Kerry'nin zor şeçimi

ABD'de yaklaşan seçim öncesi Kerry, henüz seçilmemişken kara kara düşünmeye başladı. Kerry'i bu denli meşgul eden şey ise; Dışişleri Bakanlığı'na kimin geleceği...

ABD'de Demokrat Partili başkan adayı John Kerry, 2 Kasım başkanlık seçimini kazanırsa en zor kararlarından birinin, ABD Dışişleri Bakanlığı görevine talip olan iki yakın arkadaşından hangisini bu makama getirmek olacağı ileri sürüldü. Washington kulislerinde Kerry seçilirse ABD'nin eski BM büyükelçisi Richard Holbrooke'un bu göreve getirilmesinin çok yüksek bir ihtimal olduğu uzun süredir konuşuluyordu. Washington Post gazetesi, Holbrooke'un yanı sıra Demokrat Parti Delaware Senatörü ve Rum-Yunan lobisinin destekçisi Joe Biden'ın da, Beyaz Saray'da Demokrat Partili bir yönetim olması halinde ABD Dışişleri Bakanlığı görevinin taliplisi olduğunu yazdı. Her iki isim de Kerry'nin yakın arkadaşları olarak biliniyor. Biden'ın, son dönemde Kongre'de Irak konusundaki hataları ortaya koyan çıkışlarıyla Demokrat Parti kampan yasını olumlu etkilemesinin, yeni kabinede Dışişleri Bakanlığı'nı alma şansını artırdığı belirtiliyor. Kerry'nin, kabinesinde ulusal güvenlikle ilgili bir göreve rakip Cumhuriyetçi Partili bir ismi getirmeyi planladığı da kaydediliyor. Cumhuriyetçi Partili senatörler Chuck Hagel ve Richard Lugar veya eski Senatör Warren Rudman'ın, dışişleri veya savunma bakanlıklarını alma şansının bulunduğu da söyleniyor. Bush yönetimindeki ılımlı isimlerden ABD Dışişleri Bakanlığı'nın iki numaralı yetkilisi Richard Armitage'ın adı da, olası Kerry kabinesinde savunma bakanlığı için geçiyor. Kerry, ABD'nin eski Hazine Bakanı Robert Rubin'i, eğer isterse yine hazine bakanlığı için veya Alan Greenspan'in yerine ABD Merkez Bankası FED'in başkanlığına düşünüyor. Kerry'nin yardımcıları, Demokrat Partili başkan adayının henüz çeşitli görevlere kimi getireceği konusunda kesin bir fikri olmamakla birlikte, üst düzey görevlerde, uzlaşma göstergesi olarak bir Cumhuriyetçi Partili ve Demokrat Parti'nin destekçisi seçmenleri tatmin edecek şekilde azınlıklar ve kadınları da önemli pozisyonlara getirmeyi hedeflediğini söylüyor.