BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,77
ALTIN 2.967,22
HABER /  GÜNCEL

KESK iddianamesini mahkeme kabul etti

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Türkiye'nin en büyük sendikal örgütlenmelerinden biri olan KESK'e yönelik operasyonun ardından hazırladığı iddianame mahkeme tarafından kabul edildi.

Abone ol

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Türkiye'nin en büyük sendikal örgütlenmelerinden biri olan KESK'e yönelik operasyonun ardından hazırladığı iddianameyi mahkeme kabul etti.

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianameye göre, KESK ve bağlı sendikaların 72 yöneticisi KCK üyesi olmakla suçlanıyor.

İddianamenin kabul edilmesiyle birlikte yargılama süreci başlayacak.

Yargılanacakların arasında KESK Genel Başkanı Lami Özgen de bulunuyor.

1140 sayfalık iddianamede teknik takip sonucu elde edilen toplantı tutanakları öne çıkan deliller arasında yer alıyor.

'Mesai dışında örgütsel çalışma'

İddianamede şüphelilerin pek çok zorlayıcı koşula rağmen disiplinli bir şekilde sendikal faaliyetlere katılmaları örgütsel bir bağın kanıtı olarak sunuluyor.

İddianamede, "Tamamı kamu çalışanı olan şüphelilerin maddi gelirlerinin belli olması, gün içerisindeki mesailerinin dışında örgütsel çalışma için yoğun mesai harcamak zorunda kalmaları, haklarında soruşturma yapılması halinde işlerini kaybetme risklerinin bulunduğunu bilmelerine rağmen, büyük bir örgütsel disiplinle faaliyetlerine devam etmelerinin, KCK-TM/DEMEP yapılanmasının KCK içerisindeki en organize, örgütsel ideolojiye en sadık ve niteliği itibariyle en tehlikeli birimlerden biri olduğu açıkça anlaşılmaktadır" deniyor.

İddialar arasında, "Legal alanda örgütlenme zorluğu bulunan memurların organize edilmesi, bulundukları sivil toplum örgütü yapılanmalarında örgütsel tavır ve işleyiş sağlanması, grev gibi önemli bir sosyal ve ekonomik eylem gücü bulunan sendikaların terör örgütü kontrolüne alınması" da yer alıyor.

Bunun yanında KCK'nın "yurtiçinde kitle desteğini kazanma ve halkın örgütü desteklediği imajını verebilmek için legal faaliyetlere çok önem verdiği tespit edilmiştir" deniyor.

'Masumiyet karinesi yok sayılmış'

28'i tutuklu, toplam 72 kişinin yargılandığı davaya bakan avukatlardan Öztürk Türkdoğan, "Bu iddianamede tipik bir sorunla karşı karşıyayız. Masumiyet karinesine aykırı bir tuttum var. Sanıkların hepsi suçlu kabul ediliyor. Savcı yargılama yapmadan tutuklama istiyor" diyor.

Tutuksuz yargılanan hiç kimsenin kaçmadığını vurgulayan Türkdoğan, delil kısmının da hukuksuz olduğunu savunuyor. Türkdoğan, "Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 140. maddesine göre ancak kamuya açık yerlerde teknik takip yapılabilir. İddianamede delil olarak konulan konuşmalar, kapalı toplantılardaki konuşmalar. Kamuya açık değil. Mevcut CMK'ya göre bu hukuka aykırı," diyor.

Kamuya açık yerler için de teknik takip var. Ama oradan bir delil bulamamışlar.

Tutuklama talebi

Cumhuriyet Başsavcılığı mahkemeye ilettiği talebinde yargılamanın bütün sanıklar için tutuklu yapılmasını istiyor. Gerekçe olarak ise "ülkemizde binlerce kez gerçekleşen terör eylemlerinin, kendilerini siyasi düşünce suçlusu gibi göstermeye çalışan kişilerin yardımıyla veya bizzat bu kişilerce işlenmiş olması" gösteriliyor.

Bunun yanında, "şüphelilerin tutuksuz yargılanmaları halinde, aynı suçtan mahkum olan şüpheli Lami Özgen'de olduğu gibi, örgütsel faaliyetlerinin aynen devam ediyor olması" da tutukluluk talebinde gerekçe olarak sunuluyor.

KESK yöneticileri 25 Haziran 2012'de düzenlenen operasyonla gözaltına alınmış, 28 kişinin tutuklanmasına karar verilmişti.