almadım. Ben DSP’den CHP’ye geçtim. Kendisi eski bir bürokrat olduğu için siyasi tarihi bilmiyor. Ona ben önce Cumhuriyet Tarihi’ni okumayı öneriyorum. Yakın dönem Cumhuriyet Tarihi’ni okusun. Ondan sonra da kendi işine baksın. Kendi döneminde kaç tane insan öldü?.. Orman arazisine İSKİ 4 ay evvel, 2009’un sonlarında, ret ederek, "Burada imar değişikliği yapamazsınız” deyip de 4 ay sonra kendi Bakanlığından olur alarak, Belediyeye (İstanbul Büyükşehir) baskı yaparak, buraya nasıl imar durumu verdiğini açıklasın önce.
4 ay önce İSKİ “Buraya bina yapamazsınız” diyor ama 4 ay sonra Bakanlığın görüşü “Hayır, yapabilirsiniz” oluyor ve Belediye’ye baskı yaparak, CHP’lilerin muhalefetine rağmen, oy birliği ile Belgrat Ormanları’na, bizim ciğerimiz olan, Türkiye’nin gözbebeği olan, tek akciğerimiz, nefes aldığımız, İstanbul’un hayatı olan Belgrat Ormanları’na gidiyorlar dolum tesisi yapıyorlar. Oysa ki orada köylüler vardır. Yıllardır istiyorlar. Tam 1924’ten beri orada oturuyorlar. Atatürk zamanından bunlara yani köylülere verilmiş. Müracaatlarında köylüler bir tek olumlu cevap alamıyorlar belediyeden. Ama Tayyip Erdoğan’ın yakınlarına, hemşerilerine peşkeş çekiliyor. Onların kimler olduklarını kendileri açıklamazsa ben açıklayacağım.
O Güvensu kim? Başbakanla ne kadar yakınlık derecesi var? Ben açıklayacağım. Bu Güvensu müracaat ediyor, İstanbul’dan yapamadığı işi, hangi ayak oyunlarıyla Ankara’dan, Bakanlıktan, Eroğlu’nun Bakanlığından “olur” alıyorlar ve burada yani Belgrat Ormanları’nda tesis kuruyorlar. Günah değil mi? Köylüye yok, yandaşa, yandaşlara var. Magazin gibi geliyor insanlara ama… Kazlıçeşme’de yapılan mitinglerde, Tayyip Erdoğan’ın düğününde dağıtılan sular bu Güvensu’nun sularıydı. Ö dönemin gazetelerine bakılırsa görülecektir. Uzun uzun yazılmıştı. “Düğünde Güvensu dağıtılıyor, Kazlıçeşme mitinginde Güvensu dağıtılıyor” diye. Orada yüzlerce köylü var. Su almak için müracaat ediyorlar. Onlara izin yok. Ama Güvensu'ya izin var. Kimdir bu Güvensu kardeşim? Yakınlık derecesi nedir? Hemşerilik derecesi nedir? Sizin (Bakan Eroğlu) ve Başbakan’ın nesi neyi oluyor? Bu Güvensu’yla Başbakan’ın yakınlık derecesi nedir? Güvensu, Başbakan’ın akrabası mı, teyzesi mi, halası mı, dayısı mı, eniştesi mi? Açıklamazsa ben açıklayacağım.
İNTERNET HABER – Kim?
SEVİGEN – İşte onlar açıklamazsa ben açıklayacağım. Orada izin alan Güvensu, Belgrat Ormanları’nda su için müracaat ediyor, İSKİ izin vermemesine rağmen, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, “Hayır, buraya su depolama fabrikası kurabilirsiniz, buraya depolayabilirsiniz ve buradan sevkiyat yapabilirsiniz” diye orman arazisine izin veriyor. Tekrar soruyorum: Kim bu Güvensu? Ben onu soruyorum. Bakan kendi cevabını versin. Eğer cevabını veremezse, önümüzdeki günlerde ben açıklayacağım. Bakan iyi laf yetiştiriyor. Sözen dönemine taş atıyor. Topbaş’ın görevini kötüye kullanmaktan dolayı hakkında Sayıştay’da dava açıldı. Bakan, ondan niye bahsetmiyor? Sayın Bakan gidip de niye Sayıştay’da bunların cevabını vermiyor? Esas bunların cevabını verecek, laf yetiştirmeyi bıraksın. Kendi döneminde (İSKİ Genel Müdürü) dere taşkınlarında İSKİ’nin ne kadar ihmali olduğunu mertçe çıksın söylesin. Küçük Dilara’nın hesabını versin, küçük Dilara’nın… O, annesinin elinden kayıp İSKİ lagar kapağına düşen Dilara’nın hesabını versin. Davutpaşa’da, o derede ölen 8 kadının, kızımızın hesabını versin. İSKİ eski Genel Müdür şimdiki Çevre ve Orman Bakanı… Laf ediyor, ukalalık yapıyor, laf yetiştiriyor. Esas görevini yapsın. Laf yetiştireceğine görevini yapsın.
İNTERNET HABER – Niçin böyle bir üslup kullandı?
SEVİGEN – Eski defterler derken, Nurettin Sözen, Ergün Gökner döneminde İSKİ’de yaşanan olaylar var ya, onu kastetmeye çalışıyor.
İNTERNET HABER – “Kessinler seslerini” ifadesi biraz ağır değil mi?
SEVİGEN – Bu terbiyesizce bir tavır. Bir Sayın Bakan’a yakışır mı? Böyle tehdit etmekle güçleri yeter mi insanların sesini kesmeye? Onlar, başkalarını, kendileri gibi kapıkulu zannediyorlar.
İNTERNET HABER – Böyle bir üslubu neden kullandı?
SEVİGEN – Üslubu terbiyesiyle ilgili. Kendisi cevap vermesi gerekiyor. Kendisiyle ilgili bir şey var. Ben onu kendisine iade ediyorum. O lafı söyleyeceğine, yaptığı işlerin hesabını versin. O Dilara’nın, 8 kadınımızın ve bu izni niye verdiğinin… İSKİ “Olumsuz” diyor, “Orman’da bir şey yapamazsınız” diyor ama kendi Bakanlığı bu izni veriyor. Niye? Kadir Topbaş’a niye baskı yapıyor? 4 ay evvel Kadir Topbaş ret ediyor, Büyükşehir Belediyesi 4 ay sonra izin veriyor. Büyükşehir Belediye Başkanı bugün açıklama yapmış. Diyor ki: “Eski görüş olumsuz ama Çevre ve Orman Bakanlığından gelen görüş doğrultusunda biz Meclis’ten geçirdik.” Biz burada Kadir Topbaş’a göğsümüzü germeye hazırız, önünde kalkan oluruz. Eğer hükümetten ve bu Bakanı Eroğlu’ndan, Topbaş’a eğer bir baskı varsa, muhalefet milletvekili de olsam İstanbul Milletvekiliyim, Kadir Topbaş da bizim Belediye Başkanımız, çıksın, “Bana bunlar zorla baskı yaptırdılar” desin, biz gerekli hesabı sorarız o Çevre ve Orman Bakanı’ndan.
İNTERNET HABER – Bu üsluptan dolayı da soru önergesi vermeyi düşünüyor musunuz?
SEVİGEN – Bugün bir önerge veriyorum. Bakın, Başbakan bile orman arazisini kesmekten Kartal Sulh Ceza Mahkemesi’nde on aya mahkum olmuş bir sabıkalıdır. Kartal 2’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararına göre Başbakan, orman arazisine gecekondu yapmaktan mahkum olmuş. Paraya çevriliyor, yatmıyor ama on ay hüküm giymiş. Dünyada böyle bir Başbakan daha yok. Bu da, bu Başbakan’ın Bakanı. Ondan o, bundan da bu beklenir. Bakanı çok ciddiye almıyorum. Onu kendi terbiyesine havale ediyorum. Ama ben esas onun görevini hatırlatacak bir şeyler getiriyorum bugün. Bunlara cevap versin. Baskı yaparak, ali kıran baş kesen gibi külhanbeylik yapacağına, sorularıma cevap versin, çıksın toplumun önünde bunları tartışalım.