KESK, talepleri göz önüne alınırsa hükümetle görüşmelere hazır olacakları sinyalleri verdi.
Abone olTürk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, KESK Genel Başkanı Evren'i Eğitim-Sen Genel Merkezi'nde ziyaret etti. Ziyarette Evren, Türkiye'de defolu demokrasinin demokratik tepkileri kaldıramadığını belirterek, siyasi iktidarın sözcülerinin de demokratik tepkileri farklı şekilde yorumladığını ifade etti. Evren, Türkiye'de toplu sözleşme eyleminin değil, demokrasinin sorgulanması gerektiğini vurgulayarak, "Hakkımızda davalar açıldı, ancak bizim taleplerimiz çok insani taleplerdi. Türkiye'deki yoksulluk sınırı 1 milyar 400 milyon civarındayken, biz 873 milyon ücret talep ettik" dedi. Daha önceki görüşmelerde hükümet tarafından herhangi bir rakam açıklanmadığı için ayrıldıklarını söyleyen Evren, "Biz kira, servis, yemek ücreti talebiyle gittik. Hükümet konuşmadı ve hala konuşmuyor. Geçen yıldan kalan alacaklarımızın yüzde 12 olacağı netleşti, ancak 'Alacağınız olsa bile ödemeyiz' dediler. Avrupa Birliği uyum süreci içinde grev ve toplu sözleşme hakkı istedik. 'Biz böyle bir taahhütte bulunmadık' cevabını verdiler. Bu şartlar altında görüşmelerden uzlaşmazlık çıktı" diye konuştu. Evren, kamuoyunu aldatmamak için görüşmelerden çekildiğinin de altını çizerek, "Hükümetin çağrısı KESK'in taleplerinin değerlendirildiği yönünde algılanması durumunda, biz sosyal diyaloga yöneliriz. 10 yıldır hükümetle görüşme yapmak için mücadele ettik. Sebepsiz masadan ayrılmazdık" dedi. Türk-İş Genel Başkanı Kılıç ise toplu görüşme süreci içinde memur sendikalarını desteklediklerini vurgulayarak, kararlı ve tutarlı mücadelelerinden dolayı yanlarında olduklarını belirtmek için buraya geldiklerini söyledi. Çalışanların reel kayıplarının ödenmesi gerektiğinin altını çizen Kılıç, uzlaşma sonucunun kitleleri memnun etmesinin kendisi için önemli olduğunu vurguladı. Kılıç, hükümetin memurların bu kararlılığına karşı daha duyarlı olması gerektiğini belirterek, görüşmelerde uzlaşma çıkmaması durumunda memurların açlık grevine destek vereceğini sözlerine ekledi.